Habertürk gazetesine konuşan kişi olay gecesini şu şekilde anlattı; "O gece Kerem ile aynı masaydaydık. Defne Foster da başka bir grupla aynı mekanda ancak ayrı masadaydı.Defne birkaç kez masamıza gelip gitse de bizim de mekanda olduğumuz 02.00'ye kadar uzun uzadıya bir birliktelik olmadı. Ben eşimle birlikte saat 02.00 sularında mekandan ayrıldım.
Sonrasında Defne o masaya gelmiş. Sabaha karşı da Defne'nin hayatını kaybettiğini Kerem'in telefonuyla öğrendik. Sabah saatlerinde Kerem'in Caddebostan'daki evine ilk gidenlerden biriyim. Evine vardığımızda ne bir damla kan ne de Twitter'da iddia edildiği gibi dağılmış eşyalar falan yoktu. Ev normal düzen içerisindeydi." Eve girdikten sonra polise verilen ifadeyi de anlatan aynı kişi sözlerini şöyle sürdürdü; "Polisin 'Seviştiniz mi?' sorusuna Kerem, 'Hayır' yanıtını verince polis bu kez 'Öpüştünüz mü?' sorusunu yöneltti. Kerem, 'Evet' deyince polis, 'Bunu ifade tutanağına duygusal yakınlaşma olarak yazıyorum' dedi.
Yoksa medyaya yansıyan duygusal yakınlaşma ifadesi Kerem'e ait değil. Polisin sormak zorunda olduğu soruya verilmiş bir cevabın ifadeye yansıma şekli oldu o 'duygusal yakınlaşma' tanımlaması. Yaklaşık 1 saat içinde onlarca polis evin içine girdi. Evde anormal bir şey olsa, kan izi olsa, eşyalar dağılmış olsa ortaya çıkmaması mümkün mü?"