İlk kez yapılan oral seks kadının sinirlerini gerebilen, hatta kimi zaman seksten soğutabilme potansiyeline sahip bir süreçtir. Ancak düşündüğünüzde yaşadığınız duyguların tıpkı ilk sevişmenizde yaşadığınız korku ve heyecana benzer şeyler olduğunu ve gözünüzde fazla büyütmemeniz gerektiğini göreceksiniz.
Bu sebeple paniğe ve korkuya mahal yok! Oral seks, eğer doğru teknik ve taktikle uygulanırsa hem sizi hem de partnerinizi hazzın doruklarına çıkaracak kadar etkili bir yöntemdir.
Oral seks, ilişki sırasında partnerlerin birbirlerini ağız yoluyla tatmin ettiği cinsel bir eylemdir. Bir dönem, tabu olarak görülse ve hemen hiç tercih edilmese dahi günümüzde küreselleşme sebebiyle artan etkileşimle her toplumda ve her kültürde yaygın biçimde uygulanmaktadır. İlk defa oral seks yapacak ya da partneriniz size yapacak da olsa, tecrübeli olup partnerinize daha fazla haz verebilmek için yeni yöntemler arıyor da olsanız, aşağıda yer alan bazı püf noktalar kesinlikle işinize yarayacaktır.
Kadınların gerçekleştirdiği oral sekste partnerlerinin cinsel organının tamamı ya da bir kısmı ağız yoluyla uyarılır. Bu süreçte ağızdaki hava vakumlanarak, ayrıca dil de penis gövdesinde gezdirilerek partnerin aldığı haz artırılır. Yalnızca penisin gövde kısmı değil, testisleri de aynı şekilde dil ve dudaklarla uyarılır. Erkeklerin yaptığı oral sekste ise, partner dilini ve dudaklarını, özellikle klitoris üzerinde gezdirerek partnerini ağız yoluyla tatmin etmeye çalışır. Yalnızca klitoral bölge değil, vajina dudakları ve vajinal açılım da aynı yöntemle uyarılır.
Anlıyoruz, partnerinizi mutlu etmek istiyorsunuz ancak hele ki tecrübesizseniz, ağız genişliğini zorlayacak hallere girerek kendinizi oral seksten korkutup soğutmamalısınız. Penisin en hassas bölgesi uç/baş bölgesidir. Bu sebeple ilk önce ağzınızın ıslaklığı ve kayganlığıyla bu bölgeyi stimüle edebilirsiniz. Korkunuzu ve gerginliğinizi attıktan sonra daha ilerisi için harekete geçebilirsiniz.
Oral seksin yalnızca partnerinizin cinsel organınızı ağzınızla uyarmaktan ibaret olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Partnerinizi ağzınız ve dilinizle uyarırken ellerinizle de ivmeye uygun olarak kavrayıp dokunmaktan geri durmayın. Bu bütünsel devinim partnerinizin inlemeleriyle kısa sürede etkisini gösterecektir. Aynı şekilde siz de partnerinizin ellerini yönlendirerek vücudunuzun diğer hassas bölgelerinde dolaşmasını sağlayabilirsiniz.
Erkekler için en ürkütücü anlardan birisi zevkin derinliklerinde kaybolmuşken cinsel organlarında hissettikleri ani ve keskin acı hissidir. Süre beklediğinizden uzun sürmüş ve ağız, çene kaslarınız ağrımaya başlamış olabilir ancak dişlerinizi dudaklarınızla kapatırsanız, ağzınız istemsizce daralsa dahi dişlerinizin hasar ya da acı vermesini engelleyebilirsiniz.
Partnerinizin cinsel organının yalnızca gövdeden oluşmadığını unutmayın. Erkeklerde penis gövdesi, testisler ve bacakların üçte birlik üst kısmı (kasıklara yakın olan bölge) en hassas ve uyarılmaya en müsait bölgelerdir. Bu sebeple bu bölgelere konduracağınız öpücükler ya da başka türlü uyarımlarla heyecanı katlayabilirsiniz.
Unutmayın kimse erojen bölgenizi sizin kadar iyi tanıyamaz. Partneriniz size oral seks yapmak için pozisyon aldığında eğer daha önceden tecrübesi yoksa, Afrika savanalarında yalnız başına dolaşan bir ceylan yavrusu gibi kalabilir. Bu yüzden dili ve dudaklarıyla hangi bölgenize dokunması gerektiğini, temposunu ya da baskıyı artırıp azaltmasını söyleyerek onu yönlendirebilirsiniz.
Bu aslında cinsel deneyimlerin tümü için genellenebilecek bir süreç. Özellikle ülkemizde cinsellikle ilgili konuşmak ve diyalog kurmaktan kaçınmak adet olmuş vaziyette. Halbuki, partnerinize ne istediğini açıkça sormanız ya da sizin ne istediğinizi rahatlıkla dile getirmeniz kadar normal bir durum yok. Böylece onun ve sizin istediğiniz şeyler veya istemedikleriniz açık açık masaya yatırılacak ve bu doğrultuda ilerlenecektir. Kulaktan dolma bilgilerle ya da çeşitli filmlerde gördüğünüz abartılı sahneleri uygulayarak yaratmaya çalıştığınız ambiyans bir sahtelik sekansına dönüşecek ve ikiniz için de bir zevk değil, ızdırap haline gelecektir.
Hali hazırda korkularınız ve tereddütleriniz varsa ve itici kokuların yükseldiği bir cinsel organ burnunuzun dibinde sallanıyorsa partnerinizden duş almasını istemekte sakınca görmeyin. Aynı şekilde siz de gerek tüyleriniz gerekse genel temizlik olsun erojen bölgenizin hijyenine dikkat edin. Nasıl ki siz böyle bir durumdan rahatsız olursanız, aynı şekilde partnerinizin de kokulardan rahatsız olabileceğini unutmayın. Eğer partnerinize duş almanızı söylediğinizde agresif bir tepki ya da tavırla karşılaşıyorsanız sizin için doğru kişi olup olmadığını düşünmeye başlamanızın vakti gelmiştir.
Tüm tavsiyeleri dinlediniz, tüm yöntemleri denediniz ama yine de içinizden yapmak gelmiyor. Bu gayet mümkün bir şey ve bunun yüzünden kendinizi kötü hissetmenize hiç gerek yok. Eğer sırf oral seks yapmıyor ya da yapamıyorsunuz diye veya partnerinizin size oral seks yapmasından rahatsızlık duyduğunuz için ilişkiniz sıkıntıya girdiyse, manipüle edildiğinizi hissediyor ve baskı görüyorsanız, ilk fırsatta bu prangadan kurtulmalı ve hayatınıza devam etmelisiniz. Bunun sizin için bir korku ya da tehdit unsuru olmasına izin vermeyin. Unutmayın, siz bir bireysiniz köle değil!
Bazı durumlarda oral seks yapmanın HIV’in aktarılmasına neden olduğundan bahsedilmektedir. Bununla ilgili tıbbi kayıtlar olmakla beraber bu oran çok düşük bir değere sahiptir. Ancak yine de dikkatli olmakta fayda var. HIV ile birlikte oral seksin yaygın olarak sebep olduğu bazı hastalıklar da mevcuttur. Bunlardan bazıları uçuk (herpes), bel soğukluğu (gonnorrhea) ve hepatit A’dır. Ayırca tıbbi kayıtlarda oral sekse bağlı siğil ve iç parazit oluşumu gibi durumlardan da bahsedilmektedir. Fakat unutmayın, bu hastalıkların hemen hepsi yalnızca oral seks yoluyla bulaşacak diye bir kaide yok. Bu hastalıklar ve virüsler normal birleşme yoluyla da bulaşabilen ve önlem alınması, önceden belirlenebilmişse tedavi edilmesi gereken hastalıklardır. Oral seks öncesi partnerinizi kapsamlı bir check-up’tan geçirtin demiyoruz ama mantar, yara vb. gözle görülebilir rahatsızlıklarda da başlangıçta önlem almak hem sizin hem partnerinizin yararına olacaktır.