Organ naklinde ilk sırada eşler geliyor

Organ naklinde en çok eşlerin ön plana çıkması, nikah masasında evlendirme memurunun çiftlere söylediği 'hastalıkta ve sağlıkta birlikte' sözünün ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Türkiye'de en çok organ nakli eşler arasında gerçekleştiriliyor. Canlı vericiden alınan nakillerde eşleri ikinci sırada anne, üçüncü sırada baba izlerken daha sonra da çocuklar geliyor.
‘Daha Çok İnsana Hayat’ sloganıyla hizmete başlayan ve kurulduğu tarihten bu yana bin 685 organ nakli gerçekleştiren Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi 3. yıl değerlendirme toplantısı yaptı. Dedeman Otel’de gerçekleştirilen toplantıda Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi Türkiye’nin organ nakli konusunda kat ettiği yolu ve istatistiki verileri açıkladı.
Türkiye’de şu anda 63 organ nakli merkezi bulunduğunu ifade eden Alper Demirbaş, Türkiye’de canlı nakillerde en çok organ naklinin eşler arasında gerçekleştiğini ifade etti. Demirbaş, kendi hastanelerinde de bu rakamın verilere uyduğunu, gerçekleştirdikleri nakillerin 348’ini eşlerden, 276’sını anneden, 173’nü babadan, 83’nü de çocuklardan gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Üç yıldır hizmet verdikleri hastanede son yılda 565 organ nakli gerçekleştirdiklerini kaydeden Demirbaş, 2010 yılında 544, 2009 yılında 512, 2008 yılında da toplam 68 organ nakli yaptıklarını belirtti. Türkiye’de 2011 yılı içerisinde 3 bin böbrek naklinin gerçekleştirildiğini, kendilerinin de bu yıl içerisinde 516 böbrek nakli yaptıklarını kaydeden Demirbaş, “Hastanemizde şu ana kadar Türkiye’deki 81 ilden Edirne ve Bayburt hariç tüm şehirlerimizden organ nakilleri gerçekleştirdik. Hastanemizin bulunduğu mahalle nakil mahallesi olarak da adlandırılıyor. İnsanlar birbirlerine kiraladıkları evleri devredip diğer hastalara bırakıyor.” dedi.
Organ naklinde 15 ülkeden 36 yabancı hastaya da organ nakli gerçekleştirdiklerinin altını çizen Demirbaş, ABD’nin en büyük organ nakil merkezinde 302 hastanın naklinin yapıldığını, kendilerinin ise bu rakamdan 200 daha fazla nakil gerçekleştirdiklerini söyledi.

‘NAKİLLERDE ORGAN VE HASTA SAĞ KALIMI OLARAK ABD’DEN ÖNDEYİZ’
Dünyada ilk böbrek naklinin 1954 yılında gerçekleştiğini ve bu hastanın nakilden sonra 56 yıl daha yaşayıp 79 yaşında öldüğünü söyleyen Alper Demirbaş, organ naklinde ABD’nin önüne geçtiklerini, gerçekleştirilen nakillerde hasta ve organ sağ kalımı oranlarının daha yüksek olduğunu belirtti. 2011 yılında canlıdan gerçekleştirdikleri nakillerde hasta sağ kalımı oranının yüzde 96,6, ABD’de ise yüzde 94,4 olduğunu aktaran Demirbaş sözlerine şöyle devam etti: “Kadavra nakillerde bizim hastanemizde sağ kalım oranı yüzde 90,8 iken ABD’de yüzde 88,2. Gerçekleştirilen organların sağ kalımı ise canlı nakillerde hastanemizde yüzde 94,2 iken bu oran ABD’de 87,8, kadavrada yüzde 93,8 organ sağ kalımına sahipken, onlar ise yüzde 77,8 oranında kaldılar. Bu da bizim başarı oranımızı gösterir.”

‘ÇOKLU ORGAN NAKİLLERİNE BAŞLIYORUZ’
Hastanelerinde 2012 yılında böbrek naklinin yanı sıra karaciğer, pankreas ve ince bağırsak nakillerinde de iddialı olacaklarını açıklayan Demirbaş, önümüzdeki günlerde bir hastanın karnında bulunan 8 organını birden aynı anda değiştirebileceklerini belirtti. Çoklu organ nakli yapmak için Türkiye’de tek sertifikalı hekim olduğunu anlatan Demirbaş, “Amerika’da görev yaparken bu çoklu organ nakli değişimlerini gerçekleştiriyorduk. Şimdi Türkiye’de bu mevzuat engeli kaldırıldı. Çok yakında benzer ameliyatları biz de Antalya’da yapabileceğiz.” diye konuştu.
Türkiye'deki organ naklinde söz sahibi isimlerden Prof. Dr. Alper Demirbaş, Türkiye’de organ mafyasının da mevcut olduğuna değinerek, 2011 yılında 30 kişiyi, organ mafyasından olduğunu anlayarak emniyete teslim ettiklerini vurguladı. Bu mafyanın resmi evraklarda sahtecilik yaptıklarını anlatan Demirbaş sözlerini şöyle tamamladı: “Çok farklı yolları deniyorlar. Biz neredeyse artık bütün bunları öğrendik. Şüphelendiğimiz insanların kimliklerini elime alıp büyüteçle bile inceliyorum. Bu mafya bizim hastanemizde böyle bir şeye cesaret edemez. Fakat bunun önüne de bir tek organ nakli merkezleri ile emniyetin işbirliği içinde olmasıyla geçilebilir.