Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) imamı olduğu belirtilen eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'nin, örgüt talimatlarını "Kahramanlar" adıyla kurduğu ByLock grubundan ilettiği ortaya çıktı.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile HSYK üyelerinin yargılandığı davalar Yargıtay 9. Ceza Dairesinde devam ediyor.
Eski yüksek yargı üyesi sanıkların ByLock aracılığıyla aralarında yaptıkları yazışmalar, en önemli deliller olarak dava dosyalarında yerini alıyor. ByLock üzerinden kurulan gruplar, FETÖ'nün yargıdaki örgütlenmesini de ortaya koyuyor.
Bu kapsamda, örgütün HSYK imamı eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'nin, ByLock üzerinden "Kahramanlar" adıyla bir grup kurduğu ve örgüt talimatlarını altındaki üyelere buradan ilettiği belirlendi.
Önemli konularda izlenecek yol, taktik ve stratejilerin bu gruptan paylaşıldığı, grup mensuplarının bu şekilde yönlendirildiği tespit edildi.
Grupta, hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma başlatılan ve meslekten ihraç edilen eski HSYK üyeleri Şaban Işık, Kerim Tosun, Ahmet Berberoğlu, Mahmut Şen, Mustafa Kemal Özçelik gibi isimlerin bulunduğu öğrenildi.
Bu kişilerden Nazmi Dere halen firari durumda bulunuyor. Tutuklu Ahmet Berberoğlu ise hakim karşısına çıkmayı bekliyor.
Davalar kapsamında savunma yapan Mahmut Şen ve Şaban Işık, suçlamaları reddederken, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Kerim Tosun ve Mustafa Kemal Özçelik itiraflarda bulunmuştu.
Tosun, tanık olarak verdiği ifadede, HSYK üyesi seçildikten sonra o dönemdeki örgüt mensubu HSYK üyeleri Berberoğlu, Özçelik, Şen ve Işık ile zaman zaman, FETÖ'nün "HSYK abisi" olduğu belirtilen eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'nin katıldığı toplantılarda bir araya geldiklerini, bu toplantılarda maaşlarının bir bölümünü Dere'ye "himmet" adı altında verdiklerini anlatmıştı.
Bu isimlerin, FETÖ üyesi hakim ve savcıların önemli görevlere getirilmesinde ya da şikayet üzerine HSYK'ya gelen dosyalarda korunması için özel çaba sarf ettikleri de iddianamelerdeki suçlamalar arasında yer almıştı.