Dünyaca ünlü yazar Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan son romanı "Kırmızı Saçlı Kadın"ın imza günü için geldiği Başkent'te, okurlarından büyük ilgi gördü.
İmza günü etkinliğinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Pamuk, Ankara'da tüm çocukluğunun binalarının değiştiğini görmenin kendisine hem sevinç ve hem de keder verdiğini söyledi.
İstanbul'da da binaların yıkıldığını, kaba kaba yeni binaların yapıldığını, geçmişin kaybedildiğini belirten Pamuk, yeni romanında biraz da bu konulara değinirken, baba-oğul ilişkisi, medeniyetler üzerinden otorite ve birey olma, kimlik kurma, isyan etme, özgürlük ve sorumluluk duygularına yer verdiğini kaydetti.
Pamuk, temel olarak son kitabının bir yetişme ve büyüme romanı olduğunu söyledi.
Bugün 12 Mart askeri darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Pamuk, her türlü askeri darbeye karşı olduğunu ifade etti.
Yazar Pamuk, "Şükür, son 15 yıllık gelişmeler bizi askeri darbelerden uzaklaştırdı ama tam da demokrasiye geldiğimiz ne yazık ki söylenemez. Gazetelerin kapatılmasına, hukuk hileleriyle gazetelerin, yazarların yazma özgürlüklerinin elinden alınmasına karşıyım. Şimdi öyle anlaşılıyor ki sırada milletvekillerimizi susturma, onları parlamentodan uzaklaştırma hesapları var. Sakın ha böyle bir şey yapmayalım. Milletvekillerinin milletvekilliğini düşürmeye iktidar partisinden milletvekilleri ve düşünürler de karşı. Bunu yapmak geri dönüşsüz bir hataya doğru gitmek olur" dedi.
Bugün tüm dünyanın Türkiye'ye ilgi duyduğuna dikkat çeken Pamuk, şöyle konuştu:
"Fakat duydukları ilgi ne yazık ki demokrasimize değil. Bizden yalnızca 'Avrupa'ya Asyalıları, Müslümanları sokmayın' diye filtre olmamız isteniyor. Çünkü kendi demokrasimizi bile tam anlamıyla kuramıyoruz. Evet, bir seçim demokrasimiz var ama bir düşünce özgürlüğü, serbest konuşma, milletvekillerinin, köşe yazarlarının söylediklerinden dolayı tehdit edilmediği bir demokrasi de istiyoruz. Türkiye bunu fazlasıyla hak ediyor. Bakın burada ne kadar çok kitap okuyan, düşünen, araştıran insan var. Bunların hepsini susturamazsınız. Kitap okuma, düşünme ve özgürlük Türkiye'ye bir gün, en sonunda gelecek.”
(AA)