Son dönemde yaşanan sıcak hava dalgaları ve dünyanın dört bir yanında yaşanan orman yangınları kaygı yaratıyor. Türkiye, Yunanistan ve Avrupa'nın bazı bölgeleri ile Kuzey Amerika'da, tarihin en kötü yangın sezonunun yaşanıyor olabileceği uyarısı yapılıyor.
Peki orman yangınları geçtiğimiz yıllara göre arttı mı?
ABD'nin batı bölgelerinde bu yıl kayda geçen en yüksek hava sıcaklıkları yaşandı. Bu durum şiddetli kuraklığa neden olduğu gibi, büyük orman yangınları birbirlerini izledi.
California'da bu yılın başından beri, son 5 yılın ortalamasının iki katından da fazla ormanlık alan yandı.
ABD'deki Washington Üniversitesi Çevre ve Orman Bilimleri Fakültesi'nden Dr. Susan Prichard, "Rekor düzeylere ulaşan sıcak hava dalgaları sonrası artık California'da korkulan büyük yangın felaketlerini yaşıyoruz" diyor.
Geçtiğimiz yıllarda California'da orman yangınlarının Kasım ayına kadar devam etme eğilimi gösterdiğini belirterek, "Korkarım yeni bir kayda geçen en büyük yangın sezonunu yaşayabiliriz" diyor.
Prichard, ABD'nin genelinde bu yılın başından beri 1,5 milyon hektarlık alan yandı ve bu rakam, 2020 yangın sezonundan bir milyon daha fazla. Bunun sonucunda bölgenin en kötü yangın sezonu kayda geçti.
ABD'nin genelinde 2021'de yanan alanlar 10 yıllık ortalamanın halen altında. Bazı eyaletler California kadar ciddi darbe almadı.
Ancak uzmanlar, aşırı kurak ve uzun geçeceği anlaşılan yangın sezonu hakkında erkenden bir değerlendirme yapmamak gerektiğini söylüyor.
İklim değişikliğinin yarattığı sıcak ve kurak iklim koşulları, orman yangınlarını tetikliyor.
Dr. Prichard da, yine iklim değişikliği sonucu şiddetli rüzgarlar ve yıldırım gibi hava olaylarında da artış yaşandığına dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye tarihinin en kötü orman yangınları" olarak nitelediği yangınlar, batı ve güneyde 200'den fazla noktada görüldü.
Hükümet yetkilileri, yangınların büyük oranda kontrol altına alındığını açıkladı.
Öte yandan Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi'nin verilerine göre, bu yılın başından beri çıkan yangınlarda 175 bin hektarlık alan yandı.
Bu, 2008-2020 yılları arasında yılın bu dönemi için kayda geçen yangınların ortalamasından 8 kat daha fazla.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi'nden Dr. Yusuf Serengil, "Akdeniz bölgesinin tamamı için çok kötü bir yıldı. Buna Temmuz ayı ortalamasını aşan sıcaklıkların neden olduğunu düşünüyoruz" diyor.
Türkiye'de yetkililer yangına hazırlıksız yakalandıkları ve yeterince yangın söndürme uçağı olmadığı gerekçesiyle eleştirildi.
Yangınla mücadele çalışmalarına destek için nihayetinde Fransa, İspanya ve başka ülkeler Türkiye'ye hava araçları gönderdi.
Yunanistan'da da kayda geçen en büyük orman yangınları görüldü ve ortalamanın 12 kat fazlası ormanlık alan yandı.
En çok zarar gören bölgelerden Yunan adası Evia'da (Eğriboz) bulunan 2 binden fazla kişi deniz üzerinden tahliye edildi.
Sibirya**'da yangınlar**
Orman yangınlarıyla oluşan kalın duman tabakası Sibirya'nın önemli bir bölümünü kaplamış durumda. Uydu görüntülerine göre, dumanlar Kuzey Kutup Dairesi ve ötesine kadar ulaştı.
Sibirya'da her yaz benzer yangınlar yaşanıyor. Sibirya'nın güneyi ve Çin-Moğolistan sınırı yakınlarında başlayan yangınların kademe kademe alevlerin ulaşmasının güç olduğu Kuzey Kutup Dairesi'ne doğru hareket ettiği de görülebiliyor.
Ancak bu yılki yangın sezonunda tarihte ilk kez Sibirya'dan çıkan dumanların Kuzey Kutbu'na ulaştığı görüldü.
Durumun kötüleştiğine dair başka işaretler de var.
Rusya'daki Sukachev Orman Enstitüsü'nün verilerine göre, Sibirya'da geçtiğimiz 10 yıllık süreçte (2011-2020) yanan alanların ortalaması, bir önceki 10 yıllık dönemin iki katından fazla.
Sibirya'nın kuzeydoğusundaki Yakutistan ya da Saha Özerk Cumhuriyeti'nde Haziran ayının ortalarından beri büyük orman yangınları görüldü. Bu tip şiddetli yangınlar sonucu havaya çok daha fazla karbondiyoksit salınıyor. Bu yıl bölgede çıkan yangınlar sonucu salınan karbonun hacmi geçtiğimiz yıllara oranla çok daha fazla. Öte yandan komşusu olan bölgelerde yangın sezonu o kadar kötü geçmedi.
Bilim insanları, daha sıcak ve kurak olan iklim koşullarının Sibirya'nın kuzey bölgelerindeki yangın riskini artırdığını söylüyor. Öte yandan insan eliyle yaratılan iklim değişikliği burada daha şiddetli yangınlar görülmesinin en önemli nedenlerinden biri.
Sibirya'da yapılan bir araştırmaya göre, 2020'de rekor düzeyde sıcaklıklar görülmesinin ana sebebi iklim değişikliği.
Brezilya'daki Amazon Ormanları, bölgedeki ekosistemin dünya için kritik olması nedeniyle yakından takip ediliyor.
Tarıma bağlı olarak ormanların tahrip edilmesi ve orman yangınları ekosistemi tehlikeye atıyor.
Öte yandan ülkede yangın sezonu genelde Ağustos ve Eylül aylarında zirve yaptığı üzere, henüz bir değerlendirme yapmak için erken.
Tropikal Ekoloji Uzmanı Dr. Michelle Kalamandeen'in uydu görüntüleri ile yaptığı analize göre, bölgede 2021 yılının başından beri yanan alanlar, geçen yıla oranla daha az.
Ancak tarım ve sığır otlatma için kullanılan savan ve meraların büyük bölümünde yangınların yarattığı hasar daha fazlaydı.
Yangınlar karşısında daha savunmasız olan savan tipi ile ormanların kesiştiği Mato Grosso ve Pará gibi Amazon Ormanları'nın güneyindeki bölgelerde geçen yılki yangınlar büyük bir hasar bıraktı.
Arkansas Üniversitesi'nden Jeobilim Uzmanı Prof. Katia Fernandes, var olan iklim koşulları ve yağış tahminleri nedeniyle bölgede yine "büyük yangınlar görülebileceği" uyarısında bulundu.
Peru ve Bolivya'da ise "ortalamaya yakın" bir yangın mevsimi yaşanacağı tahmin ediliyor.
Genel olarak iklim koşulları ile ilgili tahminlere istinaden, 2020'de görülen şiddetli yangınlara benzer büyüklükte yangınlar beklenmiyor.
İnsan eliyle yaratılan orman tahribatı, orman yangınları açısında büyük bir risk faktörü.
Ormansızlaştırma ne kadar artarsa, yağışların azalması sonucu ormanlık alanda yangın ihtimali de artıyor.
İklim değişikliğinin de Amazon Ormanları üzerindeki etkisinin büyük olduğuna dikkat çeken Prof. Fernandes, "Kurak geçen sezonun eskiye oranla daha uzun olduğu, şiddetli kuraklıkların da iklim değişikliğinin doğada yarattığı değişkenlik nedeniyle şiddetli kuraklıkların daha sık görüldüğüne dair elimizde kanıtlar var" diyor.