NUR SULTAN (AA) - Dünya Bankası Kazakistan Temsilciliği, Orta Asya'nın, iklim değişikliğinin etkilerine karşı savunmasız bölgelerden olduğunu ve halihazırda sıcaklıkta artış, buzullarda erime ve su kaynaklarında azalma gözlemlendiğini duyurdu.
Dünya Bankası Kazakistan Temsilciliği'nden yapılan açıklamada, Orta Asya'daki iklim değişikliğinin etkilerine ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Orta Asya'nın, iklim değişikliğinin etkilerine karşı savunmasız bölgelerden olduğu ve halihazırda sıcaklıkta artış, buzullarda erime ve su kaynaklarında azalma gözlemlendiği belirtilen açıklamada, bölgede kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin daha sık yaşandığı, bunların Orta Asya ülkelerine büyük ekonomik zarar getireceği vurgulandı.
Açıklamada, 20. yüzyılın ortalarından itibaren Orta Asya'nın güney bölümünde ortalama sıcaklığın 0,5 derece, kuzey bölümünde ise 1,6 derece arttığı, bunun da buzulların erimesine neden olduğu kaydedildi.
20. yüzyılın başından itibaren Orta Asya'da buzulların 3'te bir oranda azaldığına dikkati çekilen açıklamada, "Dünya Bankası'nın değerlendirmelerine göre, doğal afetlerin Tacikistan, Türkmenistan ve Kırgızistan ekonomilerine zararı bu ülkelerin yıllık GSYH'lerinin yüzde 0,4-1,3'ü arasındadır." denildi.
Bölge ekonomisinin önemli bölümünün doğal kaynaklara bağımlı olması nedeniyle bölgenin iklim değişikliğine karşı savunmasız olduğu aktarılan açıklamada, bölgede halkın gelirinin yüzde 30-60'ının tarımdan kaynaklandığı belirtildi.
- "Tacikistan'ın bazı bölgelerinde tarım verimliliğinde yüzde 30 azalma bekleniyor"
Tacikistan'ın bazı bölgelerinde tarım verimliliğinde yüzde 30 azalma beklendiği kaydedilen açıklamada, Kazakistan topraklarının yüzde 60'ının kuraklığa yatkın olduğu bildirildi.
Ülkede tahıl verimliliğinin 2030'da yüzde 37, 2050'de yüzde 48 azalabileceğinin tahmin edildiği belirtilen açıklamada, "Gelecek yüzyılın başında Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan topraklarının önemli kısımları kurak bölgelere dönüşebilir." denildi.
Tacikistan ve Kırgızistan'da elektrik enerjisi üretiminin yüzde 90'ının su kaynaklarından üretildiği hatırlatılan açıklamada, 2050'de Siri Derya nehir havzasındaki su akışının yüzde 2-5, Amuderya nehir havzasında ise yüzde 10-15 azalabileceği bildirildi.
Açıklamada, su kaynaklarına erişim belirsizliğinin, bölgenin enerji kaynağı ve hidroelektrik enerji santrallerinin verimliliği konularını gündeme getirdiği, 2050'de bölgenin bazı bölümlerinde hidroelektrik enerjisi verimliliğinin yüzde 20 azalabileceği kaydedildi.