Orta Doğu'dan Avrupa'ya #KıyıyaVuranİnsanlık

Irkı, dili, dini, milleti ne olursa olsun "yaşamak" her insanın en temel hakkıdır. Her türlü bürokrasinin üstünde olması gereken bu hak, Orta Doğu'da savaşlarla, Avrupa'da ise bürokrasiyle, her gün onlarca insanın elinden alınıyor.

2 Eylül sabahı tüm Türkiye sosyal medyada Bodrum'da kıyıya vurmuş küçük bir çocuğun yüz üstü yatmış cansız bedeninin fotoğraflarını paylaşmaya başladı. Üzerinde kırmızı bir tişört ve altında lacivert Bodrum sahilinde yüzüstü yatan Aylan henüz üç yaşındaydı. Beş yaşındaki abisi Galip ve annesiyle beraber boğuldu. Ailesiyle Orta Doğu'daki savaş vahşetinden kaçarken en temel insanlık hakkını sağlayacağını umduğu Avrupa'da bu sefer bürokrasi vahşetiyle karşı karşıya geldi.

Aylan'ın görüntüsü Avrupa basınında da çokça yer buldu. Avrupalı basın ve sosyal medya kullanıcıları Orta Doğu'daki savaştan kaçarken boğularak can veren bu küçük bedenin etkisiyle -her zaman dünyaya insanlık dersi veren- Avrupa ülkelerindeki mülteci politikalarını sert biçimde eleştirmeye başladı. Sosyal medyada #RefugeesWelcome (Hoşgeldiniz mülteciler) hashtag'iyle başlatılan kampanyada Avrupalı vatandaşlar hükümetlerine mültecilere insanı yardım yapılması ve sınırların açılması konusunda baskı kurmaya başladı. Dikkat çeken başka bir şey... Birçok kişi Aylan'ın Bodrum sahilindeki fotoğrafını paylaşmaktansa abisi Galip ile olan fotoğraflarını paylaştı. Mutlu. Canlı.

Reklam
Reklam

Mynet Trend ekibi olarak Aylan'ın cansız ve insanlık suçuna kurban edilmiş bedeninin fotoğrafının bulunduğu bir içerik yayınlamak istemedik. Sadece Aylan Kurdi değil, onun küçücük bedeninde kıyıya vuran insanlıktı aynı zamanda. Aylan'ı, bugün olmasını dilediğimiz haliyle anmayı daha doğru bulduk. İnsanlığın başı sağ olmak ama onu bile beceremiyoruz galiba.