Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bugüne kadar bizim dış politikamızda Türkiye hiçbir zaman itibar kaybetmemiştir. Ama çok üzülerek söylüyorum. Ortadoğu’nun neredeyse şamar oğlanına döndük” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisince Seyhan Otel’de düzenlenen “CHP İş dünyası diyalog ve dayanışma birimi iş dünyası ve meslek örgütlerinin sorunları ve çözüm yolları” konulu toplantıdaki konuşmasında, partisinin reel sektöre yönelik çalışmalarını anlatırken dış politikadan eğitime, yargıdan tarıma kadar birçok konuda hükümete eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu, dış politikanın duygusal alan olmadığına dikkat çekerek, “Suriye’nin Türkiye’deki silahlı kampları biz çıkardık ortaya. Neden olsun. O zaman kim kalkıp PKK’yı suçlayacak. Onlar da silahlı eğitim yapıyorlar, onlar da Türkiye’ye gönderiyorlar. O nedenle dış politikamızı da barış üzerine kurmamız lazım” dedi. Dış politikanın iç politikada kullanılamayacağını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Dış politikada akıl egemendir. Duygu değil. Devlet terbiyesi egemendir. Efelik değil. Dış politika böyledir. Bugüne kadar bizim dış politikamızda Türkiye hiçbir zaman itibar kaybetmemiştir. Ama çok üzülerek söylüyorum. Ortadoğu’nun neredeyse şamar oğlanına döndük. Askerimizin başına çuval geçirdiler. Uçağımız düşürüldü. Neler başımıza gelmedi ki ne yaptık.”
Türkiye’yi büyütmenin mümkün olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bunun vergi ve para politikasına yönelik bazı değişikliklerle mümkün olacağını dile getirerek şöyle devam etti: “Türkiye’yi büyütmek mümkün. Bilgi toplumu haline getirmek mümkün. Çok önemli bir kavramdır bilgi toplumu. Eğer Türkiye bu treni kaçırırsa büyüme şansı olmaz. Bilgi toplumu katma değeri yüksek ürünleri üretmek ve bunları dışarıya ihraç etmektir. Bunu yakaladığınız andan itibaren herşeyi yaparsınız. Biz televizyon üretiyoruz. İhraç ediyoruz. Kaçını ithal ediyoruz. Yüzde 70-80’ini ithal ediyoruz. Burada montajlayıp ihraç ediyoruz. Otomotiv de de çok parlak durumda değiliz. O açıdan çerçeveyi çok iyi çizmemiz gerekiyor. Avrupa Topluluğu önemli bir süreçtir. 2004’ü hatırlarsanız herhalde. Sayın başbakan Brüksel’den gelmişti. Kızılay’da saat 12.00’de havi fişekler atıldı. Bütün gazetelerin birinci sayfaları “Türkiye artık Avrupa Birliği üyesidir” diye haber yapıldı. Bugün var mı hayır. Yanlış anlaşmanın altına imza attı. O zaman biz uyardık bunun altına imza atmayın dedik, yapamazsınız. Biz imzalayacağız. Buyrun yapın o zaman. Yapamadılar.”
Türk lirasının aşırı değerli olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu bunun da ihracatçıyı zor durumda bıraktığına dikkat çekip “Bu kur politikasıyla doğru büyüyemezsiniz. Şişkin Türk lirası, doğru bir politika değil” dedi.
Hayvancılık ülkesi olan ve bir dönem Ortadoğu pazarını besleyen Türkiye’nin kurbanlık koyun ithal etmesinin düşündürücü olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, tarımda yapılan hatalardan dolayı 2,8 milyon hektarlık alanın tarım dışında kaldığına dikkat çekti. Türkiye’nin her dönemde tarıma önem vermek zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin politikasını üretime endekslemesi gerektiğine vurgu yaptı.
ERGENEKON MAHKEMESİNE GÜVENMİYORUM
İş adamları ve sanayicilerden gelen soruları da cevaplayan CHP lideri, Ergenekon davasıyla ilgili bir soruya ise “Mahkeme adalet dağıtmıyorsa o mahkeme mahkeme değildir. Ben oradaki yargılamalara güvenmiyorum” dedi.
Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran, Faik Öztrak, Faruk Loğoğlu ile Adana Milletvekilleri Ümit Özgümüş, Turgay Develi, Ali Demirçalı da katıldı. Toplantıda, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök ile Adana Ticaret Odası Başkanı Ali Gizer de reel sektör temsilcileri olarak, sanayici ve iş dünyasının sıkıntılarını dile getirdi.
(CİHAN)