Ortadoğu’ya dair bir vizyonumuz olmalı

"Küresel Güçlerin Ortadoğu Politikası ve Türkiye Panelinde" küresel güçlerin politikaları ve Türkiye'nin bölgede yürüttüğü siyaset ele alındı.

Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfının (TGTV) İstanbul'da Ensar Vakfı Konferans salonunda düzenlediği "Küresel Güçlerin Ortadoğu Politikası ve Türkiye Panelinde" küresel güçlerin Ortadoğu politikaları ve Türkiye'nin bölgede yürüttüğü siyaset ele alındı. Paneli, birçok Sivil Toplum Kuruluşu temsilcisi, akademisyen ve öğrenci takip etti.

Haber FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKALAYIN

TGTV Başkanı Av. Hazma Akbulut yaptığı açılış konuşmasında Orta doğuda yaşanılan gelişmelerin Türkiyeyi ve özellikle STK'ların çalışmalarını derinden etkilediğini belirtti.

Reklam
Reklam

Akbulut biz TGTV olarak ortadoğuda yaşanılan gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız dedi.

Programın moderatörlüğünü Arapça yayınlanan "Ru'ye Türkiyye" dergisi editörü Doç. Dr. Ramazan Yıldırım gerçekleştirdiği panelde, Marmara Üniversitesi Orta doğu Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Talip Küçükcan ile Anadolu Ajansı Ortadoğu ve Afrika Haberleri Yayın Yönetmeni Turan Kışlakçı konuşmacı olarak söz aldı.

Doç. Dr. Ramazan Yıldırım yaptığı konuşmada Sözlerine Böyle bir paneli organize ettiğinden dolayı TGTV’ ye teşekkür ederek başladı.

Komplo teorilerden uzak durmalıyız.

Bugün İslam dünyasındaki darbeleri Arap liderleri tarafından finanse ediliyor. Bu Arap devrimlerinin arkasında kim var sorusu beni en çok rahatsız eden sorulardan biridir. Bu zihin sağlıklı bir zihin değildir. Komplo teorileri ile oturup kaldıkça gerçekleri de ıskalamaya başladık. Sağlıklı bilgiye sahip olmadığımız alanlarda komplocu düşünmemek lazım. Komplo teorilerinden sonra akaidimize olan güvenimizi de yitiriyor gibi oluyoruz. Bu coğrafyada adalet adına ortaya çıkan her güzelliğe kuşkuyla bakılıyor. Kuşkuyla bakmak aslında iblisin görevidir. İblis niye iblis oldu insana saygı göstermediği için. Bu coğrafyadaki güzellikleri takdir edebilmemiz lazım. Bu devrimleri etkileri belki 10 yıl daha devam edecek.

Reklam
Reklam

Devrimler batının değil halkın özgür iradesidir.

Yıldırım sözlerinin devamında bu süreçte iki kesim ıskaladı 1.kesim bu coğrafyanın rejimleri, 2.kesim 80 yıldır bu rejimlere muhalefet eden İslamcılar Rejim ve İslamcılar arasından üçüncü kuşak çıktı Bu kuşak Enver Sedat öldürüldüğünde Habib Burgiba, Nahda hareketine zulmetmeye başladığında doğan bir kuşaktı. Bu kuşak Kaddafi’nin 1300 kişiyi 80’li yıllarda hapishanede öldürüp, ailelerine 10 yıl boyunca haber vermediği zamanlarda doğan kuşaktır. Bunlar korkusuzdu ve fitili ateşlediler. Bu devrimlerin arkasında batı falan yoktur. Batı bu devrimlerin önünü almaya başladı. Olaylar bu kadar açık ve nettir dedi ve sözü Prof. Dr. Küçükcan’a bıraktı.

Ortadoğu’ya dair bir vizyonumuz olmalı.

Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Talip Küçükcan Küresel güçler nasıl bir Ortadoğu vizyonu ortaya koyuyorlar? Türkiye’de bu tür soruların sorulması oldukça yenidir. Ortadoğu konusu ile ilgili bilgilerimiz sınırlı, derinlikten yoksun ve bu konu üzerinde çalışan insan kaynağı oldukça yetersizdir. Batılılarla kıyas edildiğinde bu konu ile bilgilerimiz oldukça daha başlangıç aşamasındadır dedi.

Reklam
Reklam

1950 yılından itibaren batıda bölgeleri, dilleri ve kültürleri ile birlikte inceleyen kurumlar oluşmuş. Türkiye’de böyle bir üniversite olmadığı için bizler İngiltere’de bu eğitimi almak zorunda kaldık. Türkiye’de 1 adet Ortadoğu araştırma enstitüsü var. Türkiye ideolojik temel üzerine bir bölgesel vizyon geliştirmiş Küresel güçlerin Ortadoğu aktörleri Ortadoğu’da nasıl bir düzen kurduklarını anlamadan bugün ne yapmaya çalıştıklarını anlayamayız

Talip Küçükcan burada ne korunmaya çalışılıyor ya da neyi yeniden inşa etmeye çalışıyorlar. Bu sorular çok önemli sorulardır. Bu soru doğrudan doğruya Osmanlıdan sonra kurulan düzen ile alakalıdır. Bu düzenin 2. Dünya savaşından sonra da pekiştirilmesiyle ilgili bir sorudur. Osmanlı yıkıldıktan sonra kuzey Afrika, balkanlar ve orta doğuda Türkiye de dahil olmak üzere 28 ulus devlet kurulmuştur. Türkiye’nin bu ülkelerle ilişkileri son derece zayıftır. Biz, Araplar bize ihanet etti. Bizi arkadan hançerledi gibi bir Ortadoğu vizyonuna sahip olurken İngiltere, Fransa ve ABD, Hem akademisinde, hem medyasında bölgeyi bilen insan yetiştirmeye başladılar.

Reklam
Reklam

Bölgeyi iyi tanımalıyız.

1950 den sonra askerlerini çeken bu güçler geride meşruluğu halka dayanmayan siyasal sistemler kurdular. Bunun en çarpıcı örneği Mısır ve Suriye’dir. 1950 den sonra Mısırda serbest seçimle gelen kimse yok. Cemal Abdulnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek hepsi asker kökenli ve darbeler sonrasında yönetimi ele geçirmişlerdir. Bunlar siyasi meşruiyet arayışlarına da girmemişlerdir. Bu sisteme uzun süre hatta biteviye küresel güçler göz yummuşlardır. Buralardaki kurulu düzenin en önemli dayanağı da seküler milliyetçiliğe dayalı olduğunu ifade etti.

Küçük can sözlerini şöyle sürdürdü Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan başlayıp gelen değişmenin ardında iki önemli mesele vardır.

1. Meşruiyet arayışı, Arap dünyasında çok ciddi bir meşruiyet krizi vardır.

2. İsrail’in güvenliğinin ve meşruiyetinin sorgulanır hale gelmesi.

Bu iki nedenden dolayı Küresel Güçler Ortadoğu’da değişime karşıdırlar.

Türkiye Ortadoğu liderlerini buluşturmayı başardı

Türkiye dış politikada tek merkezli bir politika izlemeyi bıraktı. Kendi komşuları ile kültürde siyasette ve ekonomide birbirine soğuk ülkeler olma konumundan çıkıp, başka bir konuma evrilen Türkiye, Küresel güçlerin kurdukları, geliştirdikleri ve korudukları si Ortadoğu sistemi ile ters yönde mesafe almaya başladı. Türkiye bu yeni vizyonu ile kısmen başarılı oldu,

Reklam
Reklam

Ortadoğu’da liderler birbirleriyle konuşamıyorlardı. İlk defa Türk liderler sık sık orta doğuya gidip, birinci elden liderler ile konuşmaya başladılar. İslam dünyası ve Ortadoğu sorunlarının çözümü için hep dışarıdan müdahale oldu.

Türkiye ile birlikte ilk defa İslam dünyasının liderleri kendi sorunlarını ilk defa içerden konuşmaya başladılar. Ortadoğu’nun diliyle, İslam dünyasının diliyle bu coğrafyanın sorunlarını konuşmaya başladılar

Anadolu Ajansı Ortadoğu ve Afrika Haberleri Yayın Yönetmeni Turan Kışlakçı yaptığı konuşmada İslami camialarda entelektüel zafiyet bulunmaktadır. Son üç yılda sivil toplum kuruluşları, camialar ve cemaatler bu bölgede aktif olamıyorlar.

Bugün TGTV’nin İslam Konferansı Örgütünde bir temsiliyeti olmalıdır. Bunun için çaba sarf edilmeli çünkü orada İslam dünyası ile ilgili kararlar alınıyor. Bu sürece Sivil Toplum örgütleri müdahil olmalı süreç sadece devletlere bırakılmamalıdır. Büyük dini cemaatlerinde bu konuda aktif olmaları gerekir dedi.

Cevapsız sorular ve kafa karışıklığımız.

Reklam
Reklam

Kışlakçı, İslam dünyasında son üç yıl içinde iki soru çok önemlidir. 300 yıldır cevabını veremediğimiz soru biz neden geri kaldık? İslam coğrafyası aydınları Osmanlının son yıllarından 1940 lığ yıllara kadar kendilerine sordukları en önemli sorudur bu. Biz neden geri kaldık? Maalesef bunun cevabını hala veremedik.

Sorunları ortaya koyuyoruz ama bunun cevabı yok.

İkincisi kafa karışıklığı? İslam dünyasının bir mensubuyuz ama İslam dünyasını tanımıyoruz. Ortadoğu’nun bir parçasıyız ama orta doğuyu bilmiyoruz. Bu konuda kurumlarımız yok. Beyaz entari giyen Petrol şeyhi, Zenci elinde tespih ayva ayva diyen bir Arap imajı Kemal Sunal filmleri ile oluşturuldu. Arapların hepsi zenci mi? Kuzey Afrika’ya bakın, Filistin, Ürdün, Sudan, Somali, Etiyopya, Eritre, Moritanya’ya kadar olan orta Afrika civarında yaşayanlar.

Arap kültürü bir bütün mü?

Kafa karışıklığının nedeni bu coğrafyayı bilmiyoruz. Aydınlarımızın ve entelektüellerimizin ortaya koyduğu şey şüphe yaymaktır. İslam dünyasının aydınlarına ve entelektüellerine bakıldığında ortaya şüphe yaymaktan başka bir şeye yaramıyor.

Reklam
Reklam

Kışlakçı sözlerini şöyle noktaladı, İkinci dünya savaşından 2010 yılına kadar Arap dünyası diktatörler tarafından yönetilmiş ve iki devlet şekli ortaya çıkmıştır.

1.Rantiye Devlet, yer altı zenginliklerini batıya satsan ve gelirlerini kendi ailesine aktaran

2.Harami devletler, yer altı zenginlikleri yok, onlar batıya gidip, eğer bize maddi anlamda destek vermezseniz, hibe borç ne olursa olsun vermezseniz yerimize İslamcılar gelir.

Bu devlet şekilleri de Orta doğuda şu sorunlara yol açmıştır

1. Batıyı bunla korkutup para dilenenler

2. Şii –Sünni sorunu

3. Laik-İslamcı sorunu

4. Sömürgecilerin bıraktığı sınırlar sorunu

5. İslami fobya sorunu

6. Kürt sorunu bölgedeki sorunların temelini teşkil etmektedir.

Panelin sorunda TGTV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hamza Akbulut konuşmacılara plaket takdim etti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: