İdrak ettiğimiz Ramazan ayında oruç tutarken, sağlığımıza da dikkat etmemiz gerektiğini belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Levent Gürkan, "Oruçta vücudun sıvı ihtiyacı artar. Özellikle bu sıcak günlerde oruç tutanların buna dikkat etmesi gerekiyor" dedi.
Hayati fonksiyonların devamını sağlayan ve atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında kilit rol oynayan suyun yaşamı sürdürebilmek açısından kritik önem taşıdığını ifade eden Opr. Dr. Gökhan, "Normal şartlar altında vücudun idrar (yaklaşık 1.0-1.5 litre/gün) yanında görünmez kayıp olarak adlandırılan dışkı (0.1 litre/gün), ter (0.1 litre/gün) ve solunum (0.3 litre/gün) ile birlikte yaklaşık olarak günlük 1,5 - 2 litre sıvı kaybı vardır. Bu kayıp fizyolojik durumlarda ve bazı hastalıklar ile birlikte belirgin olarak artış gösterebilir. Bunların başında hava sıcaklığında artışa bağlı olarak terleme ve solunumla kayıplar ve egzersiz gibi doğal durumlar ile güneş yanıkları, ishal veya ateşli hastalıklar gibi olağandışı durumlar gelir. Özellikle sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıktığı durumlarda her 2 derece artış için günlük su tüketimimize 2 bardak eklememiz gerekmektedir" dedi.
DEHİDRATASYON NEDİR? NASIL KORUNABİLİRİZ?
Vücutta oluşan su kaybının tamamlanamama durumlarına, tıp dilinde 'dehidratasyon' denildiğini hatırlatan Op. Dr. Levent Gürkan, şunları söyledi:
"Bu durum en basit hali ile susama ve huzursuzluk hissi, iştahta azalma ve ciltte kuruma ile kendini gösterirken, sıvı kaybı ilerledikçe idrar miktarında azalma ve renginde koyulaşma, ağızda kuruluk, açıklanamaz yorgunluk ve performans kaybı, baş ağrısı, ayağa hızlı kalkıldığında baş dönmesi ve keyifsizlik baş gösterir. Sıvı açığı buna rağmen tamamlanmazsa ve yüzde 5-6'lara ulaşırsa, kişide uykuya eğilim, bulantı ve bacaklarda karıncalanma başlar ve sıvı kaybı yüzde 10'lara ulaştığında kaslarda istemsiz kasılmalar, görüşte bozulma gerçekleşir. Yüzde 15'in üzerinde sıvı kayıpları hayat ile bağdaşmaz. Oruç, kuraklık veya tecrit gibi durumlarda kişi susamasına rağmen suya erişimi yoktur. Bu gibi durumlarda su açığını gidermek mümkün olmayacağından temel amaç kaybın en aza indirilmesi olmalıdır. Bunun için bu dönemde ağır fiziksel aktiviteden kaçınmak, vücut ısısını düşük tutacak serin ve nemli ortamlarda bulunmak, hafif giysileri tercih etmek akılcı olacaktır."
BÖBREKLERE ZARAR VERİR Mİ?
Hafif düzeyde olan dehidratasyonun hiçbir organda kalıcı hasara yol açmayacağını ancak, altta yatan bir kronik böbrek yetmezliğinin bulgu vermesine neden olabileceğini kaydeden Opr. Dr. Gürkan, "Ramazan'ın çok sıcak yaz günlerine isabet ettiği bu sene su dengesinin korunması oruç tutanlar açısından büyük önem taşımakta. Her kişi yukarıda belirttiğimiz formülü kullanarak günlük sıvı ihtiyacını kabaca belirlemeli ve bu miktarı tek seferde değil, iftar ile sahur arasına bölerek almalıdır. İçilecek sıvı seçilirken gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durulması ve daha çok su, taze meyve suyu ve maden suyu tüketilmesi doğru olacaktır. Bunun yanında daha önce bahsettiğimiz gibi aldığımız sıvının önemli bir kısmı da yediğimiz katı gıdalardan geldiğinden, bu dönemde aşırı tuzlu ve kızartma gıdalardan uzak durarak daha çok meyve ve sebze tüketmemiz gerekmekte. Gün içinde ise sıvı kaybımızı en aza indirmek için hafif giysiler giymeli, serin ve nemli ortamlarda bulunmalı ve fiziksel aktiviteden kaçınmalıyız" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz