Ramazan ayında Müslümanlar tarafından oruç tutulur ve terâvih namazı kılınmaya başlanır. Müslümanlar tarafından sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul edilen ramazan ayında oruç tutma sürelerinin neden farklı olduğu ve oruç tutma sürelerinin neye göre değiştiği sorulur. Bu noktada iftar saatlerinin neye göre ayarlandığı, oruç tutma süreleri arasındaki farkın ne kadar olduğu da merak edilir.
Müslümanlık dininde ibadet saatleri birtakım astronomik ve atmosferik hareketlere göre belirlenir. Bunun içinde sabah vakti güneşin doğu ufkunda belirmeye başlaması, Güneş’in doğuşu, Güneş’in öğle vakti tepe noktasına ulaşması veya Güneş’in batması gibi pek çok izlenim yer alır.
Güneş’in batmasıyla ise iftar saatine girildiği kabul edilir. Fıkıhta oruç tutan kişilerin Güneş’in battığından emin olduktan sonra orucunu açması gerektiğine inanılır. Her bölgede Güneş’in batma saati değişiklik gösterdiği için de bölgelere göre farklı zaman dilimleri bulunur.
Oruç tutma süresi neye göre belirlenir diye sorulduğunda, takvim ve saatin bulunmadığı eski zamanlarda gökyüzü olaylarına göre ibadet vakitleri belirlense de günümüzde daha dakik hesaplar yapılmaktadır. Bu dakik hesaplar neticesinde ezan da Güneş’in batması ile beraber başladığı için, ezan okunurken oruç açılabilmektedir. Bir diğer görüşe göre ise ezanın bitmesi beklenmelidir. Bu görüşe göre; ezanı huzur içerisinde dinlemek gerekir ve yemek gibi başka faaliyetler ile uğraşmak ezanı dinlemeye engel olabilir. Modern çağda TV kanalları ve internet üzerinden sunulan bilgiler sayesinde de iftar saatleri net bir şekilde öğrenilebilmektedir.
Müslümanlar, farklı coğrafyalarda oruç tutma süreleri ülkelerin ekvatora yakınlıklarına göre değişmektedir. Güneşin doğuşu ve batışı bölgelere göre değişiklik gösterdiğinden oruç tutma süreleri de değişiklik gösterir.