Oruç tutmakla kilo verilmez

Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Bölümü Şefi Doç. Dr. Selçuk Can ve Diyetisyen Tuğçe Aytulu, obezite (şişmanlık) sorunu olan kişilerin, Ramazan ayını bir perhiz fırsatı olarak gördüklerine dikkat çekerek, "Oruç tutmakla kilo verilmez. Gün boyu aç kalmak, metabolizma hızını yavaşlatarak, alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Bu durum, kilo artışına sebep olur" dedi.

Doç. Dr. Selçuk Can, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kutsal Ramazan ayında kişilerin hareketsiz kalmaya meyilli olduğunu ve kendilerini yormamak için yürüyüş, koşma gibi aktiviteleri bilinçaltından yapmak istemediklerini belirterek, bu durumun da şişmanlamaya yol açtığını bildirdi.

Diyetisyen Tuğçe Aytulu da, Ramazan ayında sağlıklı insanların bile, uzun süren açlığın ardından aşırı biçimde yemek yediği için ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaştıklarını vurgulayarak, yanlış beslenme alışkanlıkları yüzünden birçok kişinin hem kilo aldığını, hem de ülser, kabızlık gibi problemlerin arttığını kaydetti.
İftarda özellikle "iftariye" adı altında yenen şarküteri ağırlıklı ürünler, hamur işi yiyecekler, pide ve tatlıların, yüksek kalorili olmaları sebebiyle oruç tutanlarda kilo artışına sebep olduğunu ifade eden Diyetisyen Aytulu, kilo artışına bağlı olarak kan yağlarında ve tansiyonda artış olabildiğini söyledi. Aytulu, "Oysa, iftarda yavaş ve az miktarda yiyip, bir kaç saat sonra öğün takviye olabilir. Hem sağlık hem de ekonomik davranma açısından iftariyelerin çeşidini ve miktarını azaltmak gerekir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"SAHURDA BOL SU İÇİN"

Diyetisyen Tuğçe Aytulu, Ramazan ayında yemek saatlerinin değişmesine rağmen dengeli ve yeterli beslenmenin mümkün olduğunu da belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:

"Ramazan ayında da normal zamanlarda olduğu gibi azar azar ve sık beslenilmelidir. Gece tüketilen besinler, uykuda metabolizma hızı düştüğü için daha kolay yağa çevrilirler. Bu yüzden Ramazan'da sahura mutlaka kalkılmalı, öğün sayısı arttırılmalı, öğünlerde tüketilen besinlerin miktarı ve kalorisi normal zamandakine benzer olmalıdır. Bunun yanında günlük 2,5 litre su ve sıvı tüketilmelidir. Geceleyin ve sahurda bol su içilmeli, kahve ve gazozlu içecekler tüketilmemelidir. Kızartmalar, hamurlu yiyecekler ve tatlılardan uzak durulması önem kazanmaktadır."

Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Bölümü Şefi Doç. Dr. Selçuk Can da, kutsal Ramazan ayı öncesi şeker hastalarının tam bir muayeneden geçmesi gerektiğini ifade ederek, kan şekeri 140 altında olan ve insülin kullanmayan ikinci tip şeker hastalarının oruç tutabileceğini söyledi.

Reklam
Reklam

GÜNDE 8 SAAT UYKU

Bu tavsiyelere uyulmaması halinde, kişilerde kan şekeri düşüklüğü, vücudun susuz kalması ve su-tuz dengesinin bozulması (dehidrasyon) hadiselerine yol açacağını, bunların da halsizlik, işte verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü, uyuklama, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi belirtilere sebep olacağını vurgulayan Doç. Dr. Selçuk Can, Ramazan ayında sağlık yönünden yapılan bir diğer hatanın da "uyku uyumamak" olduğunu kaydetti. Bu durumun, vücudun dinlenememesine bağlı olarak ertesi gün baş ağrısı ve tansiyon düşüklüğüne yol açabileceğini bildiren Can, "Ramazanda sahura kadar uyanık kalmamalı, günde 8 saat uyku uyunmalıdır" dedi.

Özellikle kış aylarında sahura kalkmadan oruç tutmanın şeker hastaları için sakıncalı olduğuna temas eden Can, "Şeker hastaları mutlaka sahura kalkmalıdırlar. Ramazan'da kandaki şeker düzeyi ilk günlerde düşer, ancak 2. haftadan sonra kan şekeri 40 ila 80 puan arasında yükselir. Ramazan'da iftarda tüketilen yiyeceklerin hem kalorisi fazladır hem de miktarı fazla çeşitten dolayı artmıştır. Bu durum kilo artışına sebep olur. İftarda tıka basa yemek, pankreasa şeker yüklemesi yapmak gibidir. Pankreas yorulur ve kan şekeri artar" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Ramazan'ın getirdiği en olumlu yönlerden birinin, kişiyi disipline sokması, iç barışı sağlaması, öfke ve düşmanlıkları azaltması olduğunu söyleyen Can, "Bu durumdan en çok, asabi olarak şekeri veya tansiyonu yükselenler faydalanırlar. Hekimlerin önerdiği 'Stres yapmayınız' tavsiyesi, bu kutsal ayın etkisiyle gerçekleşir. Bu yüzden ramazan, asabi şekeri olanlar için olumlu geçecek bir aydır" diye konuştu.

Anahtar Kelimeler: