Oscar Ödüllü Yönetmen Louie Psihoyos, ''Racing Extinction'' İsimli Belgeseli Hakkında Mynet Trend'in Sorularını Yanıtladı

Koy filminin Oscar ödüllü yönetmeni Louie Psihoyos 'Racing Extinction' belgeseliyle tekrar karşımızda. Tüm dünya ile aynı anda 2 Aralık'ta Discovery Channel'da yayınlanacak olan belgesel hakkında merak ettiklerimizi sorduk...

Doğada soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlıları tehdit eden iki önemli unsuru gözler önüne seren belgeselde bunların nedenleri gözler önüne serilmiş...

Hayvanların soyunun tükenmesinin nedenlerinden ilki uluslar arası doğal hayat ticaretinden ve canlıların yaşamını tehlikeye atmak pahasına piyasaya sürülen sahte tıbbi tedaviler ve tonikler...

İkinci tehditse hepimizin etrafında olan ve gözümüzden kaçan birşeydir. Canlı yaşamıyla uyumlu olmayan karbon emisyonları ve asit oranı yüksek okyanuslar.

Film yapımcısı Psihoyos sanatsal bir yaklaşımla net bir şekilde dikkatimizi gezegenimizelecek kuşaklar için biyolojik çeşitliliğe sahip ve sürdürülebilir bir dünya çevirmemizi sağlar.

Empire State Binasında yaptığınız gösteri oldukça dikkat çekti. Peki sizce ''GERÇEKTEN'' işe yarıyor mu? Yani bir avcı 'hmm demek ki daha duyarlı olmalıyım' diyor mudur?

Louie Psihoyos: Filmin ilk amacı altıncı “soy tükenmesi”ni yaşadığımız gerçeği hakkında farkındalık yaratmak. Gezegenimizin tarihinde 5 büyük “soy tükenmesi” yaşandı, bunlardan en sonuncusu 65 milyon yıl önce dinozorların ölmesi ile gerçekleşti. Amerika Doğal Tarih Müzesi’nden Michael Novacek gibi bilim insanları filmimizde insanların “göktaşı” olduklarını söylüyorlar, bu yeni çağ Antroposen olarak adlandırılıyor ve insan çağı anlamına geliyor, gezegenimizin tarihinde ilk defa bir ırk diğer ırkların kitlesel yok oluşlarına neden oluyor. Bana göre bu çok ironik çünkü bizim kendi ırkımız olan ‘homo sapiens’ ‘akıllı olan’ anlamına geliyor. Ve bir türün yılda yaklaşık 30 bin türün yok olmasına bir şekilde yol açması ne kadar ‘akıllıca’. Ben bu film ile sadece bir film yapmak değil aslında bir hareket başlatmak istedim. İki yıldır Vulcan Productions ile eğitim kampanyaları üzerinde çalışıyoruz. Vulcan Productions Microsft’un eş kurucularından Paul Allen tarafından başlatıldı ve hem kendisi hem organizasyonu hem de Discovery ile birlikte sağlam bir eğitim programı üzerinde çalışıyoruz. Böylece çocuklar ve aileleri bunu görünce Racing Extinction web sitesine gidip gezegenimizi kurtarmak için atabilecekleri bir adım ile bilgi alabilsinler. Bu çok büyük ve çok ürkütücü bir problem ama eğer herkes bir adım atarsa bunun artan bir etkisi olur. Diyelim ki Amerika’daki herkes bir günlüğüne et, yumurta ya da peynir yemeyi bıraktı ya da bunun gibi basit bir eylem yaptı, bunu gezegendeki her insan yapabilir. Ve bu Amerika’da senede 7.6 milyon arabanın kalıcı olarak trafikten çekilmesi ile aynı etkiye sahip olur.

Reklam
Reklam

İnsanların fosil yakıt tüketmesinin aslında gezegenimizde yaptığımız en pahalı şey olduğunu bilmelerini istiyorum, anlatmama izin verin: Şu an okyanusları asitleştirdiğimizi biliyoruz. Eskiden okyanusların karbon monoksit absorbe etmesinin sorun olmadığını düşünürdük. Ürettiğimiz karbon monoksitin üçte biri ile yarısı arasındaki bir miktarı okyanuslar tarafından absorbe ediliyor – ve biz bunun okyanusları, mercan resiflerini asitleştirme anlamına geldiğini biliyoruz. Bir milyar insan yiyecek, beslenme ve rekreasyon konularında mercan resiflerine dayanıyor,yalnızca bir neslin ucuz enerjiye ulaşabilmesi için besin kaynaklarının yok edilmesi ne kadar akıllıca? Gelecek milyonlarca neslin bu besin kaynağına erişimi olmayacak, tabi okyanusta yaşayan canlıların yüzde 25’inin mercan resiflerinde yaşadığını söylemiyorum bile. Hayatımda macera adına yaptığım en iyi şey dalmaya gitmek ve aşağımızda suyun içinde yaşayan bu evreni görmek oldu. Okyanus Koruma Topluluğu’nu yönetiyorum ve topluluğun amacı gelecek nesiller için okyanustaki hayatı korumak. Aramızda bir şakamız vardı; tüm gezegeni değil yalnızca yüzde 70’ini kurtarmaya çalışıyoruz derdik, ama şu an fark ediyoruz ki aslında her şey birbiri ile bağlantılı. Yalnızca okyanusta olanlar değil, her şey – karadaki yaşam okyanuslardaki yaşamın var olmasına bağlı. Arkadaşım Paul Watson’un da söylediği gibi eğer okyanuslar ölürse, biz de ölürüz, açıklamama izin verin. Şu anda okyanusları asitleştiriyoruz ve kimi bilim adamlarının söylediğine göre her yıl planktonlar yüzde 1 oranında yok oluyor. Plankton yalnızca yiyecek zincirinin temeli değil, aldığımız her üç nefesten ikisinden o sorumlu. Kısaca bu yeni belgeselimiz “Racing Extinction” ile diğer yüzde 30’u kurtarmaya çalışıyoruz.

Reklam
Reklam

Soyu tükenmekte olan hayvanlar için yapılması gereken en önemli şey nedir?

Louie Psihoyos: Karbon ayak izini azaltmak yapılabilecek en önemli şey, söylediğim gibi Okyanus Koruma Topluluğu’nu yönetiyorum. Fosil yakıtlar tüketmek okyanusları asitleştiriyor ve okyanustaki türlerin yüzde 25’i mercan resiflerinde yaşıyor. Asitleştirme bu hızla devam ederse bu yüz yılın sonunda mercan resifleri kalmayacak. 2050’ye kadar tüm mercan resifleri eriyecek ve 2100’e geldiğimizde hepsi yok olmuş olacak. Mercan resifleri yiyecek, besin ve rekreasyon amacı ile dayanan bir milyar insan var. Karbon ayak izimizi azaltmak için yapabileceğimiz en kolay şey et tüketimini azaltmak. Herkesin yapabileceği en önemli şey ise fosil yakıt tüketimini ne şekilde olursa olsun azaltmak ve atık miktarını azaltmak. Amerika’da ortalama bio-yiyecek 1500 mil uzaktan geliyor, daha yerel yiyecekleri tüketmek daha az suya ihtiyaç duyan yiyecekleri tüketmek lazım. Ben California’da yaşıyorum ve bir kuraklık yaşıyoruz, kuraklığın en büyük problemlerinden biri de alfalfa/yonca yetiştiriyoruz ve bu yoncaları Çin’e oradaki inekleri beslemek için ihraç ediyoruz. Yiyecek kaynağımızı yaratmak için enerji ve suyumuzu hayvan yetiştirmeye harcamak nüfusları doyurmak için çok verimsiz bir yöntem. Tüm proteinler bitkilerden geliyor, dolayısıyla daha bitki bazlı bir yaşam tarzı benimseyerek gezegeni kurtarabilirsiniz ancak et yediğiniz zaman aslında bir hayvanın proteinlerini çalıyorsunuz. Biz ne mi yapıyoruz aracıyı ortadan kaldırıyoruz.

Reklam
Reklam

Türkiye'de gösteri yapmayı düşünüyor musunuz? Düşünseniz hangi şehirde hangi binayı tercih ederdiniz?

Louie Psihoyos: Tabi ki çok isteriz, bu projeksiyonlar viral olarak yayılmaya devam ediyor. Yakın zamanda Berlin’de yaptık, Bogota’da yaptık. Varşova’da yapıyoruz, Avrupa’da büyük bir tane yapacağız hatta dünyada yapılanların en büyüğü olacak, dünyanın en popüler binalarından bir tanesinde yapılacak. Şu anda daha fazla bilgi veremem.

Racing Extinction belgeselinin tüm dünyadaki milletlerin fikirlerini değiştirebileceğine inanıyor musunuz? Kısacası belgesellerin insanları etkilediğini düşünüyor musunuz?

Louie Psihoyos:

Şu ana kadar çektiğim ilk belgesel ‘Koy’u arka bahçemde yapmıştım. Yunusların öldürülmesi ile ilgili filmin insanlar tarafından nasıl görüleceğini düşünmüştüm. Bunu oldukça gerilim içinde çekmiştik ama bu belgesel tarihte en çok beğenilen belgesel ödülünü aldı fakat bu benim için çok da önemli olmadı. Benim için önemli ve heyecan verici olan kısmı ise her yıl Japonya’da 23,000 yunus ve domuz balığı öldürülürken belgeselden sonra bu rakamın 6,000’den daha aza düşmesiydi. Böylelikle bir belgeselin dünyayı değiştirebileceğini ve bunun mümkün olabileceğini görmüş oldum.

Reklam
Reklam

Bu yeni belgeselimizle de, Discovery’nin de desteğiyle, dünyanın en güçlü aracı haline gelebileceğimizi düşünüyorum. Biliyorsunuz ben belgeselleri farkındalık yaratmak için kitlesel bir araç olarak görürüm, bir bomba atarsınız ve insanları öldürürsünüz ama bunun tam tersi bir film çekersiniz ve müttefikler oluşturursunuz. Bu yolla hayvanları kurtarabilir ve dünyayı değiştirebilirsiniz. Ben de bu şekilde dünyada büyük bir kitle oluşturarak insanlığın yüzleştiği en büyük sorunu geride bırakmak için bu kitleyi aktif hale getirmek istiyorum. Şu anda Avrupa’da neler olduğuna bakarsak, geçtiğimiz hafta sonu sadece 70,000 mülteci Almanya’ya geldi, bunlar iklim koşulları nedeniyle göç eden insanlar ve bu konuyla ve filmle yakından ilgililer, bu insanların yok olmadan önceki hayatlarının göstergesi. Bu durum daha da kötü bir hal alacak ve bu mülteciler bir yerlere gitmek zorunda kalacaklar. Hepsinin yemeğe, bir eve, bir sığınağa ve insanlığın gücünün yettiği kadar korunmaya ihtiyaçları olacak. Şu an yükselen denizler, asitlenen okyanuslar ve iklim değişikliği nedeniyle 250 milyon mültecinin var olması bekleniyor. Bunların hepsi önümüzdeki on yıllar içinde olacak ve eğer şimdi biz bu sorunları çözmezsek, bunları çocuklarımızın ve torunlarımızın sırtına yüklemiş olacağız. Şu anda bizim için, iklim değişikliğine bağlı olarak yaşadığımız yok olma krizinden daha büyük bir sorun olamaz.

Reklam
Reklam

İnsanlar hayvan sevgisini neden sadece kedi ve köpek beslemek, bakmak olarak görüyorlar sizce? Soyu tükenmekte olan hayvanlar için neler yapabiliriz?

Louie Psihoyos: Ben insanların bizim belgeselimize bakıp ‘Aman Tanrım bu adamlar birer kahraman ben de böyle olmak istiyorum’ demelerini istiyorum. Ve bizim oluşturduğumuz kampanyaya katılarak onlar da bir süper kahraman olma şansını elde edebilirler. Belki insanlar büyük bir etkileri olmayacağını veya bu büyük sorunla baş edemeyeceklerini düşünebilirler ama çözüm olanakları daha iyi bir konuma geldi. Siz de bizim

discoverychannel.com web sitemize girebilir ve #1adımlabaşla kampanyamıza dahil olabilirsiniz. Bu yolla sizin, ailenizin, çocuklarınızın hatta torunlarınızın hayatında büyük gelişimler gösterebileceğiniz bir şeyler yapabilirsiniz. Sadece bir adım atarak gezegenimizde yaşayan diğer türlerin de hayatlarını daha iyi bir duruma getirebilirsiniz. Unutmayın bugün bir kişinin yaptığı bir eylem diğerleriyle birleştiğinde çoklu eylem olarak etki gösterecektir.

Reklam
Reklam

RACING EXTINCTION TÜM DÜNYADA 2 ARALIK 21:30’DA DISCOVERY CHANNEL KANALINDA GÖSTERİME GİRİYOR.

#1ADIMLABAŞLA