Habertürk gazetesinden Ümran Avcı'nın haberine göre, Osmanlı tarihinin en çok konuşulan ve merak edilen hükümdarlarından Sultan 2. Abdülhamid’in bilinmeyen birçok özelliği ve kişisel merakları, fotoğraflar sayesinde ortaya çıktı. 33 yıllık padişahlığı sırasında Abdülhamid için fotoğraf, yönetimin en önemli araçlarından biri oldu. Her ne kadar kendi objektif karşısına geçmeyi sevmese de diplomasiyi bile özel bir ilgi duyduğu fotoğraflar üzerinden yürüttü. Dünya ile ilişki kurmasında, dünyayı tanımasında fotoğrafı kullandı.
ROMAN ETKİLEDİ
“Tebaam nasıl yaşıyor?” sorusunun yanıtını da fotoğraflarda aradı ve hizmetindekilerden yaşama dair fotoğraflar çekmelerini istedi. Bu nedenle koleksiyonunda “insan manzaraları” geniş bir yer tuttu.
Fotoğraflar için, “Bütün dünyayı oradan izlemek mümkün. Aynı zamanda bütün Osmanlı coğrafyasını da görebiliyoruz. Abdülhamid 1876’dan sonra 1909’lu yıllara kadar uzanan bir dönemi kapsıyor. Dolayısı ile Osmanlı’nın son dönemine tanıklık eden bir hazine” diyen Özyetgin, koleksiyonun ilginç yönlerini şöyle anlatıyor:
“Sultan Abdülhamid’in polisiye roman merakı var. Romanlardan birinde başparmak boğumunun işaret parmağının boğumundan daha uzun olduğu zaman cani, katil olmaya meyilli olduğuna dair bir bilgi ediniyor. Bunu çok merak ediyor, gözüne uyku girmiyor. ‘Cinayetten hapishaneye girenlerin fotoğraflarını elleri görünecek şekilde çekip bana gönderin’ diyor. Koleksiyonda suçlu albümleri var. O fotoğraflara bakıp ortak bir nokta olup olmadığını inceliyor. Fotoğraflardan karakter analizi yapmaya meraklı biri. Bir yere birini atayacağı zaman mutlaka fotoğraflarına bakıyor.”
'ASKERİYEDEN FOTOĞRAFÇI YETİŞMESİNİ SAĞLIYOR'
Sultan Abdülhamid, fotoğrafı dünyayı takip etmenin bir aracı olarak da kullanıyor. Prof. Dr. Melek Özyetgin, sultanın fotoğrafları toplamada değişik yöntemler kullandığını söylüyor:
“Amerikan yerli kabilelerinin şeflerini fotoğrafları bile var. Bir kısmını çektirtiyor, bazen heyet gönderiyor fotoğraflatmak için. Askeriyeden fotoğrafçı yetişmesini bile sağlıyor. Sultanın bu ilgisini bilen ünlü fotoğrafçılar da ona albümler yapıp gönderiyorlar. Albümlerin evrensel değeri var. Ayrıca Sultan Abdülhamid fotoğrafları kamu diplomasisinin etkin bir aracı olara kullanmış. Ülkesinin modernleşen yüzünü göstermek, Batı’ya ‘Biz de böyleyiz, sizin gibiyiz’ mesajı vermek adına 51 ciltten oluşan yaklaşık 1819 fotoğrafı var. Bunlardan hediye albümleri hazırlatıyor. Okulları, hastaneleri, mimari yapıları, insan portelerini, manzara fotoğraflarını 1893 yılında İngiltere ve Amerika’ya gönderiyor. Üstelik halkın ilgi ve beğenisine sunması açısından bunları hanedan ailesi yerine doğrudan kütüphanelere gönderiyor.”
KOLEKSİYON İNGİLTERE YOLCUSU
Koleksiyon Atatürk’ün emriyle 1925’te Yıldız Sarayı’ndan İstanbul Üniversitesi’ne nakledildi. Halen İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nde muhafaza edilen “Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu”, aynı zamanda UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından 2019’un “Dünya Belleği Mirası Listesi”ne Türkiye’nin 2 adayından biri. Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan Sultan II. Abdülhamid Uygulama ve Araştırma Merkezi, geçen yıl “Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu Üzerinden Dünyaya Bakmak” projesini başlattı. Proje kapsamında koleksiyon, Fransa ve Almanya’nın ardından 10-12 Nisan arasında İngiltere’de sergilenecek.