Osmanlı döneminden günümüze taşınan bir hikaye! ‘Mangalda kül bırakmamak’ deyiminin ilginç öyküsü

Ecdadımızdan günümüze ulaşan pek çok atasözü ve deyim vardır. Binlerce atasözü ve deyim arasından mutlaka anlamını bildikleriniz vardır. Hayatta gündelik yaşantınızda bunları sıklıkla kullanıyorsunuzdur. Ancak bu deyim ve atasözlerinin kökenini hiç merak ettiniz mi?

Deyimler ve atasözleri çoğu zaman bir paragrafı oluşturacak kadar çok cümle kurmamız gerek durumları tek bir kalıp üzerinden açıklar. Ülkemizde bu deyim ve atasözlerini kullandığınızda hiçbir sorunla karşılaşmazsınız. Çünkü altında yatan mecaz anlam yabancılar tarafından büyük bir çoğunlukla anlaşılmaz. Hatta bu deyim ve atasözlerinin yabancı dillere birebir çevirmesi bile aynı etkiyi yaratmaz. Peki bu deyim ve atasözleri nasıl ortaya çıktı? İşte sizler için mangalda kül bırakmamak deyiminin Osmanlı’ya dayanan ilginç hikayesini araştırdık.

Reklam
Reklam

Mangalda kül bırakmamak deyimi en genel anlamıyla yapamayacak şeyleri yapabiliyormuş gibi görünen insanlar için kullanılır. Ancak Osmanlı Devleti döneminde bu söz öbeği tamamen gerçek anlamıyla kullanılıyordu. Bu deyim yeniçerilere yapılan bir sınavla ortaya çıktı. Yeniçeri ocağına alınacak askerler pek çok sınavdan geçiyordu. Bunlardan biri de “mangal”dı. Ocağa alınacak gençler bir heyetin önüne çıkarılıyor ve külle dolu olan mangala doğru gaz çıkarmaları isteniyordu. Eğer yeniçeri adayı çıkardığı gazla mangaldaki külün küçük bir kısmını kaldırıyorsa ocağa alınıyordu. Eğer bu sınavda başarısız olup mangalda kül bırakıyorsa ocak için uygun bir aday olmadığına karar veriliyordu.