Osmanlı Yaylarının Sırrı Çözüldü

Talimhane Okçuluk Araştırmaları Enstitüsü'nden Araştırmacı Adnan Mehel, Osmanlı döneminde ok atmakta kullanılan yayların Gerede ilçesindeki...

Talimhane Okçuluk Araştırmaları Enstitüsü'nden Araştırmacı Adnan Mehel, Osmanlı döneminde ok atmakta kullanılan yayların Gerede ilçesindeki Akçaağaç türünden yapıldığını açıkladı.AİBÜ’de Tarih Topluluğu tarafından ‘Okçuluğun Tarihi’ adlı program düzenlendi. Kongre merkezinde gerçekleşen programa konuşmacı olarak Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tülay Metin ve Talimhane Okçuluk Araştırmaları Enstitüsünden Araştırmacı Adnan Mehel katıldı. Açılışı konuşması yapan AİBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr Tülay Metin, Türk tarihinde ayrı bir yeri olan ve aynı zamanda ata sporu olarak da bilinen okçuluğu tanıtmak ve akademik düzeyde değerlendirmek amacıyla böyle bir program düzenlediklerini belirtti.Türklerin tarih boyunca ok, yay ve atıcılığa ayrı bir önem verdiklerini belirten Talimhane Okçuluk Araştırmaları Enstitüsünden Araştırmacı Adnan Mehel, “Türkler açısından yay ve okun tarihi Çin kaynaklarına göre milattan önce 3000’li yıllara dayanıyor. Atalarımız beş parçadan oluşan komposit bir yay türü kullanmışlar. Kayın ağacı ve Gerede yöresindeki ‘akçaağaç’ türünden, en kuvvetli organik yapıştırıcı olarak kabul edilen balık tutkalı kullanarak atış mesafesi çok yüksek ve çok dayanıklı yaylar üretmişler. Yay kullanımını küçük yaştan itibaren çocuklarına öğretmişlerdir” diye konuştu.Mehel, basit bir yayla ancak 250 metre hedefe atış yapılabilirken, Türk yayları ile 850 metre mesafeye kadar atış yapılabildiğini ve okçulukta çok başarılı olduklarını belirtti.Yeniçeri kıyafeti ile öğrencilere hitap eden Adnan Mehel, Türklerin okçuluğu sadece bir savaş sanatı olarak değil aynı zamanda disiplinli bir spor olarak da yaptıklarını belirterek, “Özellikle Osmanlı döneminde kendilerini geliştirmek için menzil taşları yapmışlardır. Bu menzil taşlarının dünyada eşi ve benzeri yoktur. Maalesef günümüzde bu mirasın kıymetini bilmiyoruz. Bu sanat harikası taşlar, aynı zamanda atalarımızın yay ve okla 850 metreye kadar atış yapabildiklerinin bir kanıtıdır” şeklinde konuştu.Programın sonunda Adnan Mehel’in yaptığı atış gösterisi büyük alkış aldı. Öğrencilere tarihi miraslarına sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayan Mehel, “Giydiğim bu kıyafet size garip gelmiş olabilir. Ancak günümüzde bir Japon okçusunun hiçbir yerde kendi örf ve adetlerinin gerektirdiği kıyafet haricinde atış yaptığını göremezsiniz. Lütfen tarihimize kıymet verelim” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz