Osmanlı devlet erkânı topraklarında yaşayan rus azınlıklara "uğursuz/uyuz" Rus anlamına gelen Rus-i Menhus tanımlamasını uygun görüyordu.
Macarlar da Osmanlı'nın elit kesimi tarafından payını "namussuz Macar" anlamına gelen Engurus-i binamus tanımlamasıyla almışlardı.
Rum kökenli Lazlar, bugün de ara sıra 'laz aklı kaz aklı' şeklinde karşımıza çıkan Laz-ı kaz olarak tanımlanıyordu.
Osmanlı, Anadolu'da yerleşik hayata geçmeyi hedeflediği için bu bölgede hala göçebe yaşayan ve devlet otoritesine karşı gelen birçok azınlık devlet tarafından farklı sıfatlarla tanımlanmıştır. Bunlardan bazıları:
Ermeni halkı devlet büyüklerince Osmanlı halkları arasında en sevilen ve saygı duyulanlarından biriydi. Osmanlı'yı oluşturan birçok azınlığa göre Ermeni halkının çok daha işbirlikçi ve yardımcı olduğu rivayet edilir. Bu nedenle Osmanlı devlet erkânı tarafından Ermeni halkına uygun görülen sıfat millet-i sadıka yani 'sadık millet'tir.
Osmanlı'da Araplara ise 'kutsal soy' anlamına gelen nim seyyid dendiği rivayet edilir. Fakat bunun yukarıdaki tüm sıfatlar gibi tüm Arap halklarını kapsamadığı da tartışılmaktadır.
Bu içerik birçok farklı görüşten ve farklı kaynaktan edinilen verilerle hazırlandı. Okuyucuların katkısıyla genişletilebilir ve, eğer varsa hatalar düzeltilebilir.
Kullanılan kaynaklardan bazıları:
Levon Panos Dabağyan - Geçmişten Günümüze Millet-i Sâdıka-1: Osmanlı Ermenileri
Ekşisözlük
Türkçebilgi
Sevan Nişanyan Blog