Zonguldak'ta bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de yükseköğretim kurumlarındaki lisans kontenjanının 200 bin olması nedeniyle, sınava giren 2 milyon öğrenciden yüzde 10'unun örgün yükseköğretim kurumuna yerleştirilebildiğini söyledi.
"Dershane sektörü, özellikle üniversiteye hazırlıkla ilgili Türkiye'nin gerçeğidir' diyen Çelik, "ÖSS bilgi ölçme değil aslında eleme sınavıdır. Üniversite sınavı bu tarzda yapıldığı sürece dershaneleri yok edemezsiniz. Buraları kapattığınızı varsayın, bu sefer evler dershane haline gelecektir. Çünkü talep fazladır. Bunlar ÖSS sisteminin ve YÖK yasasının değişmesiyle mümkündür. Milli Eğitim Bakanı olarak, üniversite girişinin nasıl olması gerektiği konusunda yetkili değilim" dedi.
Yeni müfredatın ilköğretim 5. sınıflar için ülke genelinde, 6. sınıflar için ise pilot olarak uygulandığına dikkati çeken Çelik, "Hedefimiz, ortaöğretim giriş sınavını makul olan sürede ortadan kaldırmaktır. Ancak bunun kademeli gerçekleştirilmesi lazım. Yeni anlayışla müfredatımızda ilköğretimin 8 yılını kapsayacak uygulama aşlattığımız zaman ortaöğretim giriş sınavına belki gerek olmayacak. Lise çeşitliliği yerine tek lisede program çeşitliliğine gittiğiniz gün, bu problemi büyük oranda çözmüş olacağız" diye konuştu.
Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini herkesin aldığını belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Din kültürü ve ahlak bilgisi dersimiz, AB standartlarındadır. Ülkemizin yüzde 99'u Müslüman halk olduğu için burada İslam dini ağırlıktadır. Avrupa'da Hristiyanlık, İsrail'e giderseniz ağırlıklı olarak Yahudilik öğretilir. Biz, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde Hristiyanlığı, alt kolları Protestanlığı, Ortodoksluğu ve Katolikliğin yanı sıra semavi din olmayan Budizm'e kadar anlatıyoruz."