Otizmin Tam Sebebi Henüz Belirlenemedi

Özel Gaziantep Anka Hastanesi Uzman Psikoloğu Zeynep Pelin Özdemir, son zamanlarda giderek artan ve toplumun büyük bir çoğunluğunun tanımlayamadığı karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olan otizmin tam sebebinin henüz belirlenemediğini belirterek, hastalıkta erken teşhisin büyük önem taşıdığını kaydetti.Psikolog Zeynep Pelin Özdemir, Dünya Otizm Farkındalık Günü’ nedeniyle yaptığı açıklamada, otizm, yaşamın ilk üç yılında fark edilebilen bir hastalık olduğunu vurguladı. Hastalığın tam sebebinin henüz belirlenemediğini anlatan Özdemir, "Otizm, kişinin ilk üç yılında konuşamama, duygularını ifade etmekte güçlük çekme, sosyal etkileşimi başlatmada zorlanma, sözel olmayan alt mesajları anlamada güçlük ve bunlarla birlikte takıntılı davranışlarda bulunma gibi işlev bozuklukları olan ve yaşam boyu süren nöro gelişimsel bir bozukluktur. Sebebi tam olarak belirlenemeyen otizmin nedenleri üzerine farklı tahminler yapılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre otizme, geçmiş yıllarda çok sık rastlanmıyordu. Ancak son yıllarda otizmin toplumda görülme sıklığında artış meydana gelmiştir. Otizmde nörolojik ve genetik sebepler üzerinde durulurken, genetiği oynanmış besinler, çocuğa bakan kişi ve çocuk arasındaki iletişimin herhangi bir şekilde kopması ya da zayıflaması gibi nedenlerle otizmde artış olduğu düşünülmektedir" dedi.“Otizmde farkındalık ve eğitim çok önemli”Otizmin, farklı şiddet ve bulguları olan birçok klinik tabloyu içerdiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Özdemir,” Çocuğunuz adını söylediğinizde bakmıyor, konuşamıyor ya da bir dönem konuşmaya başladıktan sonra konuşmayı unuttuysa, göz kontağı kuramıyor, bazı takıntılı hareketlerde bulunuyorsa, kendisiyle konuşulduğunda sanki ona söylenenleri duymuyormuş gibi görünüyorsa otizm şüphesi duyulabilir” şeklinde konuştu.Konuşabilen otizmli bireylerde tekrarlı konuşmaların da olabildiğini ifade eden Özdemir, bu belirtileri çocuklarında fark eden ailelerin zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmasının yapılması gereken ilk şey olduğunu kaydetti. Otizmde farkındalığın ve eğitimin önemine de dikkat çeken Özdemir, “Otizmin ilerlemesinin ya da ağır düzey bir otizmin hafifletilebilmesi için eğitim, alınabilecek en doğru önlemdir. Ayrıca otizmli bireylerin sosyal çevreyle kaynaştırılması, spor faaliyetlerinde bulunmasının sağlanması, dil-konuşma alanında yapılacak çalışmalara önem verilmesi temel önlemlerin başında gelir. Burada amaç, çoğunlukla ebeveynine muhtaç olan otizmli bireyin kendi yaşamını devam ettirebilir ve sosyal anlamda iletişim kurabilir hale gelmesini sağlamaktır" diye konuştu.