Fahiş fiyatların en çok görüldüğü otomobil ve konut için çok sert önlemler alınmaya başlandı. Konut kiralarına yüzde 25 sınırı gelirken, ucuz konut satışı için TOKİ devreye girdi. Hem sıfır hem de ikinci el otomobil satışında da fahiş fiyat artışı kıskaç altına alınıyor. Araç satışında Ticaret Bakanlığı devreye girerken, masa da mevcutta yapılan kilometre veya yıl sınırının da olduğu tahmin ediliyor. Sektör temsilcileri ise bakanlığın bu konuda ciddi çalışmalarının olduğunu fakat detayların net olmadığını bildiriyor.
Özellikle son bir yılda konut ve otomobil fiyatlarında görülmemiş bir artış yaşandı. Pandemi ile beraber çip krizi, tedarik sorunları, döviz kurundaki artış derken hem sıfır hem de ikinci el otomobil fiyatları neredeyse her ay zamlandı. Türkiye’de sıfır araç kuyrukları neredeyse 6 ayları buldu. Buna bir de fırsatçılar eklenince fiyatlar daha da yükseldi.
Son olarak otoda yeni bir sorun daha ortaya çıktı. Uzun bir süredir ikinci el araç sitelerinde görülen sıfır otomobillerin sayısı gün geçtikçe artmaya başladı. Aracı alanlar daha üstünden günler geçmeden sıfır etiketinin üzerinde bedeller yazarak ‘bizde hemen teslim’ sloganlarıyla pazarlamaya başladı. Kur ve vergi ekseninde tüketici de istediği araç için 3-6 ay gibi bir süreçte sıra beklemek yerine fahiş fiyata satın aldı. Böylece ortaya yeni bir talep dengesi çıktı. Fakat bu durum fazla sürdürülebilir değildi. Hem enflasyonu hem de alım gücünün erimesini tetikleyen durum için şimdi de bakanlık devreye girdi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un geçen hafta yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Muş, otomobil satışlarında bayi, galeri ve filo üçgeninde yapılan operasyona dikkat çekti. Muş, bayilerin otomobili galeriye satmış gibi fatura kestiğini ve ‘araç yok’ dediğini belirten Muş “Galeride araç katmerli fiyata satılıyor. Şişirilmiş fiyatı kırışıyorlar. Aslında işlem kâğıt üzerinde” diye konuştu.
Araç kiralama şirketlerinin de (Rent a Car) ana bayiden araç almış gibi görünüp aracı yüksek fiyattan elden çıkardığını ifade eden Muş sözlerine şöyle devam etti: “Onlara belli kilometre dolmadan veya belli süre geçmeden satış kısıtlaması getireceğiz.”
Bu sözler üzerine önceden yapılan denetimlere şimdi de ikinci el araç ilan siteleri dahil edildi.
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Genel Sekreteri Çınar Noyan Karar’a açıklamalarda bulundu.
Noyan, “Bakanlığın sıfır araçsatışında ciddi bir taslak çalışması var. İkinci elde sıfırın üzerinde gelen fiyatlar sonrasında buna mecbur kaldılar. Alınan sıfır aracın hemen satılmamasını şart koymak istiyorlar. Ama detaylarını bilmiyoruz. Ne bir zaman ne de kilometre bilgisi verildi. Buna sadece tüzel kişiler mi dahil onun hakkında da net bir açıklama yok. Gerçek kişileri kapsayıp kapsamadığı konusunda bir net açıklama da şimdilik yok. Eğer gerçek kişiler de tespit edilirse onların da detaylı incelemesi yapılır diye düşünüyorum. Zaten uzun bir süreden beri bayi ile tüzel kişiler arasında bir alım satım sözleşmesi yapılıyor. Birçok bayi tüzel kişilere satış yaparken, 6 ay 10 bin kilometre satış sözleşmesi yapıyor. Bunun en büyük nedenleri arasında aracın hemen ikinci ele daha yüksek bir fiyattan düşmemesi için. Bu zaten bizim sözleşmelerimizde uzun bir süredir var. Şimdi esas konu bunu artık bakanlığın da devreye girerek yapması. Markaların bu ve benzeri uygulamaları uzun zamandır var. Bayilik sözleşmelerinde zaten yeniden satıcıya mal sarmak açık şekilde yasaktır” dedi.
İkinci el ilan sitelerine açılan soruşturmayı da değerlendiren Çınar Noyan “Bakanlık ikinci el regülasyonun da ciddi bir şekilde ele almaya başladı” diye konuştu.
Sıfır araç satışlarındaki hareketlilik distribütörlerin de odağında. Birçok bayiye artık talimatlar giderken, merkezler de satışların kime nasıl yapıldığını sorguluyor. Hatta bazı markalar bile satışa çıkan ikinci el sıfıra yakın araçlarının takibini yapıyor. Şimdilik gerçek kişilerin aldığı araçlara bir uygulama resmi olarak yapılmıyor. Fakat uzun bir süredir ticari unvanlarda alınan araçlar için bayiler sözleşme yapıyor. Bizim bildiğimiz 2021 sonlarından beri yapılan anlaşma kapsamında özellikle araç filo sözleşmesiyle alınmışsa 10 bin kilometre şart koşuluyor. Satış için sadece kilometre şartı yok. Aynı zamanda 6 ay bir zaman zarfının da geçmesi gerekiyor. Eğer kilometre koşulunu karşılamıyorsanız. Sözleşmeyle aldığınız aracın satışını en erken 6 ay sonra ve 3 bin kilometredeyken yapmak gerekiyor.
Rekabet Kurumu, sahibinden.com için soruşturma başlattı. Türkiye’deki serbest piyasa şartlarının korunması ve çeşitli sektörlerde ‘Tekel’ yapıların önüne geçmeyi hedefleyen Rekabet Kurumu, son olarak sahibinden.com‘u mercek altına aldı. Şirket, sahip olduğu piyasa hâkimiyetini aşırı fiyat uygulamak suretiyle kötüye kullanmakla suçlandı.
Sadece otomobil değil konut fiyatlarında da fahiş artışlar görüldü. Kira bedelleri artık ortalama İstanbul’un ortalama ilçelerinde bile 10 bin liraların üzerine çıktı. Zaten satış tarafında da ücretli çalışanın yeni bir ev alma ihtimali kalmadı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Mayıs ayına ilişkin konut fiyat endeksine göre konut fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 145,50 arttı. Aylık artış ise yüzde 12,43 olarak kaydedildi. Enflasyondan arındırılmış artış yüzde 41,1 oldu.
Rekabet Kurulu, çevrim içi platformlar üzerinden ikinci el binek araç alım satımında faaliyet gösteren Arabam Com İnternet ve Bilgi Hizmetleri A.Ş., Vava Cars Turkey Otomotiv A.Ş., Araba Sepeti Otomotiv Bilişim Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Letgo Mobil İnternet Servisleri ve Ticaret A.Ş.’nin ‘rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacına yönelik uygulamalarda bulundukları’ iddiasına ilişkin yürüttüğü ön araştırmayı tamamladı. Rekabet Kurulu, kararını internet sitesinde yaptığı duyuru ile paylaştı. Kararda şöyle denildi: “Ön araştırmada elde edilen bilgi, belge ve yapılan tespitleri 21.07.2022 tarihli toplantısında müzakere eden Rekabet Kurulu, bulguları ciddi ve yeterli bularak Arabam Com İnternet ve Bilgi Hizmetleri A.Ş., Vava Cars Turkey Otomotiv A.Ş., Araba Sepeti Otomotiv Bilişim Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Letgo Mobil İnternet Servisleri ve Ticaret A.Ş. hakkında soruşturma açılmasına, 22-33/528-M sayı ile karar verdi.”
4054 Sayılı Rekabetin Önlenmesi hakkında Kanun’un 4. maddesi şöyle:
“Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır. Bu haller, özellikle şunlardır:
FİYAT UNSURLARI: Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi;
PİYASA KONTROLÜ: Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü;
TALEP MİKTARINI PİYASA DIŞINDA BELİRLEMEK: Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi;
YENİ GİRECEKLERİN ENGELLENMESİ: Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi;
EŞİT KİŞİLERE FARKLI ŞARTLAR UYGULANMASI: Münhasır bayilik hariç olmak üzere eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması;
HİZMET SATIN ALMASINI ZORUNLU KILMAK: Anlaşmanın niteliği veya ticari teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi;
UYUMLU EYLEM HALİ: Bir anlaşmanın varlığının ispatlanamadığı durumlarda piyasadaki fiyat değişmelerinin veya arz ve talep dengesinin ya da teşebbüslerin faaliyet bölgelerinin, rekabetin engellendiği, bozulduğu veya kısıtlandığı piyasalardakine benzerlik göstermesi, teşebbüslerin uyumlu eylem içinde olduklarına karine teşkil eder. Ekonomik ve rasyonel gerçeklere dayanmak koşuluyla taraflardan her biri uyumlu eylemde bulunmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir.