Otomotiv Sektörü 2013'e Umutlu Girdi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Otomotiv Meclis Üyesi ve Okar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Sami Nacaroğlu, ekonomideki olumlu gelişmelere rağmen otomotiv sektöründe yüzde 17 daralma olduğunu söyledi. Geçtiğimiz sene aynı dönemde binek otomobil ve hafif ticari vasıta pazarında 865 bin adet araç satıldığını ifade eden Nacaroğlu, 2012'de bu rakamın 750 binler civarında kaldığını ifade etti. 2013 yılından ise kısmen umutlu olduğunu dile getiren Nacaroğlu, faiz indirimlerini olumlu bulduğunu ancak insanların kredibilitesinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de ikinci el otomobil piyasasının nabzını elinde tutan Okar Otomotiv Başkanı Sami Nacaroğlu, sektördeki son gelişmeleri Cihan'a değerlendirdi. 4.5 milyon dolar yatırımla İstanbul ve Adana'da ikinci el otomotiv şirketi ve servis hizmetleri tesisi kuran Nacaroğlu, sektörde geçtiğimiz yıl yüzde 16-17 oranında daralma yaşandığını ifade etti. Merkez Bankası'nın geçtiğimiz yılın son aylarından bir ayda iki defa faiz indirimi yapması ve araç fiyatları çok cazip olmasına rağmen sektörde canlanma olmamasını çeşitli nedenlere dayandıran Okur, en büyük etkenin ise insanların kredibilitesinin yeterli olmamasından kaynaklandığını açıkladı. Kredi kartı borcunu bir kez ödemeyen bir insanın kredi almasının çok zor olduğunu ifade eden Nacaroğlu, "2013 model araç olarak kabul edilmesi için araçların 2013 yılında üretilmesi, bandrolün 1 Ocak'ta yenilenmesi, ÖTV'de yaşanan artışlar, Suriye'deki durumun belirsizliği nedeniyle insanların kendini güvende hissetmemesi, yakıt fiyatlarındaki yükselme de daralmada etkili oldu." dedi.

Firmaların yıl sonu kampanyalarından dolayı fiyatların çok cazip olduğunu ifade eden Nacaroğlu, fiyatların artmadığını hatta bazı markalarda 6 ay öncesine göre daha düşük olduğunu vurguladı. Daha önce Aralık aylarında araç satışında patlamalar yaşandığını ve bu nedenle piyasada büyük beklenti oluştuğunu söyleyen Nacaroğlu, gidişatın ise beklentiyi karşılamadığını belirtti. Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine rağmen piyasada toparlanma yaşanmamasının düşündürücü olduğunu kaydeden Sami Nacaroğlu, "Herkes araba almak istiyor ama araba alabilmek için banka geçmişteki durumunuza bakıyor. Kredi kartınız bir kez ödenmediyse kredi alamazsınız. Kredibilitesi yeterli müşteri yok. 2011 yılında binek otomobil ve hafif ticari vasıta pazarı 865 bin adetti, geçtiğimiz yıl ise 750 binler civarında kaldı. Bu da zaten yüzde 16-17 civarında bir daralmadır." diye konuştu.

"MERKEZ BANKASI ÇOK BAŞARILI"

Ekonomide yaşanan olumlu gelişmelerin henüz vatandaşa yansımadığını dile getiren Nacaroğlu, "İhracat düşmüyor ama cari açık var. Kredi kartlarına limitler geldi, halk çok borçlu bir vaziyette. Çok borçlanma var. Tüketici kredilerine müracaatlardaki ret oranları da düşmüyor, artıyor diyebilirim. Yani kredi alabilecek müşteri sayısında daralma var. Halbuki tüketici kredisi, satışların en büyük lokomotifidir." ifadelerini kullandı. Merkez Bankası'nın kararlarından da övgüyle bahseden Nacaroğlu, dünyayı, para piyasalarını çok başarılı bir şekilde takip ederek Türk lirası ile dövizi dengede tuttuğunu belirtti. Merkez Bankası'nın yaptığı faiz indirimlerini çok doğru bir karar olarak niteleyen Nacaroğlu, olumlu yansımasının tüketici kredilerinde görüldüğünü, otomobil kredilerinde de bir artış beklediğini açıkladı.

Nacaroğlu, ayrıca 2013'ün 2012'den kötü olmayacağı öngörüsünde bulundu. 2013'te piyasanın aşırı bir artışa girmeyeceğini vurgulayan Nacaroğlu, "Yerel seçimler bu senenin sonbaharına alınsaydı canlanma daha fazla olurdu. Ancak 750 binlerin biraz daha üzerinde bir satış beklentimiz mevcut." ifadelerini kullandı. Konuşmasında Avrupa pazarı ile Türkiye'yi kıyaslayan Nacaroğlu, Türkiye'nin çok iyi bir durumda olduğunu dile getirdi. Avrupa pazarının her geçen gün daha da daraldığını belirten Nacaroğlu, şöyle dedi: "Avrupa'daki daralmalar yüzde 50-55'lerde. İspanya pazarında yüzde 57, İtalya hakeza, Portekiz'de 60'ın üzerinde daralma var. Yani Avrupa'ya baktığımızda Almanya'nın dışında herkes yerlerde. Dolayısıyla biz çok iyi durumdayız. Normalde bu şartlarda bizim daha fazla büyümemiz için çok da neden yok aslında. Çünkü Türkiye ihracatının yüzde 70'ini Avrupa'ya yapıyor, Arap ülkelerine ihracat yapamıyoruz şuanda. Avrupa zaten daralmış, Rusya'da başka sorunlar olabiliyor. Afrika'ya, Uzakdoğu'ya gidiyoruz ama Avrupa pazarı da iyi olsa çok daha iyi bir durumda olabilirdik." Suriye'deki belirsizliğin de pazara olumsuz yansıması olduğunu savunan Sami Nacaroğlu, bu nedenle ihracatçıların da araç almaktan geri durduğunu ifade etti.

İKİNCİ ELDE DURUM

Piyasadaki durgunluğun ikinci el otomobile de yansıdığını ifade eden Nacaroğlu, buna rağmen ikinci el'in sıfıra göre daha iyi bir durumda olduğunu söyledi. İkinci el'de plus pazarında hareket olduğunu belirten Nacaroğlu, "D segmenti ve üstü lüks araçların ikinci eline plus deniliyor. Bu araçların sıfırı çok pahalı olduğu için vatandaşlar ikinci el'ine yöneliyor." dedi. Devletin ikinci elde noter işlerinde yaptığı değişikliğin de piyasaya olumlu yansıdığını vurgulayan Nacaroğlu, "Bu çok önemli bir adım. Sıfırı da ikinci eli de olumlu etkiledi. Kayıt altına aldı. Ancak bu yeterli değil. Sıfır araçta tüketici yasası var, ikinci elde ise insanlar güvendiği yere gidiyor. O anlamda devletin verebileceği şeyler olabilir. Yani merdiven altlarına el atmalı, kayıt altına almalı." diye sözlerini tamamladı.