Seçimlere geri sayım sürüyor. 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere 25 gün kala cumhurbaşkanı adayları ve partiler çalışmalarına hız verirken, liderler de meydanlarda mitinglerine tam gaz devam ediyor. Milletvekili aday listelerinin YSK'ya teslim edilmesinin ardından seçim çalışmaları hız kazanırken 15 Mayıs sabahı nasıl bir tablonun ortaya çıkatıkacağı tüm Türkiye tarafından merak ediliyor. Özellikle 4 adayın yarışacağı cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Memleket Partisi lideri Muharrem İnce'nin nasıl bir performans göstereceği merak edilirken, seçimlerin ikinci tura kalma ihtimali kulislerde konuşuluyor. İnce'nin oyları böleceğinden endişe eden muhalefet cephesi, seçimi ilk turda kazanabilmek için hesaplarını yaparken İnce'nin oy oranının belirleyici olacağı üzerinde duruluyor.
Yaklaşan seçimler ve adaylar ile partilerin son oy oranları hakkında T24'e değerlendirmelerde bulunan Araştırmacı Bekir Ağırdır, yüzde 80-85'e yakın seçmenin kararının artık belli olduğunu söyledi. Seçimlerin ikinci tura kalma ihtimalinin olduğunu belirten Ağırdır, Muharrem İnce'nin oy oranıyla ilgili dikkat çeken bir tahminde bulundu.
Ağırdır'ın seçim sonuçlarıyla ilgili açıklamaları şöyle;
"Yayınlanan son anketlere baktığımız zaman 'koptu gidiyor' gibi bir durum görünmüyor. Hâlâ Muharrem İnce ve Sinan Oğan oyunu değiştirme potansiyeline sahipler. Ama burada önemli oyuncu Muharrem İnce. Oğan açısından anketlerde görülen 1,5-2 puanın biraz azalması mümkündür ama kabaca bu civarlarda olacaktır. Ama asıl önemlisi bence İnce unsuru.
Anketlerde 'İnce' diyenlerin yarıya yakınının ilk defa oy kullanacak olduğunu görüyoruz. İnce nedeniyle seçim ikinci tura kalabilir.
Ancak seçime doğru İnce'ye verilecek oyların bir miktar azalması beklenebilir. Muhalefetin kampanyasında umut yaratacak bir dili, tarzı olursa muhtemelen İnce'nin oyları 3-4'lere kadar gerileyecektir.
Sonuçları artık muhalefet bloğunun bayramdan sonraki kampanya süreci belirleyecektir. Bu saatten sonra İnce'nin de vazgeçeceğini sanmıyorum. Çekilmek istese bile çekilemeyecektir.
"Seçmen bir buçuk sene önce de karar verebilirdi. Bir çok seçimde seçmenin kararı 6 ay önce bile netleşiyordu. Bu sefere öyle olmadı çünkü şikayet baskındır seçmende ya da gidişattan dertlenme umutsuzluk çaresizlik çok baskındı. Ancak kime inanacakları ya da hangi adayın peşinden gideceklerine dair karar netleşmemişti. Kararsız oranı yüksekti ama seçime doğru yüzde 80-85’e yakın seçmenin kararı artık belli. Zaten burada yüzde 60-65 seçmenin kararı adaylar kim olduğu belli olmadan da belliydi. Artık bu oran yüzde 85’ler mertebesine geldi. Şimdi geride kalan yüzde 15’in bir kısmı sandığa gitmeyecek bir kısmı da sandığa gelip oy verecek ama bu seçimin geldiği noktada koptu gidiyor tablo artık dememiz için her 1 puan bile 550 bin oy bile seçimin ikinci tura kalıp kalmayacağını belirleyeceği için stratejik oy vermek dediğimiz tam gönlünden geçen olmasa bile bu seçime yönelik oy veren seçmenin yüzde 3-7 arasında bir kümeye indiğini sanıyorum ben.
O yüzde 3 ya da 7 oranındaki seçmenin her birinin kararının seçimi etkileyecek noktaya geldik. O yüzden evet. Henüz karar vermemiş olan oranlar artık yüzde 10’un altında ama oradaki her bir puanlık değişim de seçimin sonucunu etkileyecek. Parlamenter sistemde olsaydı o yüzde 1 çok seçimin kaderini değiştirmiyordu ama şimdi yüzde 50 + 1 seçim şartı olduğu için yarım puanlık hareket bile aslında çok değerli olacak. Yani evet henüz kararını vermemiş olan seçmen sayısı maksimum yüzde 3 ila 7 arasında ama oradaki her bir puanlık veya yarım puanlık iktidara veya muhalefete yönelik hareket bile seçim sonucunu etkileme potansiyele sahip. Son dakikada karar verecek her bir seçmenin oyu kritik noktaya gelmiş durumda."