Öymen: "Etnik eğitim dili ülkeyi böler"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, söz konusu demokratik açılımın ülkede ciddi sıkıntılar oluşturacağını belirterek, etnik dilin eğitim dili olması durumunda ülkenin bölünmeye gideceğini savundu.

BURSA (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, söz konusu demokratik açılımın ülkede ciddi sıkıntılar oluşturacağını belirterek, etnik dilin eğitim dili olması durumunda ülkenin bölünmeye gideceğini savundu.

CHP Bursa İl Başkanlığı'nda milletvekili Abdullah Özer ve İl Başkanı Gürhan Akdoğan'ın da hazır bulunduğu basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yapan Onur Öymen, demokratik açılımı eleştirdi. Söz konusu açılımın ülkeye huzur getirmeyeceğini iddia eden Öymen, "Açılım, Türkiye'de ciddi sıkıntılara yol açabilir. Bunu üzüntüyle karşılıyoruz. Partimizin 1989 yılındaki Kürt raporundan itibaren görüşümüz bellidir. Etkili bir şekilde mücadele ederek terörü etkisiz kılmak gerekir. İnsanlarımız, etnik kökenleri dolayısıyla baskıya maruz bırakılmamalıdır. Milli kimliğin korunması kaydıyla alt kimliklere özgürlük tanınması, bölgenin kalkındırılması gerekir. Milli kimliğimizi tartışma konusu yapmamalıyız. Hangi etnik kökenden gelirse gelsin, hangi din ve mezhepten gelirse gelsin bütün vatandaşlarımız Türk milletinin bir parçasıdır" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"ETNİK EĞİTİM DİLİ ÜLKEYİ TEHDİT EDER"

Türkiye'nin eğitim dilinin Türkçe olduğunun altını çizen Öymen, etnik bir dilin eğitim dili olmasının ülkeyi böleceğini öne sürdü. "Türkiye'nin eğitim dili Türkçe'dir" sözünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 42. maddesi olduğunu kaydeden Öymen, "Türkiye'nin eğitim dili Türkçe'dir. Bu da Cumhuriyet'in ilan edilmesinden sonra kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Eğitim Yasası'nın gereğidir. Bu söz Anayasamızın da 42. maddesinde yer alıyor. Şimdi bunu değiştirmek istiyorlar. Bazı etnik dilleri eğitim dili yapmak istiyorlar. Biz buna da karşıyız. Bu, Türkiye'de ayrıştırıcı ve bölücü bir etki yapar. Bunlara açıkça karşıyız. Türkiye'de hukuk, hükümetin baskısı altındadır. Yargı bağımsızlığı zedelenmiştir. Yargı bağımsızlığının tahrip edildiği bir ülkede demokrasiden bahsedilemez. Benim iktidar partisine demem şu: Bizden, sisler bulvarında kol kola yürümemizi istemeyin" açıklamasını yaptı.