Öz Gıda İş Sendikası'ndan Tek Gıda İş Sendikası'na Tepki

Grev kararı işçi tarafından uygulanmayan Tek Gıda İş Sendikası’ndan Öz Gıda İş Sendikası’na işçi geçişleri hızla devam ediyor.

Çaykur’da örgütlü Öz Gıda İş Sendikası ile Tek Gıda İş Sendikası arasında 5 yıldır süren yetki mücadelesi sonucunda işçi çoğunluğunu elinde bulunduran Tek Gıda İş Sendikası, Çaykur adına Kamu İşveren Sendikası ile başlattığı Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varamayınca grev kararı almıştı. Sendikanın grev kararı işçi tarafından kabul görmeyince işçiler greve gitmemişti. Yaşanan sürecin ardından Tek Gıda İş Sendikası’na kayıtlı Çaykur işçileri hızlı bir şekilde Öz Gıda İş Sendikası’na geçmeye başladı. Son olarak bugün Rize’nin Derepazarı İlçesi’ndeki Çaykur Fabrikası’nda çalışan çok sayıda işçi toplu olarak Öz Gıda İş Sendikası’na geçiş yaptı.

İşçi geçişlerini kabul eden Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin, Tek Gıda İş Sendikası gemisinin Karadeniz açıklarında battığını belirterek “Çaykur’a ait tüm fabrika ve iş yerlerinde işçilerimizin yoğun bir şeklinde sendikamıza geçişleri devam etmektedir. Bugün de Derepazarı ilçesinde çalışan işçilerimizin büyük bir kısmı toplu olarak sendikamıza geçmişlerdir. Kalan arkadaşlarımızı da inşallah en kısa sürede aramızda görmeyi umut ediyoruz. Uzun, sıkıntılı ve meşakkatli bir süreç yaşadık. Neticesinde gördük ki burada 50 yıl boyunda işi sadece üyelerden aidat olmak olan sendika son sözleşmede de işçinin hakkını korumak yerine siyasi hesaplaşmaların içerisine girmeye çalıştı. Neticesinde Tek Gıda İş’in gemisini Karadeniz açıklarında batırdı. Gemiyi batırmakla da kalmadılar. Kendi aralarında birbirine düştüler. Tek-Gıda İş Sendikası kongreye gidiyor. Genel başkanları artık Çaykur diye bir iş yerleri olmadığını, bu saatten sonra da Çaykur’da sözleşme yapmak gibi bir imkan ve ihtimalleri olmadığını söylüyor” dedi.

Şahin, Çaykur ile Toplu İş Sözleşmesi için masaya oturma hazırlığı içerisinde olduklarına vurgu yaparak işçi için önemli üç talepleri olacağını ifade etti. Şahin, “Çaykur işçisi yalnız değil. İnşallah Öz-Gıda İş Sendikası olarak yetkili arkadaşlarımız bize verdiği taktirde Rabbimizin izni ile hak hukuk nasıl alınırmış, sözleşme nasıl yapılırmış örnek olarak herkese göstereceğiz. Sözleşmemizin hazırlıklarını yapıyoruz. Öncelikle iş verenden mevsimlik işçilerimizin daha uzun süre çalıştırılmasını isteyeceğiz. Geçmişe dönük; 2009, 2010, 2011 ve 2012’de hiçbir arkadaştan aidat almayacağız. O aidatlar arkadaşlarımızın kendi ceplerinde kalacak. Üçüncü olarak ise sosyal haklarınızdan kaynaklanan alacaklarınız var onların farkları ile alacağız. 2005 ve 2007 girişli arkadaşlar var. Onların ücretleri düşük. Onların ücretlerinin düzenlenmesi noktasında çalışmalarımız var. Yine eksper arkadaşlarımızın problemleri var. Onlarla ilgili çalışmalarımızda devam ediyor. İnşallah siz yetkiyi verirseniz yeni sözleşmeyi Öz Gıda İş Sendikası imzalayacak” diye konuştu.

BİR AYDA İKİ SENDİKAL FİYASKO

Şahin, bir ay içerisinde iki sendikanın grev kararı alıp işçilerin greve destek vermemesi ile iki sendikanın da fiyasko yaşadığını ifade ederek “Bir ay içerisinde alınan iki grev kararı da işçi tarafından hayata geçirilmedi. Önce Çaykur sonra THY. Rakip sendika olarak bundan hoşnut olduğumuz belki düşünülüyor ama öyle değil. Bu yaşananlar büyük bir fiyasko ve sendikacılık adına büyük bir kayıp. Müzakere masasında sendikaların elindeki en son silah grevdir. Siz bunu çok mecbur kalmadıkça ve çok haklı olmadığınız sürece başarılı olamayacağınız pozisyonlarda kullanmaya kalkarsanız bu silahınızı kaybedersiniz ve bir kez daha kullanamazsınız. Akılsızca hareket ettiler. Türkiye’de sendikal tarih boyunca bunun bir başka benzeri yaşanmadı. Bir ay içerisinde iki iş yerinde grev kararı alındı. Birinde 10 bin çalışandan sadece 100’ü diğerinde ise 16 bin çalışandan sadece 200’ü greve çıktı. Bu işçilerin onları yönettiğini iddia ettiği sendikacılardan çok daha akıllı olduğunu gösteriyor. Demek ki bu adamların sendikacılık gibi bir amaçları yok. Başka sevdaların peşindeler. Çünkü her iki sendikada birlikte hareket ediyor. Onlar siyaset yapmak istiyorlar. Ama gelip siyasetlerini işçinin haklarını kullanarak yapmak istiyorlar. İşçilerin artık onlara güvenleri kalmadı” şeklinde konuştu.