Özdalga'dan Kılıçdaroğlu'na çağrı

AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, "Kılıçdaroğlu'na önerim, bu dil sorununu, dilini kontrol edememe sorununu çözmesidir" dedi.

AK Parti Genel Merkezi'nde hakkında çıkan haberlerle ilgili basın toplantısı düzenleyen Milletvekili Haluk Özdalga, "Görüyoruz ki, Sayın Kılıçdaroğlu'nun dilini kontrol etme konusunda sorunu var. Ne olup bittiğini, gerçeği, önünü arkasını bilmediği konularla ilgili olarak kendisine uzatılan her mikrofona konuşuyor. Kılıçdaroğlu'na önerim, bu dil sorununu, dilini kontrol edememe, diline sahip çıkamama sorununu çözmesidir" ifadelerini kullandı.

Özdalga, söz konusu haberin yer aldığı gazetenin muhabiriyle görüştüğünü, kendisinin böyle sözleri söylemediğini belirterek, kaydı dinlerken böyle ifadelerin bulunduğu bir kayda rastlayıp rastlamadığını sorduğunu ifade etti. Muhabirin haberle ilgili bilgiyi başka bir gazeteden güvenilir bir gazeteci arkadaşından aldığını belirttiğini kaydeden Özdalga, söz konusu diğer gazeteyi aradığında ise kayıtları bir televizyonun görüntü ve ses kayıtlarından aldığını ve bu sözlerin olduğunu söylediğini ifade etti.

Reklam
Reklam

Kayıtlardan iki gazetede doğrudan kendi ağzından verilen ve belirtilen sözleri söylemediğini kaydeden AK Parti Ankara Milletvekili Özdalga, "Bu gazetelerde çıkan ifadelere yakın, bunlara benzeyen veya yanlışlıkla öyle anlaşılabilecek veya yorumlanabilecek sözlerim dahi bulunmamaktadır. Esasen zihnen hiçbir zaman kimin oruç tutup tutmadığıyla ilgili değerlendirmeler veya yargılamalar yapan bir kişi olmadığım için böyle bir ifadede bulunmam da söz konusu değildir" diye konuştu.

Özdalga, böyle bir haberciliğin, ilkeli gazetecilik açısından kabul edilebilir ve savunulabilir bir yönü olmadığını vurgulayarak, "Söz konusu gazetelerin birinci sayfasından verilen bu haberler, gerçekle asla ilgisi olmayan kaba bir çarpıtmadan ibarettir ve kişilik haklarına ağır bir saldırı anlamına gelmektedir. Milliyet ve Hürriyet'i özür dilemeye, ilkeli ve iyi gazetecilik yapmaya davet ediyorum. Bu esef verici gazetecilik olayı nedeniyle doğmuş bulunan yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım.

Milliyet ve Hürriyet gazetelerinden kazanabileceğim muhtemel maddi tazminatları da ilkeli ve iyi gazetecilik doğrultusunda çalışan kurumlara bağışlayacağım" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

'Milletin değer yargılarına karşı bilinçleri yok. Oruç da tutmuyorlar' ifadelerinin olduğunu hatırlatan basın mensubuna, Özdalga, "Hiçbir yerde kayıtta 'Oruç tutmuyorlar' diye bir ifadem yok. Gelin kayda birlikte bakalım. Sözünü ettiğim gazetelerde sanki deşifresi yapılmış gibi haberler yayınlandı. O metinler kayıtların hiçbir yerinde yok" dedi.

Özdalga, kendisinin söz konusu televizyonu izlediğini, kendisinin izlediği kadarıyla ve kendisinin ağzından alınan ifadeler olmadığını yineledi.

Basın mensubunun CHP'den sert tepkiler geldiğini, Kılıçdaroğlu'nun olayı 'kişilik bozukluğu' olarak nitelendirdiğini ve CHP'den özür dilemesi ile ilgili bir soru soran basın mensubuna ise Özdalga, fiskos yapmadıklarını, ziyaretler bittikten sonra kendi aralarında konuştuklarını söyledi.

Özdalga, sözlerinin arkasında durduğunu belirterek, "Orada söylediklerimi tamamen çarpıtılarak, söylediklerimle ilgisi ve benzerliği bulunmayan, sehven dahi o şekilde yorumlanamayacak ifadelerimi yazan gazetelerle ilgili olarak da her türlü hakkımı konuşacağım. Bu hiçbir gazetecilik ilkesine uymamaktadır. Benim burada hiç kimseden özür dileyecek fiilim yoktur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

CHP'den gelen yorumlarla ilgili olarak da, "Grup Başkan Vekili İnce'nin seviyesine inmek niyetinde değilim. Hiçbir tartışmada da onu muhattap almak durumunda değilim. Ama CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklama ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Bu ilk defa olmuyor. Görüyoruz ki, Sayın Kılıçdaroğlu'nun dilini kontrol etme konusunda sorunu var. Ne olup bittiğini, gerçeği, önünü arkasını bilmediği konularla ilgili olarak kendisine uzatılan her mikrofona konuşuyor. Kılıçdaroğlu'na önerim, bu dil sorununu, dilini kontrol edememe, diline sahip çıkamama sorununu çözmesidir" şeklinde konuştu.

Basın mensuplarının konuyla ve CHP ile ilgili sorularını yanıtsız bırakan Özdalga, olayı bir gazetecilik skandalı olarak tanımladı.