Özdemir: “herkes Egosunu Halledecek, Üzerine Düşeni Yapacak”

Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Mersin’de herkesin kendi düdüğünü öttürmeye çalıştığını, asıl problemin de buradan çıktığını belirterek, “Günlük sorunları çözerken patinaj yapıyorlar, bunun farkında değiller. Herkes kendi egosunu halledecek, üzerine düşen vazifeyi yapacak. Bunu yaptığı zaman Mersin’de çok güzel şeyler olur” dedi.Özdemir, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin ekonomisini değerlendirdi. 2013’te Mersin ekonomisinde gerçekleşen rakamlara bakıldığında kötü bir yıl geçtiğinin söylenemeyeceğini ifade eden Özdemir, ancak çok iyi bir yıl da olmadığını ve ümit edilenin, olması gerekenin biraz altında bir gerçekleşme olduğunu kaydetti. Mersin ekonomisinde en önemli sektörlerin narenciye ve bakliyat sektörleri olduğuna işaret eden Özdemir, “Bunlara baktığımızda 2014’te maalesef iyi şeyler söyleme imkanı yok. Mersin’in 1,2 milyar dolarlık ihracatının 3’te 2’si narenciye ile hububat ve bakliyattan yapılıyor. Sanayide o kadar büyük ihracat rakamları yok” diye konuştu.“Liman iyi çalışıyorsa Mersin ekonomisi de iyi çalışıyor demektir” diyen Özdemir, Mersin ekonomisini limanın işleyişine bakarak değerlendirmek gerektiğinin altını çizdi. Öte yandan, Mersin’in ihracat ve ithalat rakamlarının Türkiye rakamlarına göre çok küçük kaldığına, 80’li yıllarda ihracat kenti olan Mersin’in bugün Konya, Kayseri gibi illerin bile çok çok arkasında kaldığına dikkat çeken Özdemir, “Bu üzücüdür. Demek ki, ihracatın gelişme şekline ayak uyduramamıştır, sanayileşmesini yapamamıştır, tarım ürünleri ağırlıklı olarak kalmıştır. Zaten Mersin ekonomisinin yüzde 20’si tarım ürünlerinden oluşmaktadır. Dolayısıyla Mersin’in ileri gidebilmesi için bir seçim yapması ve sanayileşmeyi artık unutması lazım. Zaten fazladan bir sanayileşme imkanı da yok. Biz iki tane organize sanayi var diye övünüyoruz, millette 5-6 tane var. Çok geç kalmış olduğumuz bir alan. Gıda, tarım konularında ve bunların türevlerinde bir rol üstlenmesi ve buna yatırım yapması lazım” ifadelerini kullandı.“KAZANLI SAHİLİNE 6 YILDIR HALA BİR TUĞLA KONMADI”Mersin’in sanayileşmeyi ötelediğinde turizme kapılarını açmış olacağını söyleyen Özdemir, kentteki turizm hamlelerinin yanlış yer ve yönde yapıldığı eleştirisinde de bulundu. Tarsus-Kazanlı Turizm Projesi’nin yer seçimi açısından yanlış olduğunu belirten Özdemir, “Bir tarafta Soda Sanayi bir tarafta Kromsan, sulama kanalları, yukarıda vahşi çöp depolaması ve organize sanayi, böyle bir yerde turizm olur mu? Bana göre olmaz. Millet ısrar ediyor ama benim haklı olduğum, kaç yıldır tahsis edilmesine rağmen kimsenin gelip oraya yatırım yapmamasıyla ortaya çıkıyor. Burada 10 bin kişilik yatak kapasiteli tesisler kuruluyordu, 6 sene oldu tahsis yapılalı hala bir gram demir parçası yok, bir tane tuğla konmadı. O zaman demek ki, gerçek yerlere dönüp Mersin’in batı tarafına ağırlık vermesi lazım. Mersin turizmi için en ideal yer batı kısmıdır. Turizm Mersin’in olmazsa olmazıdır. Mersin’in şu anki yapısı turizme çok çok uygundur. Yeter ki yer seçimini çok iyi yapalım” şeklinde konuştu.“MERSİNLİLERİN HAYALLERİYLE OYNANMAMASI LAZIM”Geçen yıl kruvaziyer turizmiyle kentte estirilen havanın da beklentileri karşılamadığını dile getiren Özdemir, Mersin’de en büyük tehlikenin ufak şeylerden çok büyük beklentiler çıkarmak olduğunu belirtti. Buna kruvaziyer gemilerini örnek gösteren Özdemir, şunları söyledi: “Kruvaziyer, geçen sene milletin ne olduğunu bilmeden diline düştü. Hayatında bir kere dahi gemi görmemiş veya gemiyle seyahat etmemiş insanlar ahkam kestiler ve herkesin dilinde ‘bu kruvaziyer gemisi Mersin’i canlandıracak, Çamlıbel çalışacak, kalkınacak, birdenbire sihirli bir el değecek ve Mersin atlama yapacak, hoplayacak, zıplayacak’. Böyle bir şey yok. İşte böyle ufak şeylere bel bağlayıp ve insanların ümitlerini bunlara bağlatıp sonradan da insanı sükutu hayale uğratırsanız bir dahaki hamleleri yapmakta zorlanırsınız. Burada yöneticilerin çok duyarlı olması, Mersinlilerin hayalleriyle oynamaması, ümitlerini kırmaması lazım.”“HERKES KENDİ DÜDÜĞÜNÜ ÖTTÜRMEYE ÇALIŞIYOR”Mersin’de ancak herkesin üzerine düşen rolü en iyi şekilde yapmasıyla güzel şeyler olabileceğinin altını çizen Özdemir, Mersinli dinamiklerin, sivil toplum örgütlerinin asgari müşterekte birleşip güç birliğine gitmesi gerektiğini söyledi. Özdemir, “Ama bunu yapmıyorlar. Herkes kendi düdüğünü öttürmeye çalışıyor, herkes kendi bakış açısından bakıyor ve maalesef esas Mersin’in problemi burada. Günlük sorunları çözerken patinaj yapıyorlar, bunun farkında değiller. Hep böyle sansasyonel haberlerle de milletin duygularıyla oynuyorlar ve sanki problemleri çözdüklerini ifade ediyorlar, gerçekleri yansıtmıyorlar. Bir kere Mersin gerçek durumunu bir görsün. Ona göre herkes üstlendiği rolü yapsın” dedi.Bu durumu bir orkestraya benzeten Özdemir, 50 kişilik orkestralarda her enstrümanın bir görevi olduğunu ve ona göre rol üstlendiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Her sivil toplum kuruluşu bir orkestra şefinin mesela vali bey olabilir, onun önderliğinde yönetilsin ama bildiği konuda görevini icra etsin. Ama ‘ben baş kemancıyım’ diye her şeye sen konuşursan, her şeye sen karar verirsen o zaman o orkestranın bütünlüğü gider ve ortaya bir eser çıkmaz. Bu orkestranın her elemanının kendi rolünü oynamasına ve kendi fonksiyonunu yapmasına izin verirseniz gerçek bir eser ortaya çıkar, bu eserden de en çok Mersin faydalanır. Bu çok kolay bir formül. Herkes kendi egosunu halledecek üzerine düşen vazifeyi yapacak. Egosunu törpüleyecek, konuşmalarını ona göre ayarlayacak, rolünü ona göre sınırlayacak, kendi rolünü en iyi şekilde yapacak. Bunu yaptığı zaman Mersin’de çok güzel şeyler olur. Bunu örnek olarak aldığınızda Mersin’deki birlik beraberliğin yanında ortaya çıkan projelerde de Mersin’in neler kazandığını zaman içinde göreceğiz.”