Bulgaristan’da yaşarken 1989 yılında dönemin Devlet Başkanı Todor Jivkov rejimi tarafından uygulanan zulümden kaçarak Türkiye’ye sığınan soydaşlar arasında yer alan karikatürist Burhanettin Ardagil, yaşadıkları acıların yansıdığı eserlerini Eskişehir’de sergiledi.
Kırcaeli doğumlu olan ve 5 yaşından beridir karikatür çizdiği belirten 70 yaşındaki Ardagil, 30 eserinin yer aldığı kişisel sergisini Odunpazarı’nda bulunan Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi’nde açtı. Yaklaşık 24 yıldır yurt içinde ve yurt dışında çeşitli sergiler açan, ulusal ve uluslar arası alanda 50'den fazla ödüle sahip olan Burhanettin Ardagil, eserlerinde dönemin zalim Bulgar rejimi sırasında Türklerin yaşadıkları sıkıntıları anlattığını belirtti. Ardagil, rejimde yaşadığı acı olayların kendisine çok farklı düşüncele kattığını, rejime karşı çıktığı için yıllarca cezaevinde kaldıktan sonra 6 ay akıl hastanesine gönderildiğini belirterek, bu sürede çok fazla karikatür fikri geldiğini, ancak bunları o dönem yapmadığını söyledi. Türklere karşı uygulanan şiddeti ve cezaevinde kaldığı sürede aklına gelen karikatürleri çizdiğini belirten karikatürist Ardagil, yaşadığı sıkıntıları ise şöyle anlattı;
“Ben yarım asırdan bu yana Bulgar Devlet Güvenlik Komitesi’nin takibatı altındaydım. Son olaylarda daha kötü bir dönem geçirdik. Bu olayların çıkış sebebi isim değişmesiyle ilgiliydi. İşte o zaman olanlar oldu. Cezaevinde çok kaldım. Yani bunları şimdi bile hatırlamak hem zor geliyor, hem acı veriyor. Beni daha sonra akıl hastanesine yatırdılar. Rejime karşı gelenlerin bir çoğuna da aynı şeyi yapıyorlardı. Benim yanımda bir kimyager de vardı. Onu da Sovyetler Birliği zamanında tımarhaneye kapamışlardı deli diye. Böyle iyi bir komünizm sistemin,e rejimine karşı gelmek tabiî ki delilik, normal bir insan karşı gelir mi, gelmez.
Çok ifadeler verdim. Orası ayrı bir ekol tımarhanede kalmam. Sistemi eleştirdiğim için, Todor Jivkov’u eleştirdiğim için, komünizmi sevmediğim için bunlara maruz kaldım. Altı ay sürede ilham aldığı karikatürler gizliydi, kağıda dökmedim. Çünkü kağıda dökersem onlar bir delil olacaktı içeriye girmeye.”
Karikatürün kendi içine zaten var olduğunu, hayatı acısıyla tatlısıyla yaşamak gerektiğini anlatan Burhanettin Ardagil “Zaten ben karikatürcü olmasaydım, mizahla beraber yaşamasaydım sağ kalamazdım. Yani benim sağ kalmamda birinci sebep mizahı çok sevmem, gırgır geçmem, fazla fazla bu şeylerin üstüne gitmemem. Bunlar benim sağ kalmama yardımcı oldu” dedi
Aradagil, 5 yaşından beri çizdiğini, çektiği olaylardan ötürü politik karikatürlerden artık nefret ettiğini anlattı. Hangi rejim olursa olsun politik karikatürün insana acı verdiğini söyleyen anlatan Burhanettin Ardagil, şunları söyledi:
“Bu Türkiye’de de böyle, Bulgaristan’da da böyle, Amerika’da da böyle. Karikatürcüleri siyasi adamlar pek sevmez, çünkü iğne vardır. Onlar da iğne battıkça sana da acısı dokunur, herkes arkalarının sıvazlanmasını ister. Yani karikatürcüler pek sevilmez.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz