1994 yılında İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü bünyesinde kurulan Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı'nda, fare ve tavşanlardan oluşan yaklaşık 4 bin deney hayvanı bilimsel araştırma yapacak bilim adamları tarafından kullanıyor. Hatta üretilen deney hayvanları, çeşitli üniversitelere de bilimsel projelerde kullanılmak üzere gönderiliyor.
HAYVANIN STRESİ DOKUNARAK GİDERİLMELİ
İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aydın Çevik, tıp fakültesi, biyoloji ve eczacılık okuyan öğrencilere deney hayvanlarını tutma tekniklerini, enjeksiyon tekniklerini ve kan alma tekniklerini uygulamalı bir şekilde anlattı. Hayvanların çalışma öncesinde mutlaka ortama ve uygulamaları gerçekleştirecek araştırmacılara alışmaları gerektiğini, bunun da ön çalışma dönemi içersinde nazik yaklaşım ve sevgi dolu dokunuşlarla yapılması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Çevik, “Hayvanların stresi yenmelerine yardımcı olunmasının deneylerinin sonucuna olumlu etkileri olacaktır.Memeli olan bu hayvanlar her şeyi kolaylıkla algılarlar ve kendilerine gösterilen yaklaşımı bize yansıtırlar. Öncelikle hayvanlara sakin yaklaşmalı, sevgimizi esirgememeli ve alışma dönemi sonrasında enjeksiyon ve kan alma gibi teknikleri uygulamalıyız” dedi.
SERTİFİKA OLMADAN ÇALIŞMA YAPILMIYOR
İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Deney Hayvanları Biyolojisi ve Biyomedikal Uygulama Teknikleri Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mutlu Küçük, yılda 4 kez verilen deney hayvanları kullanım sertifikası almak için İstanbul Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu ile birlikte düzenledikleri kurslara Türkiye’nin her yerinden tıp öğrencileri ve öğretim üyelerinin katıldığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Küçük, “Deneysel çalışma yapmak isteyenler bu kursu başarıyla bitirerek sertifika almak zorundalar. Bu Belge olmadan deney hayvanlarıyla hiçbir çalışma yapamıyorlar. Hayvan kullanımlı projeleri için başvurdukları deney hayvanları etik kurulundan da onay aldıktan sonra enstitümüzdeki laboratuarlarda ve ameliyathanemizde çalışma yapıyorlar” diye konuştu. Kursiyerlere verilen teorik eğitimin yanı sıra pratik olarak tutuş teknikleri, kan alma teknikleri ve enjeksiyon tekniklerinin öğretildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Küçük, kursa gelen araştırmacıların daha sonra kendi başlarına bir çalışmayı yapacak şekilde bilgilendirildiğini belirtti.
ÖNCE HAYVAN SONRA İNSAN ÜZERİNDE ÇALIŞMA
Post op bakım odasında deneysel çalışma yapan araştırmacıların çalışmalarını takip ettiklerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Küçük, “Enjeksiyon yapılan, ameliyat edilen hayvanlar araştırmacılar tarafından burada takip ediliyor. Hayvan hastalık modelleri oluşturuluyor ya da temin edildikten sonra tedaviye yönelik girişimlerin sonucu değerlendiriliyor. Farmakolojik çalışma yapmak isteyenler de deney hayvanları üzerinde ilaçların etkilerini deneyebiliyorlar. Önce deney hayvanlarında uygulama yapılıyor, sonra olumlu sonuçlar alınınca insanlar üzerinde çalışmalar yapılıyor” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz