(özel Haber) Çocuk Cinsel İstismarı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı...

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Saniye Tülin Fidan, çocuklara uygulanan cinsel istismarın, Türkiye genelinde en çok Eskişehir’de meydana geldiğini açıkladı.Çocukların en çok aile bireyleri, akrabaları, komşuları ve öğretmenleri tarafından istismara uğradığını ifade eden Dr. Saniye Tülin Fidan, bu durumun çocuklarda açığa çıkarılmasında zorluklar yaşandığını ve erişkin bireyler tarafından kabul edilmeyerek gizlendiği ve manipüle edildiğini söyledi. Çocuklara uygulanan cinsel istismarı tanımlayan Fidan, ‘‘Gelişimsel olarak olgunlaşmamış çocuk ya da ergenin, bir yetişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak amacıyla yaş ve gelişim basamağıyla tam olarak anlayamadığı, bilgilendirilerek rıza gösterme yetkisine sahip olmadığı, sosyal tabu ve aile rollerini çiğneyen bir cinsel aktivitede yer almasıdır’’ dedi.Çocuk için istismarcı kişilerce tehdit ve tekrarlanmasının da söz konusu olduğunu aktaran Dr. Fidan, ‘‘En önemli unsur akıllı cep telefonları, resimler ve video kayıtları. Bunlar istismarın açığa çıkarılması konusunda büyük bir tehdit unsuru olabiliyor. Sosyal medyanın da büyük etkisi var. Tekrarlı istismar için tehdit oluşturuyor’’ diye ifade etti.''İSTİSMAR KONUSUNDA ESKİŞEHİR MERKEZ''Çocuklara uygulanan cinsel istismar verilerine göre Eskişehir’in bu konuda merkez olduğunu açıklayan Dr. Saniye Tülin Fidan, ‘‘Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk İstismarı Değerlendirme Birimi olarak 2013 yılında 262 vaka gördük. 2014 yılının ilk 3 ayında ise 45 vakamız var. Biz aslında bu rakamın artmasını değil, toplumdan bunun azalması için çalışmalıyız. Bunun için istismarın çocuk ve toplum tarafından yeterince anlaşılması gerekiyor. Böyle bir eyleme maruz kaldığı zaman çocukların kime başvuracağını ve hangi mekanizmalarla, çocukları örselemeden bir silsilenin içine girmesi gerekiyor. Mahkeme bizden ruh ve beden sağlığındaki bozulmaları soruyor. Bu vakaları değerlendirdiğimizde istismara uğrayanların yüzde 85’inin kız çocukları olduğunu görüyoruz. Yaş ortalamaları ise 11 ila 17 arasında değişiyor. İstismara uğrayan çocukların yüzde 60’ı ise 8 ila 15 yaş arasındaki çocuklar. Bunların yüzde 50’si ise kent merkezinden geliyor. Çocukların yüzde 65’i istismarcıyı daha önceden tanıyor. Yani istismarcılar yakın çevresindeki kişilerden oluyor’’ diye konuştu.İstismarda en büyük tehlikenin tanıdık insanlardan oluştuğunu ve ailenin sosyal çevresinden de oluşabildiğini ifade eden Dr. Fidan, bu durumun önlenmesi konusunda şunları söyledi:‘‘Kesinlikle farkındalık oluşturmak gerekiyor. Hem anne babalarda çocuğun her şekilde bilinçlendirilmesi, bu durumun yanlış olduğu ve çocuğun vücudunun bedeninin kendisine ait olduğunun anlatılması gerekiyor. Özel yaşantımız bize 20 santimden daha fazla yaklaşılmasıdır. Bunlarla ilgili bilinç olması gerekiyor. Kim bize dokunabilir bu sınırların anlatılması gerekiyor. Bedenimizle ilgili korumamız gereken haklarımız var. Özel mesafemize yaklaşan kişilerin nasıl olması gerektiği hakkında da bilinç oluşturmak gerekiyor. Kesinlikle bedeni ile ilgili özeli fark etmesi gerekir çocuğun. Onu izinsiz kimsenin ona dokunamayacağını, yabancıların temas edemeyeceğinin anlatılması gerekir.’’‘‘ÇOCUKLAR İYİ TAKİP EDİLİRSE RUHSAL ÖRSELENME YAŞADIĞI FARK EDİLEBİLİR’’Ailelerin takibi sonucunda çocuklarındaki davranışları nedeniyle psikolojik açıdan ruhsal örselenmenin bulunduğunu fark edebileceklerini kaydeden Fidan, ‘‘Yemekte azalma, uyku düzeninde değişim, kabus görme, konuşmama, dışarı çıkmak istememe, vücutta bir takım morluklar, oturma ve yürümesinde değişiklik, güvensizlik duygusu, evde tek başına kalma korkusu, okulda başarı düşüklüğü gibi durumlar çocuğun cinsel istismar yaşadığının etkisi olabilir’’ şeklinde konuştu.Dr. Saniye Tülin Fidan, ailelere de uyarılarda bulunarak, çocuğun yaşamını belli temeller üzerinde takip edilmesini, nerede, ne zaman, kiminle olduğunu bilmesi gerektiğini ve tanımadıkları şahsılardan herhangi bir yiyecek ve hediye almamaları konusunda uyarmaları gerektiğini aktardı.‘‘DEVAMSIZLIK, UYGUNSUZ ORTAMLARA GİRME İHTİMALİNİ YÜKSELTİYOR’’Çocukların okul devamsızlığının risk faktörleri içerisinde bulunduğunu vurgulayan Tülin Fidan, ‘‘Çocuğun okula devam etmemesi halinde, uygunsuz ortamlara gitme ve istismarcılarla karşılaşma ihtimalleri de çok yüksek. Bu konuda ailelerin yanı sıra, okul tarafından da takip gerekiyor’’ diye belirtti.ESOGÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Saniye Tülin Fidan, çocukların yaşadığı cinsel istismar durumunda, çocukların var olan ruhsal örselenmelerini artırmayan, tedavilerinin artırılmasını sağlayan tekrarlı görüşmeler yerine, olayın bir kez ve yetkili uzman tarafından öğrenilmesi gerektiğini ve olayın tekrarlanarak sorgulanmamasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: