(özel Haber) Minik Öğrencilerin 'uzun İnce' Yoldaki Eğitim Aşkı

Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesine bağlı Atalar köyünde dere yatağında kurulmuş okulda ders alan 150 öğrenci, sarp yolları geçerek okula gitmek zorunda kalıyor. Her gün 3 kilometrelik yol giden öğrenciler, okul yolunda bulunan dereden geçerek hayatlarını tehlikeye atıyor.Diyarbakır’a 130 kilometre uzaklıktaki Çüngüş’e bağlı Atalar köyünde 1970 yılında dere yatağında kurulan Atalar İlkokulu’nda okuyan 150 öğrenci her gün okula geliş gidişlerde büyük zorluklar yaşıyor. Dereye yatağında kurulu okula giden çocuklar, kilometrelerce yol yürüyerek engebeli yolları aşmak zorunda kalıyor. Minik öğrenciler, dereden geçerek okullarına gittiklerinde çoğu zaman dengelerini kaybederek suya düşüyor. Kış aylarında dere yatağından biriken kar nedeniyle çocuklar okula gidemiyor. Köy halkı, yıllarca okul yaptırmak için yetkililere başvurduklarını fakat bir sonuç alamadıklarını söyledi. Öğrencilerin yanı sıra, okulda görev yapan öğretmenler de aynı zorluklar içerisinde eğitim veriyor. Öğretmenler yapının eski olması, okul mevcudunun fazlalığı sonucu sorunların çoğaldığını ifade etti. Okulda görev yapan 3 kadın öğretmen fedakarlık örneği sergileyerek, öğrencilere eğitimlerini imkansızlıklara rağmen vermeye çalışıyor. Okulun lojman yetersizliği nedeniyle öğretmenler, kendi imkanlarıyla köyde ev kiralayıp, yaşamlarını sürdürüyor. Onlar da öğrenciler gibi her gün engebeli yoldan geçerek, okul yolunu tutuyor. Köyün dışında bulunan mezrada kalan öğrenciler ise, her gün yaklaşık 3 kilometrelik yolu aşıp okula geliyor. Bir çok zorluklardan geçtiklerini anlatan öğrenciler, tek isteklerinin yeni bir okulda iyi bir ortamda eğitim almak olduğunu söyledi."ÇOK ZOR ŞARTLARDA EĞİTİM VERİYORUZ"Bir yıldır Atalar İlkokulu’nda görev yapan sınıf öğretmeni Naide Polat, çocukların yaşadıkları zorlukların eğitimlerine yansıdığını kaydetti. Doğu bölgesinin bir çok yerinde görev yaptığını dile getiren Polat, şu an görev yaptığı yeri en çetin yer olarak tanımladı. Polat, "Yerleşim yerleri engebeli olduğundan dolayı okul tepede kurulmalıydı. 1970 yılından beri maalesef bu yerleşim yerinde eğitim verilmekte. Bu köyde beni bir okula ihtiyaç var. Bu şekilde eğitim verimli olmuyor. Kış ayları çok zor geçiyor. Yoğun kar yağışı meydana geliyor. Kar yağdığında okul derede olduğundan dolayı çocuklar okula gelemiyorlar. Aynı sıkıntıyı biz de yaşıyoruz. 2 sınıflı okulumuzda 150 öğrencimiz var. Benim sınıfımda 45 öğrenci mevcut. Bu oran kapasitenin üzerinde olan bir sayıdır. Normal şartlarda 20-25 öğrenci bir sınıfta olur. Okulda görev yapan öğretmenler olarak lojmanda kalamıyoruz. Öğretmen arkadaşlarımızla beraber köyün içinde bir ev kiralayıp, kalıyoruz. Öğrencilerimiz, geleceğimizin velinimetidir. Okulumuzda çok başarılı öğrencilerimiz de var. Bunlar çok iyi imkanlarda okumayı hak ediyor" dedi."ÖĞRENCİMİN YERE DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜM GÖZÜME UYKU GİRMEDİ"Okulda görev yapan Nurhan Altıntaş ise, çocukların dere yatağından indiklerinde büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldığını belirterek, geçtiğimiz günlerde bir öğrencinin düştüğüne tanık olduğunu söyledi. Altıntaş, "Bir öğrencimiz aşağı inerken ayağı kayıp düştü. Neredeyse uçurumdan yuvarlanacaktı. O gün gördüğümüz manzara karşısında uyuyamadım. Yolda iki kişi birlikte yürüyemiyorum. Okulun imkanları ortada. Öğrencilerimizi sıralarda ikili oturacağına üçerli oturtmak zorunda kalıyoruz. 20 kişilik sınıfta 40 kişiye eğitim veriyoruz. Bu durum ister istemez verilen eğitime olumsuz bir şekilde yansıyor. Benim verimim düşüyor, öğrencilerin algılama kapasitesi düşüyor. Bu hem bize hem de öğrencilere dezavantaj olarak yansıyor" diye konuştu.230 haneli, bin 500 nüfuslu Atalar köyünün muhtarı Fettih Başkurt da okul sorununun giderilmesi için yıllardır uğraş verdiklerini ifade ederek, kimsenin ilgilenmediğini dile getirdi. Okulun yapılaması için 4 yıl önce ödeneğin çıktığını anlatan muhtar Başkurt, ilgililerden sorunların giderilmesi için çağrıda bulundu.