(özel Haber) Otizmli Çocuklar Sporla Yaşama Tutunuyor

Kocaeli'nin Başiskele ilçesinde bir spor merkezi, dünyada örnek bir uygulamayla otizmli çocuklara spor eşliğinde eğitim vererek onların sosyal hayata katılmasına yardımcı oluyor.Başiskele ilçesinde, bir spor merkezi, 14 hocasıyla bir yıldır hizmet veriyor. İzmit Otizm ve Yaşam Merkezi adı altında faaliyet gösteren merkezde çocuklar hocaları eşliğinde tenis oynuyor, yüzüyor, denge kurmayı öğreniyor, üstünü değiştirebiliyor hatta konuşmalarını geliştirebiliyor. Çocukların enerjilerini spor yaparak harcamalarını sağlayan merkez, otizmli çocukları, spor merkezine gelen insanlardan ayırmayarak karma eğitim sağlıyor. Çocuklar, diğer insanlarla aynı ortamda spor yaparak hem sosyal yaşantılarını geliştiriyor hem de çevredekilerin yaptığı davranışları görerek de öğrenmelerini sağlıyor, iletişim becerilerini geliştiriyor.Otizmli çocukları sporla eğiterek hayata bağlayan yöntemin kurucularından olan Beden Eğitimi Öğretmeni Serkan Yüksekkaya, şöyle konuştu: "Biz burada otizmli çocuklara yaşam koçluğu şeklinde sportif faaliyetler veriyoruz. Bu faaliyetlerde çocukların davranış problemlerini gidermeye çalışıyoruz. Nitekim çeşitli disiplinler altına girip, sportif becerilerini kazanıp, özgüvenlerini geliştiriyoruz. Bu da onların davranışlarına yansıyor. Sadece spor anlamında eğitim vermiyoruz. Bunun yanında günlük yaşam becerileri, spor becerileri, davranış problemleri ve takıntılara yönelik çalışma yapıyoruz. Hepimiz beden eğitimciler olarak, böyle bir işe gönül verdik. Türkiye'de çok az yapılan bir iş daha önce rehabilitasyon merkezlerindeki tecrübelerimize dayanarak bunu daha bir kurumsal hale getirmeye çalıştık. Tam gün eğitim veriyoruz. Sabah 9'dan akşam 6'ya kadar. Öğrencilerimiz problemlerine göre çeşitli gün sayılarıyla geliyor buraya. Üç gün gelen var, 5 gün gelen var, tam hafta gelen öğrencilerimiz var. Tamamen davranışlarını düzeltmeye yönelik çeşitli sosyal faaliyetlerle birlikte çalışmalarda bulunuyoruz."Otizmli bireylerin en büyük problemlerinin iletişim ve sosyalleşme bozuklukları olduğuna dikkat çeken Yüksekkaya, kurum olarak karma eğitim verdiklerini söyledi. Otizmli çocukları normal bireylerden ayırmadan sportif faaliyetleri gerçekleştirdiklerini anlatan Yüksekkaya, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bunları normal bireylerle iç içe aşmaya çalışıyoruz. Biz onların farklı bir dünyada olmalarını istemiyoruz. Bütün bireylerle iç içe olmalarını istiyoruz. Bu onların çok fazla özgüvenlerini geliştiriyor. Bu özgüven de geliştikçe başarma duyguları daha fazla oluyor ve yaptıkları bütün sportif branşlarda daha istekli ve daha mutlu oluyorlar. Çok fazla takıntıları oluyor, biz bunları sporla beraber bir disiplin altına alıyoruz onları. Neyi yapmaları, neyi yapmamaları gerektiğini öğretmeye çalışıyoruz. Bunun yanında temel spor becerilerini öğreniyorlar. Masa tenisi, kort tenis, bütün spor aletlerini kullanmasını öğreniyor. Bu onun hem enerji atımına yardımcı oluyor hem de bu hareketleri yaparken neyi nasıl doğru yapacağını öğreniyor. Bir şekilde bunu öğreniyor sizden ve bunu hayata aktarıyor. Öğretmenleriyle yemek yemeyi, kaşık tutmayı öğreniyorlar. Elbiselerini çıkarırken, duşlarını alırken öğretmenlerimiz her konuda yardımcı oluyor. Onlara bütün anlamda eğitim vermeye çalışıyoruz. Otizm bir engel değildir sadece bir farklılıktır. Onların en büyük problemleri kendi dünyaları olması. Her şeyi biliyor, her şeyi anlıyorlar aslında ama kendi dünyalarına daha çok yatkınlar. Biz burada zaten onlara karma eğitim yapmamızın sebebi de o. Onları kendi dünyamıza adapte etmeye çalışıyoruz."Waterfront Spor Center'ın sahibi Şule Şahbaz da, daha büyük, geniş çaplı bir tesis kurmak istediklerini söyleyerek şunları ifade etti:"Waterfront Spor Center, 'İzmit Otizm' olmadan önce açılmış bir kuruluş ama yoğun istek üzerine İzmit Otizm de bünyemize kazandırdık. Çocuklardaki gelişimi gördüğümüzde bunun iyi bir iş olduğunu ve çocuklarımızla iç içe diğer üyelerimizle kaynaşıp normal bireylere hizmet vermeleriyle çocukların gelişimini izlemiş olduk. Kısmetse bundan sonraki çalışmalarımızda daha geniş çaplı bir proje düşünüyoruz. Çocuklarımıza bu tesisten daha büyük bir tesis kurmayı düşünüyoruz."EĞİTİMDEN MEMNUNUZOtizmli 8 yaşındaki Yiğit'in ailesi Cemil ve Zeynep Akdeniz çifti, merkeze göndererek çocuğunun gelişim sağlamasından çok mutlu olduklarını belirtti. Baba Cemil Akdeniz, sadece kendi çocuğu diye değil bütün ailelerin çocuklarının böyle olmasını istediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Söyleyecek bir şey bulamıyorum gerçekten çok memnunum. Ben başta getirdiğimde arkadaşlar bana söylüyorlardı, şöyle yapacağız, şu olacak, bu olacak diye. Ben de kendi kendime, 'Benim oğlum yapamaz, imkansız' diyordum. Evde eşimle beraber de eğitim veriyoruz ama kesinlikle biz beceremedik. Ama burada hepsi oldu. Kendi başına hayatını devam ettirmesini istiyoruz. Bunun olacağına önceden inanmıyordum ama şimdi inanıyorum."