(özel Haber) Piyasalara Altın Vuruş Yapıldı

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, borçlanma faiz oranını yüzde 3,50'den yüzde 8'e yükseltti. Bir hafta...

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, borçlanma faiz oranını yüzde 3,50'den yüzde 8'e yükseltti. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 4,50'den yüzde 10'a yükseltti. Kararın ardından 2,2516 seviyesinde bulunan dolar/TL, düşerek 2,1735'e kadar geriledi. Euro/TL de 3,0789'dan 2,9682'ye kadar geriledi.Konuyla ilgili İHA’ya değerlendirmede bulunan İstanbul Ticaret Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Hasan Eken, “Merkez Bankası kararı piyasa için çok sıra dışı bir hareket. Tam manasıyla bu bir altın vuruştur. Böyle bir altın vuruşa gerek duyulmasının sebebi aylarca hatta yıllarca faiz artışının yapılmasıdır. Vatandaşın bundan etkilenmemesine imkan yok. Merkez Bankası’nın verilerine göre hane halkının oldukça borçlu olduğu söyleniyor. Bundan sonra tüketici kredilerini ayrı tutarsak, kredi kartı borçlularının gittikçe daha fazla maliyetle borçlarını öteleyebilecekler. Yeni kredi alacaklar da daha yüksek faiz ödemek zorunda kalacaklar” ifadelerini kullandı.FAİZ, MALİYETLERİ ARTIRACAKEsas kıyametin faizin yükselip, bankaların ticari şirketlere yazı gönderme gibi bir durumun sözkonusu olduğunda kopacağını söyleyen Prof. Dr. Eken, “Bankalar şirketlere, “Faizlerdeki ve ekonomideki gelişmeler nedeniyle şirketinize kullandırmış olduğumuz kredi faizini yükseltiyoruz. Eğer bunu kabul etmiyorsanız kredinizi kapatın” diye bir yazı gönderirse çok büyük sıkıntılar çıkar. İlk aşamada ticari işletmeleri ve kobileri etkileyebilir. Hane halkının etkilenmesinin bir diğer nedeni de, faizin yükselmesinin bir maliyet getirmesidir. Ticari işletmelerin üretim maliyetleri üzerine eğer faiz dolayısıyla bir maliyet geliyorsa, bu enflasyona neden olur. Ve bu bir sarmala dönebilir” dedi. Merkez Bankası’nın yapmış olduğu faiz oranının uzun vadeli bir faiz oranı yükselişi olmadığını kısa vadeli ve geçici bir yükseliş olduğunu belirten Prof. Dr. Eken, “Amaca ulaştığı zaman faizler tekrara aşağıya çekilebilecektir. Sorulması gereken soru şudur: “bu altın vuruş amacına ulaşacak mı?” Bunu değerlendirmek kolay değil” şeklinde konuştu.KONUT ALACAKLARA ÖNEMLİ UYARIFaiz ve konut fiyatları arasında negatif bir ilişki olduğunu belirten Prof. Dr. Eken, “Faiz yükseldiği zaman konut fiyatları düşer. Çünkü faiz düştüğü zaman konutun finansmanı kolaylaşıyor, vade uzuyor. Genelde bankalar faiz oranı riskini harika bir şekilde yönetiyorlar. Faiz yükseldiği zaman bankalar önce kredi faiz oranlarını yükseltiyorlar ve sonra bekliyorlar. Eğer mevduatta bir gerileme olmazsa mevduat faizine bu faiz yükselişi çok yansımaz. Ya da gecikmeli yansımaya başlar. Dolayısıyla bankalar ilk önce kredi faiz oranlarını yükseltecekler” dedi. Prof. Dr. Eken, sözlerine şöyle devam etti: “Konut alacakların bu durumun geçmesini beklemesinde fayda var. Şuan da gidip yüksek faizle kredi kullanmasınlar. Bankalar belki de faiz artırmayı düşünmezler. Bunun sadece kısa vadeli para piyasası faizi olduğunu düşünüp, kredi piyasasında uzun vadede kredi artırımına gitmezler. Krediyi o zamanlar kullanmada yarar var” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz