Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki saldırılar nedeniyle ilçedeki esnafların büyük bölümünün kepenkleri kapalı. Yüzlerce ev ve işyerinin zarar gördüğü patlamaların ardından faaliyetin devam ettiği tek sektörse camcılık.
Cumartesi günü beşer dakika arayla meydana gelen 2 patlama Reyhanlı’yı savaş alanına çevirmiş, 50 vatandaşımız hayatını kaybederken 100’den fazla insan yaralanmıştı. Patlamalarda yaşanan can kaybının yanı sıra, 2 kilometre çapındaki alan içerisinde bulunan yüzlerce ev, işyeri ve kamu binasında büyük çapta maddi hasar meydana geldi.
Saldırılar nedeniyle hayatın durduğu ilçede, yaşam yeniden normale dönmeye başlasa da işyerlerinin kepenklerinin büyük bölümü halen kapalı. Ayakta kalan ve yoğun mesai yapan tek sektör ise camcılık. İlçede faaliyet gösteren 10 camcı atölyesinde, gecenin ilerleyen saatlerine kadar mesai yapılarak, kırılan camların yerine yenileri takılıyor.
Reyhanlı’da camcılık yapan Mahmut Yumuşak, saldırı nedeniyle ilçenin büyük bölümünde tek sağlam camın kalmadığını belirtti. İşlere yetişmek için gece saat 02.00’ye kadar mesai yaptıklarını ifade eden Yumuşak, 1 ayda yaptıkları işi şimdilerde bir günde yaptıklarını dile getirdi. Bu durumu asla fırsatçılığa çevirmediklerini ifade ederek, “Keşke bu saldırı olmasaydı, biz iş yapmasaydık” diyen Yumuşak, şöyle konuştu:
“İşlerde büyük yoğunluk var. Gece 01.00'e kadar evimize gidemiyoruz. Günde 2-3 saat uykuyla yetinmeye çalışıyoruz. Şimdi gördüğünüz gibi luna parkçısından tutun da herkes camcılığa döndü. Herkes camcı oldu. Olacak şey değil. Keşke böyle bir saldırı olmasaydı da hiç kimseye yapmasaydık bu işi. Önceden 10 tane camcı vardı bu sayı şu anda çok yükseldi. Antakya’dan, İskenderun’dan gelen camcılar oldu. Biz de yetişemediğimiz için dışarıdan geldiler. İki günde bin metrekare cam taktık. Şu anda sadece benim taktığım cam bu kadar. Önceden yüz metre kare takmıyorduk. Bu durum nedeniyle eski camcılar da tekrar mesleğe döndü. Hiç tanınmamış seyyar camcılar da ortaya çıktı. Fiyatlarda herhangi bir artış olmadı. Fırsatçılığın lüzumu yok. Zaten zararı devletimiz karşılıyor. Bu insanların ne suçu var, garibanların ne suçu var.”
Saldırı nedeniyle evinin büyük bölümü zarar gören Nazire Cancı ise, “Anlamadım ne olduğunu betonlar yıkılıyor sandım. Ne yapacağımı şaşırdım. Birden bire camlar, ev birbirine karıştı. Kendimi sokağa attım. Birden bire kendimden geçmişim. Evin bütün camları kırıldı. Ben camda değilim oğlum. Bütün evim gitsin ama çocuklara, torunlarıma bir şey olmasın. Ama üç gündür cam sırası bekliyoruz. Daha yeni sıra geldi. Allah bir daha bu acıyı yaşatmasın” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz