Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Reyhan Oğurel,
kış aylarında gribal enfeksiyonların artmasına paralel olarak göz hastalıklarında da artış görüldüğünü söyledi.
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Reyhan Oğurel, kış aylarında sık karşılaşılan göz problemlerinin göz kuruluğu, konjonktivitler ve ultraviole ışınları olduğunu dile getirdi. Hastaların normal mevsimlere göre kış aylarında daha dikkatli olmaları gerektiğini ve risk grubunda olan hastaların ise mutlaka doktorlarıyla irtibatlı olmaları gerektiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Oğurel, kış mevsimine girdiğimiz şu günlerde meydana gelen gribal enfeksiyonların artmasına paralel olarak göz hastalıklarında da artış görüldüğünü söyledi.
Kış aylarında sık karşılaşılan göz problemleri konusunda İHA muhabirine bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Reyhan Oğurel, ''Hastalarımıza kış aylarında rahatsızlık veren hususlardan biri de göz kuruluğudur. Kışın havalar yağışlı ve karlı geçmesine rağmen nem oranı düşük olduğundan hava oldukça kurudur. Ayrıca kış boyunca yanan kaloriferler, çalışan klimalar yeterince havalandırılmayan kapalı ortamlar bu etkilerin daha da artmasına yol açar. Özellikle uzun süre bilgisayar karşısında çalışan meslek grupları kuru göz rahatsızlığı açısından risk altındadırlar. Çünkü uzun süreli konsantrasyon gerektiren durumlarda insanlardaki mevcut göz kırpma sayısı azalmakta ve gözler daha çabuk kurumaktadır. Gözlerde batma, sulanma ve kızarıklık şeklinde kendini gösteren göz kuruluğunda, hastalara önerilerimiz, çalışılan ortamın nemlendirilmesi, bilgisayar karşısında daha sık göz kırpma ve göz hekiminin önereceği gözyaşı damlalarının kullanılması şeklindedir" dedi.
Bir diğer probleminde gözlerde meydana gelen konjonktivitler olduğunu ifade eden Oğurel, "Kış aylarında virüslere bağlı hastalıkların artmasına paralel olarak özellikle gribal enfeksiyonların artış gösterdiği dönemlerde viral konjonktivitin görülme sıklığı artmaktadır. Toplu yaşam alanları bu açıdan risk altındadır. Hastalık gözde kızarıklık, sulanma, çapaklanma ve ışığa karşı hassasiyet artışı şeklinde şikayetlere neden olur. Genellikle tek gözde başlayıp daha sonra diğer gözde de şikayetler ortaya çıkar. Gözün kornea dediğimiz saydam tabakasını tutarak görme azalması yapabileceğinden en kısa zamanda bir göz hekimine başvurmak gerekir. Hastalıktan korunmak için özellikle gözlerin çok ovulup kaşınmamasına, başkasına ait havlu, makyaj malzemesi ve benzeri şahsi eşyaların kullanılmamasına, bu tür hastalık belirtileri olan kişilerle yakın temastan kaçınılmasına ve el hijyenine dikkat edilmesi gerekir" şeklinde konuştu.
Göz konusunda önemli problemlerden birinin de ultraviyole ışınları olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Reyhan Oğurel, "Kış aylarında sıcaklığın az olması, ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinin de daha az olduğu anlamına gelmiyor. Kışın karların oluşturduğu parlama ve yansımalar bu etkileri daha da arttırmaktadır. Bu nedenle dışarıda uzun süre vakit harcama eğiliminde olan çocuklar, açık havada çalışan işçiler ve kar sporu yapanlar risk altındadır. Yaşa bağlı katarakt, yaşa bağlı makula dejeneresansı, pterjium, ve göz çevresi cilt kanserleri güneş ışığına bağlı göz hastalıklarından bazılarıdır'' diye konuştu
Yrd. Doç. Dr. Oğurel, koruyucu tedbir olarak güneş gözlüklerinin kış aylarında özellikle de karlı havalarda tercih edilerek uzun süre dışarıda kalınmaması gerektiğini ve kullanılacak olan güneş gözlüğünün zararlı ultraviyole ışınlarını filtre eden kaliteli güneş gözlüğü olması gerektiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz