(özel Haber) Vali Toprak, Diyarbakır’ın Turizm Potansiyelini Değerlendirdi

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, çözüm süreciyle birlikte kentin turizm potansiyelinde hızlı bir artışın olduğunu söyledi....

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, çözüm süreciyle birlikte kentin turizm potansiyelinde hızlı bir artışın olduğunu söyledi. Vali Toprak, çözüm sürecinin başlamasıyla yoğun bir turist akının yaşandığı Diyarbakır’da turizm alanında yeni yatırımların da yapıldığını dile getirdi.

Turizm alanında Türkiye’nin yanı sıra Ortadoğu’nun da önemli bir merkezi olan Diyarbakır, çözüm sürecinin başlamasıyla adeta turist akına uğruyor. Yıllardır şiddet olaylarından ötürü turizminin geri planda kaldığı Diyarbakır, son dönemlerde önemli markaların ilgi odağı oldu. Çok sayıda lüks otellerin yapımının devam ettiği Diyarbakır’da turizm potansiyelini değerlendiren Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, insanların öbek öbek buraya akın ettiğini söyledi. Diyarbakır’a gelenlerin kentin, tarihi birikimini ve inanç değerlerini anlamak istediklerini anlatan Vali Toprak, “Diyarbakır’ın turizm potansiyelinde çok ciddi bir artış olduğunu herkes söylüyor. Herkesin söylediği hissetmekle alakalıdır. Çözüm sürecinin konuşulur hale gelmesinden sonra, herhangi bir silahın patlamaması, bir olumsuzluğun olmaması, hiçbir acının yaşanmaması, korku ve endişenin olmaması sayesinde, insanlar adeta öbek öbek koşarak Diyarbakır’a geliyor. Gelenlerin, Diyarbakır’ın tarihi, turizm ve medeniyet değerlerini gezmek ve anlamaya çalıştığına yakından şahit oluyoruz. Bunu nereden anlıyoruz? 5. Haremi Şerif olarak adlandırılan Diyarbakır Ulu Camii’nin bahçesine girdiğimizde, insanların oraya kafile halinde geldiğini görüyoruz. Hasanpaşa Hanı’na değişik noktalardan gelen insanların gezdiğini ve burada sabah Diyarbakır kahvaltısını yaptıklarını görüyoruz. Yine aynı şekilde, diğer inanç mabetlerinin yoğun ilgi gördüklerini bilmekteyiz. Gelenler, Diyarbakır’ın o muhteşem tarihi evlerini geziyorlar. Hemen diğer tarafa baktığımızda İçkale’yi görüyoruz. İçkale, Diyarbakır’da muhteşem bir eserdir. 33 medeniyetin önemli bir kısmının yönetim merkezi olmuştur. Orada şuan ciddi bir restorasyon çalışması yapılıyor. 2013 yılı içerisinde orada kayda değer ve eşi benzeri olmayacak derecede çok özgün bir arkeoloji müzesini de açmış olacağız. İçkale’nin hemen yanı başında 639 yılında Diyarbakır’ın Müslümanlar tarafından fethiyle birlikte, 27 sahabenin şehit düşüp ve metfun olduğu Hz. Süleyman Camii var. Buranın yapımı 1100 yıllarında oluşmuş. Hz. Süleyman Camii’ne gittiğimizde, değişik yöre ve değişik ülkelerden insanların öbek öbek gelip, gezdiğini görüyoruz. Buradan hemen Eğil ilçemize gidiyoruz. Belki değişik illere gittiğimizde, Peygamberlerin makamları var ama asla mezarları buruda yok. İnanç merkezi olarak adlandırdığımız Diyarbakır’da Eğil ilçesinde peygamber kabirleri var. Hz. Elyasa ve Hz. Zülkif-il peygamberlerin kabirleri Eğil ilçesinde meftun bulunuyor. Bu iki peygamberimizin ismi Kur’an-i Kerim’de belirtilmektedir. Hemen yanlarında 6 tana Nebi’nin mezarları ve makamları var. Mekke ve Medine’den sonra en fazla sahabenin meftun olduğu bir il. Bunların yanı sıra, Silvan ilçesinde bulunan Hasuni Mağaraları ve Maladi Köprüsü var. Aynı şekilde Ergani ilçesinde Hilar Mağaraları var. Hilar Mağaraları'nda yanında bulunan tarımın ilk yapıldığı Çayönü yerleşkesine gittiğinizde muhteşem bir vadiyle karşılaşıyorsunuz. Tüm bunlar çok önem arz ediyor” dedi.

Reklam
Reklam

“TURSAB BÖLGE MERKEZİNİ DİYARBAKIR’DA KURUYOR”

Vali Toprak, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) tarafından Diyarbakır’da bölge merkezi kurma çalışmalarının yaptığını ifade ederek, yeni yapılan çok sayıda otellerin olduğuna da vurgu yaparak, turizm yatırımcılarının şehre büyük bir ilgi gösterdiği söyledi. Vali Toprak, “Diyarbakır’da bu güzel süreçle birlikte, yoğun yatırımların yapılmasına ek olarak, turizm altyapısında ve geliş gidişlerinde çok önemli bir ivme kazandığını görebilmekteyiz. Daha da iyi ve güzel olacak. Yakın bir zamanda önemli tur operatörleri, Diyarbakır’ı ve bölgemizi kapsayacak turlar düzenleyecek. Çünkü cazibe merkezi oluyorsunuz. İnsanlar burayı terörden, önyargılardan arınmış bir şekilde burayı gezip görmek istiyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) önceki gün, bakanlarımızla bir görüşme gerçekleştirdikten sonra bizi arayıp, tarihi bir mekan arayışının içerisinde olduklarını anlattılar. Tarihi bir mekanı bulduğumuzda onlar onarımını yapıp, TURSAB’ın bölge merkezini kurulacak. Bir memlekette, turizmin önemli bir noktaya gidip, gitmediğini gelen kişi sayılarıyla anlayabilirsiniz. Diyarbakır’da toplam, otellerde bin 700 yatağımız var. Devam etmekte olan, yatırımlarla birlikte 3 bin 500’e ulaşmış olacak. 6 tane 3 yıldızlı ve üzeri otelin yapımı devam ediyor. Hilton Oteli’nin yapımı şuan devam ediyor. Önemli isimlerin buraya gelme çalışmalar devam ediyor. Demek ki, burada bir cevher, zenginlik ve cazibelik var. Yatırımcılar bundan faydalanmak istiyor” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“DİYARBAKIR İÇİN PARİS NE Kİ”

Diyarbakır tarihini de özetleyen Vali Toprak, Diyarbakır’ın Paris ile kıyaslanmasının yanlış bir örnek olduğunu belirterek, “Diyarbakır için, Paris ne ki? Diyarbakır, 12 bin yıl öncesinin kadim değerlerini bugüne kadar taşımış ve somut mimarisini ortada bulunduran bir kenttir. 12 bin yıllık kadim medeniyetin içerisindeki tarihi birikimi, kültürel değeri, mimari objeleri, surlarıyla bütünlendirmiş ve sosyal yaşamında olduğu o muhteşemliği bugüne kadar getirmiş ve her biri önemli büyük bir alışveriş merkezi olarak bütünleştirilebilecek 82 burcun, surlarla birleştiği noktadaki değeri ortaya çıkarıyor. Kortik Tepe’de daha dün yapılan kazılarda M.Ö. 12 bin yıl öncesinin kalıntılarıyla yaşamanı belgeleyen eserler var. Bu eserleri İçkale’de kurulacak arkeoloji müzesinde sergileyeceğiz. Diyarbakır, bir başka yerin karşısında mukayese edilecek bir yer değil. Başka yerlerin Diyarbakır’a benzetilmesi gerekiyor. Diyarbakır’ı başka şehirlerle mukayese etmek, onun değerini düşürme ve etkisiz kılmaktır. Diyarbakır, Paris gibi değil. Paris ne ki? Diyarbakır’a bakalım. Bu tanımı yapan Sayın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu idi. Yaptığı bu tanımla, Diyarbakır’a tam uyan ve gerçek değerini ortaya koyan bir kazanımdır. Diyarbakır eşi benzeri olmayan, ender bulunabilecek bir yerdir. Yukarı Mezopotamya diye adlandırılan Bereketli Hilal’in uç kısmında bulunan ve bunu bugün kadim değerleriyle ortaya çıkaran bir kenttir. Diyarbakır 30-40 yıl önce kurulmadı. Diyarbakır şuan ki tespitlere göre, 12 bin yıl öncesinden gelen bir kenttir. Diyarbakır’ın tarihini 30-40 yıllık bir tarihe bağlamak, Diyarbakır’a haksızlık olur. Zaten o haksızlığı da yapamazlar. Buradaki, surlar, burçlar, Ulu Camii, Peygamber kabirleri, Hz. Süleyman Camii oradan haykırıyor. Gerçek Diyarbakır benim diyor. Cahit Sıktı Tanrancı’sıyla, Ziya Gökalp’iyle, Sait Paşa’sıyla Sezai Karakoç’uyla, Ahmed Arif’iyle Ahmed-e Hani’leriyle gerçek değerleri, geçmişten bugüne kadar getiren tüm alandaki güzellikleri var. Onun için Diyarbakır’ın tarihi asla 30-40 yıl öncesine başlamaz. Bunun ifade edilmesi Diyarbakır’a büyük haksızlıktır” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: