Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Yaşar Özvarol, iki öğrenci ile birlikte Düden Şelalesi’nin kaynağına keşif dalışı gerçekleştirdi. Yağmurlu havada dalış yapan Doç. Dr. Gökoğlu, geçen yıla oranla şelalenin kaynağında ciddi bir kirlenmenin olduğunu söyledi.
AÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Yaşar Özvarol ile iki öğrenci, Türkiye’nin ve Antalya’nın en önemli turizm değerlerinden olan Düden Şelalesi’ne yağmurlu havaya aldırmadan dalış yaptı. 45 metre derinliğe inen Doç. Dr. Gökoğlu ve ekibi, 35 dakika boyunca kaynakta inceleme yaptı. Düden Şelalesi'nde su altındaki galerileri inceleyen Gökoğlu, gözlemledikleri katı atıkları da dışarı çıkardı. Çıkarılan atıklar arasında pil, fotoğraf makinesi, gözlük, kolye ve çok sayıda madeni para ile plastik malzeme olduğu gözlendi.
Doç. Dr. Gökoğlu, AÜ Su Ürünleri Fakültesi ve Sualtı Topluluğu olarak Antalya’nın değerlerini ortaya koymaya çalıştıklarını söyledi. Düden Şelalesi’nin Antalya için çok önemli olduğunun altını çizen Gökoğlu, kirlenmenin son durumunu göstermeyi amaçladıklarını kaydetti. Şelale debisinin şu anda en düşük durumda olduğunu ifade eden Gökoğlu, “Debinin düşük olmasından faydalanarak bir dalış gerçekleştirdik. Daha önceki dalışlarımıza nazaran bu dalışımızda dipte tortu biriktiğini gördük. Kirlilik var. Yerleşme arttıkça yukarıdaki sızıntı sular, su kaynaklarını kirletiyor. Bunu aşağıda net olarak gördük. 2010 yılındaki dalışımızda bu tortu yoktu. Pelteleşmiş bir tortu var suyun altında. Bu da bizim dalışımızı riske ediyor" diye konuştu.
Doç. Dr. Gökoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz dipte tünellerden gidiyoruz. Bilindiği gibi Kırgöz kaynakları yaklaşık 30 kilometre yukarıdan yüzeye vurur. Sonra tekrar batar, buradan çıkar. Bu geldiği yerlerde galeriler vardır. Dipte karstik yapı, çatlaklar var. Biz kılavuzlar atarak o galerilerin içine giriyoruz. O tünelleri görüntülüyoruz. Daha önce daldığımızda galerilerde kuvvetli akıntı vardı. Fakat bu dalışımızda o kuvvetli akıntıları göremedik. Bu da suyun azaldığını gösteriyor. Belki bu sondajın etkisi olabilir. Ama kirliliği çok net görebiliyoruz. Foseptik karışıklıklarını görebiliyoruz.”
Gökoğlu, kaynakta oraya has siroz balığı ve Antalya’ya özgü endemik türlerin olduğunu kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz