Atkoşar ailesinin verdiği şikayet dilekçesine göre; Atkoşar nefes almakta güçlük çeker ve desteğe ihtiyaç duyar haldeyken "Genel durumu iyi" şeklinde rapor hazırlandı ve Atkoşar'ın günlüğü 7 bin 500 liraya servise yatırılması önerildi. Aile teklifi geri çevirdi, başka hastaneye kaldırılmasını istendi. Bu sırada hastane tarafından Atkoşar'ın cihazlarının tamamen sökülüp oksijen desteğinin kesildiği öne sürüldü. Gözler hastaneden gelecek açıklamaya çevrildi.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan şikayet dilekçesinde, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi’nde yaşanan olay anlatıldı. Dilekçede Kemal Atkoşar’ın KOAH hastası olduğu ve evde bulunan oksijen tüpünün yeterli gelmemesi durumunda ara ara hastaneye kaldırıldığı belirtildi. Kemal Atkoşar’ın hastanede yapılan müdahale sonrasında rahatladığı ve akabinde taburcu edildiği de dilekçede aktarıldı. 7 Ocak günü Kemal Atkoşar’ın durumunun ağırlaşması nedeniyle ambulans ile Gaziosmanpaşa’daki özel bir hastaneye götürüldüğü ve buraya KOAH atak ön tanısı ile alındığı dilekçede kaydedildi. Hastanede Kemal Atkoşar için bazı tedaviler uygulandığı da belirtilen dilekçede, deliller arasında yer alan video kaydında Kemal Atkoşar’ın nefes almakta güçlük çektiği ve acilen nefes almasını kolaylaştıran desteğe ihtiyaçlı durumdayken Acil Servis Hasta Değerlendirme Formu’nda "Genel durumu iyi" şeklinde rapor düzenlendiği belirtildi.
Atkoşar’ın acilen yoğun bakım ünitesine alınması gerektiği açıklanan dilekçede, pratisyen doktor M.A.’nın günlük 7 bin 500 TL ücretle hastanın servise yatırılmasının iyi olacağını söylediği, Atkoşar’ın ailesinin hastaya serviste yapılacak müdahalelerin yeterli olmayacağı ve önceki KOAH ataklarında tecrübe ettikleri üzere yoğun bakıma alınmasını talep ettikleri belirtildi. Kemal Atkoşar’ın ailesinin, hastane çalışanlarının kayıtsızca maddi çıkar peşinde olması ve güçlükle nefes alıp veren hastaya Acil Servis Hasta Formu’nda "Genel durumu iyi" şeklinde teşhis yapılmasından ötürü güven duygularını kaybettiği ve hastanın kötüleşmesi sebebiyle özel ambulans çağırdığı da dilekçede ifade edildi. Atkoşar’ın servise yatırılmasını ailesinin reddetmesi ile hastane personellerinin hastanın nefes almasını kolaylaştıran cihazları çıkardığı, özel ambulansın geliş anına kadar en az yarım saat boyunca, durumunun kötüye gitmesi hiçbir şekilde önemsenmeyerek hiçbir destek ünitesi, oksijen ve ilaç olmadan hastanın bekletildiği de şikayet dilekçesinde ifade edildi.
Özel ambulansın Atkoşar’ı teslim alarak bir devlet hastanesine sevk ettiği ve ambulanstaki doktorun ifadesi ile Kemal Atkoşar’ın adeta ölüme terk edildiği de dilekçede belirtildi. Hastanın cihazlarının tamamen söküldüğü ve yalnızca oksijene bile bağlı olmayan bir maskenin bırakıldığı da şikayet dilekçesinde kaydedilerek, bu süreçte Kemal Atkoşar’ın yakınlarının yoğun bakım talebinde bulunduğu aktarıldı. Kemal Atkoşar’ın devlet hastanesine giriş kayıtlarında yoğun bakım ünitesine alınması gerekli hasta olduğunun ifade edildiği ve hastanede hızlıca entübe edildiği de dilekçede kaydedildi.
Atkoşar’ın başka bir hastanede hayatını kaybettiği açıklanan dilekçede, “Hastane tarafından 7 bin 500 TL kazanma amacıyla hastaya yoğun bakım konsülte edilmemiş, servis önerilmiş, üstelik hasta oksijen tüpü ile dahi nefes almakta zorluk yaşarken yakınlarının serviste değil yoğun bakıma alınma talepleri karşısında oksijeni kesilmiş ve bu halde ısrarlı taleplere rağmen ölüme terk edilmiştir. Hastanın devlet hastanesinde entübe edilmesine rağmen hayatta kalamamasının tek nedeni işte bu kusurlu davranıştır. Hastanın kalan ömrü bu şekilde elinden alınmış ve ölümü hızlandırılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede özel hastanenin tüm sorumlu ve yetkilileri, doktor M.A. ve tespit edilecek diğer ilgililer hakkında şikayetçi olunduğu belirtildi.
Öte yandan olaya ilişkin açıklamalarda bulunan hayatını kaybeden Kemal Atkoşar’ın Ece Atkoşar, “7 Ocak gecesi özel bir hastanenin ihmali yüzünden 8 Ocak’ta babamı kaybettik. Gaziosmanpaşa’da özel bir hastaneye babamı götürdük. Burada yapılması gereken hiçbir müdahale yapılmadı. Yoğun bakım sevki açılmadı. Yapılması gereken hava ve oksijen tedavisi tam olarak yapılmadı. Gecelik bir meblağ ile yatış istendi. Bunu medikal tedavi gerektiren bir hasta olmadığı için kabul etmedik. Bu aşamada oksijeni 40 dakika çekildi. Babamız birkaç saat entübe edilmek zorunda kaldı. Ertesi gün babamı kaybettik. Babam KOAH tedavisi görüyordu. İhmal, kusur tamamı Gaziosmanpaşa’daki özel hastaneye aittir. Her açıdan eksiklikler büyüktür. Haklı davamızın sonuna kadar arkasında olacağız. Biz babamızın üzerine toprak attık ama başka babaların üzerine toprak atılmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.
Hastane, konuyla ilgili daha sonra bir açıklama yapacaklarını belirtti.
(İHA)