Gaziosmanpaşa’da bulunan bir özel hastanede laboratuvar teknikeri olarak çalışan İ.O., hastane sahibi tarafından küfür ve tehditler ile kendisine zorla istifa dilekçesi imzalatıldığını iddia etti. Şikayetçi olan İ.O. ifadesinde “Odaya sıkıştırmaları sonucunda baskı ile istifa dilekçesini imzalayarak ayrıldım. Odada cep telefonum ile ses kaydı aldım” dedi. Öte yandan ortaya çıkan ses kaydında, hastanenin ortaklarından olduğu iddia edilen Halil G.’nin küfür, hakaret ve tehdit içerikli konuşmaları yer aldı. İddialar hakkında kendisine ulaşılan Halil G., “Siz haber yapın soruşturalım. Bildiğini yap. Ses kaydınızı alıyorum. Ben bu haberi yapanlar ile ilgili gereğini yaparım” dedi.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı‘na gönderilmek üzere Küçükköy Şehit Tevfik Arslan Polis Merkezi Amirliği tarafından hazırlanan fezlekede, 16 Mart günü polis merkezine gelerek müracaatta bulunan İ.O., özel bir hastanede tıbbi laboratuvar teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek “16 Mart günü hastanenin beni işten çıkarmak istemesi sebebiyle hastane sahibi olan Halil G. beni arayarak hastaneye çağırdı. Ben hastanede başhekimlik odasına gittiğimde hastane sahibi Halil G. bana muhasebeye gitmemi ve istifa dilekçesini imzalamamı söyledi. Ben maaşımın yatırılması karşılığında istifa dilekçesini imzalayacağımı söylediğim halde odada hiddetlenerek ‘o... çocuğu sana yolda tecavüz ettiririm’ diyerek tehditte ve hakarette bulundu” dedi.
Hastane sahibi Halil G.’nin koruması olan Gürşat K.’nin ise kendisine “seni parçalarım” diyerek tehditte bulunduğunu belirten 24 yaşındaki sağlık çalışanı İ.O. “Beni bu şekilde odaya sıkıştırmaları sonucunda baskı ile istifa dilekçesini odada kendi el yazımla imzalayarak ayrıldım. Odada cep telefonum ile ses kaydı aldım. Yaşanan konuyla ilgili olarak hastane sahibi Halil G. ve koruması olarak bildiğim Gürşat isimli şahıstan şikayetçiyim” dedi.
Halil G. ise ifadesinde “İ.O. isimli şahsı tanımam. Ben hastanede ortaklarından olurum. Son dört aydır hastane şikayet edilmektedir. Sürekli olarak Sağlık Müdürlüğü’ne şikayet ediliyor. Bu hem iş kaybına hem de Sağlık Müdürlüğü ile olan ilişkilerimize olumsuz etkide bulunuyor. Şikayet bilgilerine eklenen dokümanların hastanemizden nasıl alındığına ilişkin yaptığımız çalışmada, adı geçen kişinin bilgisayarından alındığını tespit ettik. Bu tespit üzerine ödenen maaşlardan İ.O. isimli şahıs çıkartılarak diğer maaşlar çalışanlara ödendi. 15 Mart günü bir numaranın cevapsız çağrısını gördüm. Bunun üzerine kendi müşterilerimden birisi olarak algılayıp aradığımda İ.O. isimli şahıs olduğunu öğrendim. Kendisinin hastanede çalıştığını, maaşının yatırılmadığını ve nedenini sordu. Ben de kendisine hastane içinde bilgi sızdıran, bilgi sızdırdığı düşünülen birkaç kişinin maaşının yatırılmadığını, yarın hastaneye gelip gerekli kontrolleri yaptıracağımı söyledim. Ertesi gün kendisini söz verdiğim üzere aradım. Hastaneye davet ettim. Neden böyle bir şey yaptığını, çalıştığı kuruma ihanet ettiğini, bunun doğru olmadığını, insanın ekmek yediği yere namussuzluk yapmaması gerektiğini söyledim. Kendisine istifa edip gitmesi durumunda suç duyurusunda bulunmayacağımı belirttim. Muhasebe birimindeki arkadaşı çağırdım. İstifa dilekçesini yazarsa maaşını ödeyin talimatını verdim. Normal istifaymış gibi çıkışını verdim. Gürşat K. benim özel şoförüm olarak çalışmaktadır. Bu konuyla bir alakası yoktur, zaten konuşmalar olduğunda kendisi odada değildir” dedi.
Gürşat K. de kendisinin konuşmalar yapıldığı esnada hastane odasında bulunmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Öte yandan konuya ilişkin açıklama yapan laboratuvar teknikeri İ.O.’nun avukatı Burak Temizer, “Olay İstanbul’un göbeğinde bir özel hastanede geçiyor. Benim müvekkilim 24 yaşında genç bir sağlık çalışanı, laboratuvar teknikeri. Bir gün bir telefon geliyor ve artık maaşının yatmayacağı, nöbeti bırakıp hastaneden çıkması gerektiğini iletiyorlar. Nedenini sorduğunda hastane sahibinin böyle istediği belirtiliyor. Maaşının dahi yatmayacağı şekilde ‘gelme’ denmesini araştırıyor. Müvekkili hastane sahibi odasına davet ediyor. Müvekkil odanın önüne yaklaştığında iri yarı kişiyi görüyor. Bir şeylerin ters gideceğini sezip başka çaresi olmadığı için telefonun ses kayıt tuşuna basıyor. Odaya girdiğinde başhekim, başhekim yardımcısı ve hastane sahibi var. Hastane sahibinin de sağlıkçı olmadığının altını çizeyim” ifadelerini kullandı.
Avukat Temizer “Müvekkilin önüne bir istifa dilekçesi konuluyor. Müvekkil ‘ben istifa etmiyorum siz beni işten çıkarıyorsunuz ben bunun sebebini öğrenmeye çalışırken şimdi istifa edeceğimi öğreniyorum sizden’ diyor. Ardından saniyeler içinde odadaki bütün hava değişiyor. Hastane sahibi müvekkile ağza alınmayacak sinkaflı sözler sarf ediyor. Devamında hastane sahibi müvekkile karşı cinsel taciz içerek tehdit cümlesi kuruyor. Devamında beni büyük bir şoka sürükleyen cümleler var. Hastanenin başhekimi ‘aman abi ne yapıyorsun, aman sakin ol’ diyor. 24 yaşındaki bir sağlıkçının kendisinin gözü önünde cinsel taciz içeren cümlelere uğramasına, hakarete ve tehdide uğramasına ‘aman abi sakin ol’ şeklinde yaklaşım gösteriyor. Devamında da ‘at hadi oğlum istifa dilekçesine imzayı da bu odadan çık’. Hastane sahibinden korumasına talimat geliyor bu çocuğu odadan çıkarmayacaksın diye. Belki hepimizin oraya yolu düştü. İstanbul’un göbeğinde bir grup insan bir çocuğu almışlar istifa edeceksin diyorlar. Müvekkilim de bu röportajda olabilirdi, kendisi korkuyor. Bir istifa dilekçesi için, bir imza için müvekkilde büyük travma bıraktılar. Müvekkilim kendisini güvende hissetmek için askere gidiyor. Devlete teslim olursam başıma bir şey gelmez diyor. Buna izin verenler de, buna seyirci kalanlar da ve en başta bu eylemi gerçekleştirenler de yargı önünde hesap verecek. Biz şikayetimizi yaptık. Soruşturma devam ediyor, ses kayıtlarını sunduk. Bir başhekimin önünde hastane sahibi tarafından kendisi tehdit edildi. Müvekkilimin babası çok küçük yaşlarda vefat etmiştir. Müvekkilimin babasına annesine odanın içinde edilmeyen küfür kalmadı. Biz bu saf kötülüğün hesabını yargı önünde elbette sormaya devam edeceğiz. Eminim ki yargı mensuplarımız da dosyayı toparlayıp davayı açacaktır” dedi.
Öte yandan suçlamalar hakkında kendisine ulaşılan Halil G., ses kaydında geçen küfürleri kendisinin etmediğini söyleyerek suçlamaları kabul etmedi. Halil G., haberin tek taraflı yapılmaması için kendisine ulaşıldığı belirtilmesine rağmen “Siz haber yapın soruşturalım. Bildiğini yap. Ses kaydınızı alıyorum. Ben bu haberi yapanlar ile ilgili gereğini yaparım” dedi. (İHA)