'Özel Yetkili Mahkemelerin Kaldırılması Türkiye’yi AİHM’de Mahkum Eder'

Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şen, şu aşamada özel yetkili mahkemelerin kaldırılmaması...

Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şen, şu aşamada özel yetkili mahkemelerin kaldırılmaması gerektiğini ve hatta belli suçlar açısından yetkisinin de sınırlandırılmaması gerektiğini vurguladı. Mahkemelerin kaldırılması halinde 2007'den beri süren yargılamaların uzayacağını belirten Şen, "Makul sürede yargılama hakkının ihlali nedeniyle Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nde mahkûm olacaktır.” dedi.

Son günlerin tartışma konusu CMK 250’de belirtilen özel yetkili mahkemelerin kaldırılacağı ya da yetkilerinin sınırlandırılacağı iddiaları hukukçuların tepkisine neden oldu.

Reklam
Reklam

Hukuk profesörü Şen, özel yetkili mahkemelerin bazı yetkilerinde kısıtlamalara gidilebileceğini dile getirdi. Şen, ancak bu kısıtlamanın savcıların görev alanı içindeki suçlarla ilgili olarak soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisinde olmaması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Şen, “Bu mahkemelerin görev alanında sınırlama madde kapsamındaki suçlardan, anayasal düzene, hükümete karşı suçlar ile terör ve çıkar amaçlı suç örgütlerinin işlediği suçlar dışında olmalı. Sözü edilen bu suçlar mutlaka bu mahkemelerin kapsamında bırakılmalıdır. Bu mahkemeler, iş mahkemesi, ticaret mahkemesi gibi ihtisas mahkemeleri olduğundan, bu yargılamaların diğer medeni ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu mahkemeler tarafından yapılması hayati önemdedir.” şeklinde konuştu.

Bu aşamada özel yetkili mahkemelerin kesinlikle kaldırılmaması gerektiğini vurgulayan Şen, mahkemelerin kaldırılması halinde 2007’den beri süren yargılamaların uzayacağını kaydetti.

“Bitme aşamasına gelmiş yargılamalar, normal yetkili mahkemelere devredilirse, yargılama baştan yapılacaktır.” diyen Şen, “Dolayısıyla yargılamanın uzaması nedeniyle yargılananlara haksızlık yapılmış olacağı gibi, mahkemelerden çıkan kararlar doğru olsa bile makul sürede yargılama hakkının ihlali nedeniyle Türkiye’nin AİHM’de mahkûm olmasına da neden olacaktır.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Hukuk profesörü Şen, mahkemelerin bu aşamada kaldırılmasının Türkiye’nin cumhuriyet tarihi boyunca darbelerin yargılanması bakımından elde ettiği bütün ilerlemeleri de sıfırlayacağını vurguladı.

Özel yetkili mahkemelerin yargılamayı hızlandırdığını kaydeden Prof. Dr. Murat Şen, şunları söyledi: “Özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren suçlar acele işlerden sayılır ve bunlarla ilgili davalara adlî tatilde de bakılır. Sadece ilgili sanığın duruşmada hazır bulunması yeterli kabul edilmekte olup, böylelikle kimi sanıkların duruşmalara gelmeyip yargılamayı uzatmalarının önüne geçilebilmektedir. Adres değişikliği veya kaçaklık durumlarında tebligatın yapılmasındaki zorlukların önüne geçilmektedir. Örneğin şike davasında 2 ay dolmadan 19 duruşma yapılması da, mahkemelerin yeterince hızlı çalıştığını göstermektedir.”

Bu mahkemelerin eski DGM’lerden farklı olduğunu altını çizen Şen, özel yetkili mahkemelerin devleti koruma refleksi ile değil, suçların işleniş şekli ve suçun kapsamı dikkate alınarak toplumu koruma güdüsü ile oluşturulduğuna dikkat çekti. Prof Dr Şen, “Mahkemelerin görev alanı örgüt (çete) suçları ile devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları olarak belirlenmiştir.” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: