Özelleştirme kanunu'na kısmi iptal

ANKARA - Anayasa Mahkemesi, 5398 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun'un 2 hükmünü iptal etti.

Yüksek mahkeme, özelleştirme işlemleri yapılan yerlerdeki planların imar mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmamasını anayasa aykırı buldu.

Anayasa Mahkemesi, özelleştirme kapsamına alınan limanların imar planlarının özelleştirme idaresi'nce yapılacağına ilişkin hükmün iptal istemini reddetti

Reklam
Reklam

Başkanvekili Haşim Kılıç, kanunun 10. maddesiyle 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu'na eklenen ek madde 3'ün iptal edildiğini ve yürürlüğünün durdurulduğunu kaydetti.

İptal edilen düzenleme şöyle:

"Özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait veya bu kuruluşların müşterek maliki bulunduğu gayrimenkullerden varsa diğer malikler ile anlaşarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'ndaki şartlar aranmaksızın idarenin talebi üzerine 20 gün içinde tapu sicil müdürlüklerince tapuda kat mülkiyeti kütüğüne bağımsız bölümler halinde tescil edilir. Bu işlemin yapılması sırasında kat mülkiyetine geçiş için kadastro müdürlüğünce zemindeki fiili durumu tespit eden plan vaziyet planı sayılır ve anılan kanunun 13. maddesinin (b) bendinde yazılı fotoğrafın kuruluş temsilcisine tasdik edilmesi yeterli görülür ve başka bir belge aranmaz."

Kılıç, kanunun iptali istenen 19. maddesiyle 3194 sayılı kanunun 9. maddesinin sonuna eklenen fıkrada yer alan, "imar mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın" ibaresinin de oyçokluğu ile iptal edildiğini ve yürürlüğünün durdurulduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Söz konusu 19. madde, "Özelleştirme işlemleri yapılan hizmet özelleştirilmesi niteliğindeki yatırımların yapılacağı yerlerde hazırlanan veya hazırlattırılan planların özelleştirme idaresince değerlendirilmek ve sözleşmeye uygunluğu konusundaki görüşü de alınmak kaydıyla imar mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın resen onaylamaya Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilidir" hükmünü içeriyor.

Haşim Kılıç, görüştükleri bir başka davanın da 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 27. maddesinin 3. fıkrasının son tümcesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemi olduğunu belirtti. Kılıç, bu hükmün de iptal edildiğini kaydetti. İptal edilen hüküm, kamu yararına çalışan derneklerin organlarında görev alan üyeler veya ilgili personele ağır hapis veya ağır para cezası verilmesini gerektiren suçların işlendiğinin tespit edilmesi halinde görevden uzaklaştırılanların yerlerine kesin hükme kadar öncelikle dernek üyelerinden olmak üzere görevlendirme yapılacağına ilişkindi.