CHP Genel Başkan adayı ve CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Sözcü TV'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Özel, kendisine yöneltilen "Kemal Kılıçdaroğlu'na istifa etmesi gerektiğini söylediniz mi?" sorusuna cevap verdi. Özel, "Lisan-ı Münasip ile hem biz hem de kendisine çok kıymet veren insanların söylediğini biliyorum" ifadelerini kullandı.
Özel'in açıklamaları şöyle:
"Dünyadaki bütün diktatörler muhalif seçmenin sandığa küsmesinden besleniyorlar. Bizim tarafta katılım oranı bir düşerse... Onun kitlesi gidecek sandığa! O yüzden biz muhalif seçmeni bırakın kendimize siyaset kurumuna, sandığa küstürecek bir şey yapmayalım. Ben her yerde şunu duyuyorum; 'Değişim olmazsa bir daha oy vermeyeceğim!' Bunu duymayan varsa çıksın karşıma."
Genel başkan olursam, kazanma şansı en çok olan kişiyi aday gösteririm, aday gösterilmesini savunurum. Ama bunun için üyelerin de oyuna başvururum. Anketleri yaptırırız, üyelere ilan ederiz, ‘Şu üç kuruluşa bu anketleri yaptırdık, bakın anketlere…' 1.5 milyon kişi, 1 kişiye göre daha doğru karar verir.
Adalet Yürüyüşü'ne yaklaşık 150 kişi karar verdik, en doğru kararı verdik. Tek başına bilmem ne danışmanının aklıyla verilen her karardan dilimiz yandı.
Sadece aday olamayan Ekrem İmamoğlu değil, aday olmak isteyip olamayan kim varsa hepsinin yerine ben adayım. Ben bütün Cumhuriyet Halk Partililerin adayıyım. Hepsinin adına vekaleti üstlenmeye hazırım. Bir tane emanet var. O emaneti şimdi sayın genel başkan taşıyor. Emanet Atatürk'ten.
Ekrem Bey ‘değişim' demeseydi de çıkardım, demesini de çok doğru buldum. ‘Değişim' diyen herkes, bu parti bir daha seçim kaybetmesin istiyor.
(Meral Akşener'in Mayıs seçimlerinden sonra CHP'ye yönelik yaptığı açıklamalara ilişkin) Muhalefete muhalefet etmek, muhalefetin işi değil. Bizim iktidara muhalefet etmemiz lazım. Meral Hanım'ın açıklamalarıyla meşgul olacak veya muhalefet edecek veya cevap verecek hale gelirsek Tayyip Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürmüş oluruz.
Meral Hanım'ın açıklamalarından ton olarak veya siyaseten sürdürdüğü hat olarak haklı gördüğü taraf şu: Ben de yarın Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olursam yapacağım iş şudur; partinin kendi kimliğiyle bağımsız koşması lazım.
(İttifaklara ilişkin) Beş tane koşucu var, belinden zincirle birbirine bağlıyorsun, ‘hadi koşun' diyorsun. Nasıl koşacağım? Biri orandan çekiyor, biri burandan çekiyor… Partilerin özgürce koşmaları lazım. Partilerin birbirine bellerinden bağlı şekilde koşmaya çalıştıkları ve her gün ittifakın konuşulduğu bir sistemi ben de doğru bulmuyorum.
Ama önümüzde bir yerel seçim var. O yerel seçimde şu anda Cumhuriyet Halk Partisi veya ittifak ortakları, ittifak potansiyelini kaybetmiş görünüyorlar. Biz bunu kırmaya çalışıyoruz, bunu kırmalıyız. Çünkü şöyle bir gerçek var; Çok saygı duyarım Meral Hanım'a ama Meral Hanım da meramını anlatamaz İstanbul'u AK Parti'ye teslim ederse… CHP de meramını seçmene anlatamaz İstanbul'u, Ankara'yı, Adana'yı, Mersin'i, AK Parti'ye teslim eder; avucunun içindeki Bursa'yı, Balıkesir'i, Manisa'yı, Denizli'yi alamazsa…
Ben özünde, günü geldiğinde Meral Hanım'ın da böyle davranmayacağına inanıyorum. Elbette partiler kendi kimlikleriyle var olacaklar ama günü geldiğinde de doğrularda birleşecekler. Bir ittifaktan bir parti ‘zarar gördüm' diyorsa o da hak değil. Bizim de çok ağzımız yandı. Meral Hanım ‘zehir içtik' dedi ama biz de şerbet içmedik. Bir sürü sıkıntılar var. Bundan sonra geçmişte yapılan hatalardan ders alıp, seçmenimizi çıldırtacak işler yapmamamız lazım