Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanlarının terör örgütü davası

PKK iltisakı nedeniyle kayyum atanan Özgür Düşünce gazetesinde ve matbaasında çalışan 6'sı tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü - Mahkeme heyeti, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılarak terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları adına Özgürlükçü Demokrasi gazetesi için abonelik kaydı olup olmadığı hususunun araştırılarak mahkemeye bildirilmesine karar verdi -Heyet, bir sanığın tahliyesine diğer 5 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti

İSTANBUL (AA) - Terör örgütü PKK ile iltisakı bulunduğu gerekçesiyle kayyum atanan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde ve matbaasında çalışan 6'sı tutuklu 14 sanığın "terör örgütü propagandası yapmak'' ve ''terör örgütüne üye olmak'' suçlarından yargılanmasına başlandı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Reyhan Hacıoğlu, Pınar Tarlak, Mehmet Ali Çelebi, İshak Yasul, İhsan Yaşar, Hicran Urun, tutuksuz sanıklar Ersin Çaksu ve Ramazan Sola ile avukatları katıldı.

İddianamenin okunması ve kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.

Reklam
Reklam

Mahkeme Başkanı Ahmet Uğuz, gazetenin imtiyaz sahibi İhsan Yaşar'a, kimlik tespitinde kendisini lokantacı olarak yazdırdığını savunmasında ise gazeteyi ticari amaçlı açtığını söylediğini hatırlatarak, "Kar ediyor muydunuz?" diye sordu.

Sanık Yaşar, kar etmediklerini beyan edince Başkan Uğuz bu kez "Kar etmediğiniz halde neden gazete çıkarmayı sürdürüyordunuz?" diye sordu. Sanık Yaşar bu soruya cevap vermedi. Başkan Uğuz, "Gazetedeki haberlerin yayınlanmasından haberdar mısın? Bu ülkenin vatandaşı olarak Türk ordusunun işgalci olarak tanımlanmasından kişisel olarak rahatız oldunuz mu?" sorusuna, "Gazetenin yayın yönetmenine yazı başlıklarına dair bir söylemim olmadı." yanıtını verdi. Hakkındaki suçlamaları reddeden sanık Yaşar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Gazetenin Yazı İşleri Müdürü İshak Yasul'un savunmasında inşaat fakültesinde okuduğunu söylemesi üzerine başkan Uğuz, sanıktan gazeteciliğin tanımını yapmasını istedi. Yasul ise bu tanımı yapamadı.

Tutuklu sanıklardan Reyhan Hacıoğlu da savunması sırasında "Kürt kimliğimle buradayım. Savunmamı Kürtçe yapmak isterdim." ifadesini kullandı. Başkan Uğuz, duruşma öncesi böyle bir talepte bulunmadıklarını, eğer bulunmuş olsalardı bu talebi karşılayabileceklerini söyleyerek, "Ayrıca Kürt kimliğinizle değil, sanık kimliğinizle buradasınız. Farklı bir algı yaratarak yargılamanın konusunu değiştirmenize müsaade etmem.” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Hicran Urun'un da savunmasında cinsel istismar ve kadına şiddet tarzı haberlerle uğraştığını belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Uğuz, sanığa ''Terör örgütü içindeki cinsel istismarla ilgili haber yaptınız mı?'' diye sordu. Urun, bu konuda bir bilgisinin olmadığını, konunun kendisine hiç gelmediğini söyledi.

Duruşmada savunma yapan sanıklarla avukatları tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, yargılamanın geldiği aşama, delil durumu ve sanığın yargılamaya konu gazetedeki konumunu dikkate alarak Pınar Tarlak’ın tahliyesine hükmetti. Tarlak'ın yurt dışına çıkışını yasaklayan heyet, her ayın 25’inde ikametine en yakın karakola imza atması yönünde de adli kontrol tedbiri uyguladı.

Heyet, sanıklardan Hicran Urun, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi ve Reyhan Hacıoğlu'nun tutukluluk halinin devamını kararlaştırırken haklarında yakalama kararı bulunan 6 sanığın yakalama kararının infazının beklenmesine hükmetti.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları adına Özgürlükçü Demokrasi gazetesi için abonelik kaydı olup olmadığı hususunun araştırılarak mahkemeye bildirilmesine karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Reklam
Reklam

- Olayın geçmişi ve iddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, terör örgütü PKK'ya iltisakı nedeniyle kayyum atanan Özgürlükçü Demokrasi gazetesine yönelik başlatılan soruşturma çerçevesinde 20 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Savcılığın, Nöbetçi Hakimliğe gönderdiği sevk yazısında Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin ocak ayından itibaren Afrin Operasyonu'na karşı sistematik olarak algı oluşturmak amacıyla terör örgütü propagandası yaptığı belirtilmişti. Gazetenin 2018 yılının ocak ayından itibaren tüm nüshalarında kamuoyunda Afrin Operasyonu olarak bilinen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, PKK-KCK terör örgütüne ve örgütün Suriye uzantılarına yönelik yürütmekte olduğu meşru operasyonlarla ilgili örgütün lehine, Türkiye'nin aleyhine yalan haberlerle olumsuz bir algı oluşturmak amacıyla rutin ve sistematik bir şekilde terör örgütünün propagandasının yapıldığı ifade edilmişti.

Başsavcılık tarafından 14 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 11 şüphelinin "silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak, terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 22 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Reklam
Reklam

Bu 11 şüpheliden İhsan Yaşar’ın ayrıca "ateşli silah ve mutat sayıdaki mermileri bulundurma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep ediliyor. Şüpheli Dizgin Fendik’in, "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan, şüpheli Önder Elaldı ve Ramazan Sola'nın da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.