Özkan Sümer: Kupamızın Verilmemesindeki Etki Ve Yetki TFF Değildir

Trabzonspor Kulübü eski başkanlarından Özkan Sümer, Trabzonspor’un rakibinin 3 büyük kulüp değil, üç büyük yanlış olduğunu belirterek, "İlkesiz uygulamalar, plansız transfer ve çok ciddi bir parçalanma yaşıyoruz." dedi. Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) tüm kurulları ile 2010-2011 sezonu şampiyonluk kupasını Fenerbahçe’ye vermek üzere göreve getirildiğini savunan Sümer, Trabzonspor’un bu konuda yanlış hedeflere yöneldiğini ileri sürdü. Tecrübeli spor adamı, bordo-mavili camianın yıllardır şike konusuyla enerjisinin büyük bölümünü tükettiğini vurguladı. Trabzonspor’un 31. Olağan Divan Genel Kurulu, Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde yapıldı. İstanbul’da bulunan Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun katılmadığı Genel Kurul’da, Trabzonspor’u Asbaşkan Ali Kemal Başaran ve yönetimi kurulu üyeleri temsil etti. Genel kurula ayrıca Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak, Trabzonspor’un eski başkanlarından Ahmet Celal Ataman, Salih Erdem ve Özkan Sümer ile eski yöneticiler iştirak etti. Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak, divana ve şahsına yönelik medyada yer alan bazı eleştirilere cevap verdi. Özbak, görev süresince yönetimlere yazılı olarak bir tavsiyede bulunmadığını ve bundan sonra da bulunmayacağının altını çizdi. Önerilerini yönetime sözlü iletmeyi tercih ettiğini anlatan Özbak, seçilmiş olan yönetim kurullarının kulübün zamanla sınırlanmış yegane hukuksal sahibi olduğuna değindi. Yönetimin yapması ve yapmaması gerekenler olduğunu ifade eden Özbak, bunun hesabını sormanın Divan’ın görevi olmadığını, aksi taktirde çatışma olacağını ifade etti. TFF’YE İTİRAZ DİLEKÇESİ BUGÜNLERDE VERİLECEKKulüp Genel Sekreteri Köksal Güney de yönetimin faaliyetleriyle ilgili üyelere bilgiler verdi. Seçildikten sonra yeniden yapılanma çalışmalarına başladıklarını hatırlatan Güney, "Geldiğimizde kulübümüz ekonomik açıdan oldukça zor bir süreçteydi. Gönülden ve özveri ile çalışıyoruz. Doğrularımız olduğu gibi eksiklerimizde olacaktır. Eksiklerimizi bilinçli yapmadığımızı ve onları en asgariye indireceğimizin garantisini vermek istiyorum." dedi. Kulübün mali yapısını düzeltmek için de yoğun bir çalışma yürüttüklerini anlatan Güney, şike süreciyle ilgili çalışmalar hakkında da bilgiler verdi. Güney, 2010-2011 sezonu ile ilgili itiraz dilekçelerini hazırladıklarını ve TFF’ye bugünlerde bunu sunulacaklarının ifade etti.BORÇ 173 MİLYON LİRADenetleme Kurulu Üyesi İsmet Keskin de kulübün mali bilançosu hakkında bilgi verdi. Keskin, kulübün 24 milyon TL’si uzun, 149 milyon TL’si ise kısa vadeli olmak üzere toplam 173 milyon 942 bin 605 TL borcunun bulunduğunu söyledi.SÜMER: TFF KUPAYI FERERBAHÇE’YE VERMEK İÇİN GÖREVE GETİRİLDİDilek ve temenniler bölümünde söz olan bordo-mavili kulübün eski başkanlarından ve teknik direktörlerinden Özkan Sümer, Divan Başkanı Ali Özbak’ın yönetime yazılı olarak hiçbir öneride bulunmadığı sözlerini hatırlatarak, "Elbette ki yönetim kuruluna öneri ve uyarıda bulunacak. Kitlelere de bu doğrultuda bir kısım düşüncelerle falan filan yanlış olabilir, Divan Kurulu, engelleyici olacak bir balans kuruludur. Divan; sevgiye öz, olaylara göz, doğrulara sözdür." dedi.Trabzonspor kulübünün kurumsal olarak da camia olarak da çok ciddi aksaklarının olduğunu ifade eden Sümer, bordo-mavili camianın yıllardır şike olaylarıyla enerjisinin büyük bir bölümünü tükettiğini vurguladı. Bunu da yanlış hedefe yönelerek yaptıklarını savunan Sümer, "Belli ki camia olaylara şaşı bakıyor. Bizim kupamızın verilmemesindeki etki ve yetki TFF değildir. TFF zaten sürecin bu şekilde değerlendirilmesi için doğrultusunda oraya gelmiş bir kurum. TFF özerk değil, özel. Bunu anlayamazsak hedef tespiti yapamayız." ifadelerini kullandı.Şenes Erzik’in TFF başkanı olması için ülkede bir kanaat oluşturulduğunu ve bunun üzerine siyasetin de bu doğrultuda girişimde bulunduğunu ileri süren Sümer, şu iddialarda bulundu: "En son Şenes Erzik, Bakan'la görüştüğü zaman ona şu talimat ve görev verildi; Kupayı Fenerbahçe’ye vereceksin. Bu görevle geleceksiniz. Hatırlarsınız Şenes bey daha önce ‘gelirim’ dediği halde, bu talimat üzerine ‘UEFA’dan izin almam gerekir’ mazeretiyle kendini taca attı. Ve daha sonra siyaset mevcut başkanı o ihtiyaçları ve görevleri yerine getirmesi yönünde iş başına getirdi. Tahkim’i de, Disiplin Kurulu’nu da, Etik Kurulu da öyle getirildi. Yani TFF bütün kurulları ile öyle geldi. O halde bu konuda karar vermesi mümkün olmayan TFF ile neden uğraşıyoruz. Eğer kupa konusunda gerçek manada bir etki yapacaksak doğru hedefe yönelmemiz gerekir. Herşey belli. Bunu kapatıp da yapay hedefler, düşmanlar yaratmanın anlamı yok. Trabzonspor’a yakışmıyor, yani bir acziyeti çağrıştırıyor. Güç varsa hedefte belli. Neden ondan sakınıyoruz."Trabzonspor camiasının gerçeklerle yüzleşme zamanının geldiğini dile getiren Sümer, "Böyle hikayelerle avunmaktan vazgeçin. Trabzonspor’un rakibi üç büyük kulüp değil üç büyük yanlış; bir kere ilkesiz uygulamalar, plansız transfer ve çok ciddi bir parçalanma yaşıyoruz."HACISALİHOĞLU: YÖNETİM SEÇİM KARARI ALMASI LAZIMTrabzonspor Kulübü’nün eski asbaşkanlarından Hayrettin Hacısalihoğlu, mayıs ayındaki olağanüstü genel kurulda yönetimin görev süresinin 2 buçuk yıl olarak belirlenmesinin bir hata olduğunu savundu. Hacısalihoğlu, yasal olmayan bir karar ile seçilen yönetimin görev süresinin 2 buçuk yıl olarak belirlendiğini de ifade ederek şunları söyledi:"Yapılan oylamanın şekli yanlış, mekan yanlış, yapılan oylamanın gerçek neticesi de yansımıyor. Sonunda bugün herkesin tartıştığı bir kongre sonucu ile yeni yönetim göreve geldi. O arkadaşlara da yazık. Yasal değil yapılan iş. Şimdi kulübün istikbali için hakimin kararı bekleniyor. Bence yönetimin mahkeme ve Yargıtay kararlarını beklemeden seçim kararı alması gerekir. Şık olan Trabzonspor’a yakışan budur. Aksi taktirde Aralık’tan sonra her türlü icraat, ödemeler, kararlar, yetki konulara çok tartışılır. Kulübümüz de yönetici arkadaşlarımız da bundan zarar görür." BAŞARAN: TRABZONSPOR YÖNETİCİLERİ GEÇMİŞTE DE SİYASETİN İÇİNDE OLMUŞTURDaha sonra kürsüye gelen Trabzonspor Asbaşkanı Ali Kemal Başaran, eleştirilere cevap verdi. Her eleştiri ve önerinin kendileri için değerli olduğunu anlatan Başaran, göreve geldikleri günden itibaren iyi işler yaptıklarını vurgulayarak, "Biz görevi aldığımızda 30 milyon TL bulamazlar giderler deniyordu. Ama biz iyi işler yaptık." dedi.‘Trabzonspor başkanı niye siyasetin içerisinde diye tenkitler var’ diyen Başaran, konuşmasına şöyle devam etti: "Ama geçmişte de Trabzonspor yöneticileri siyasetin içerisinde olmuşlardır. Bu denli değil ama olmuşlardır. Başkan AK Partili olabilir, hepimizin birer partisi var. Başbakan ile münasebeti iyi olabilir. Başbakanın seçim otobüsünün üzerine çıkıp 'ben böyleyim' de diyebilir. Elbette buradan açıkla söylüyorum, bazı şeyleri çok hoş karşıladığımı söylemiyorum. Ama 191 milyon TL borcu var bu kulübün. Devletin gücünü arkamıza almadan bu borcun altından kalkabilmemiz mümkün değildir. Devletin gücünü almak devleti istismar edelim de paraları ödetelim demek değildir. Ama her dönemde olduğu gibi spor kulüpleri siyasi iktidardan güç almıştır. Kaldı ki bu başbakan bu yörenin insanıdır ve bizi kolay anlar." Hoşlarına gitmese bile herkesten anlayış beklediklerini belirten Asbaşkan Başaran, "Trabzonspor’a 60 milyon TL’nin üzerinde bir para girdisi oldu bu dönemde. Bu girdinin 25 milyon TL’ye yakın kısmı karşılıksızdır. Ben böyle bir parayı bulacağımızı sanmıyordum ama bu başkanımız sayesinde olmuştur. Bize inanın ve güvenin zaten başka türlü olsa biz burada olmayız." diyerek şu ifadeleri kullandı:"Başkanımız dürüst biridir, hilesi, hurdası yoktur. Kulübün menfaatlerini gayet iyi koruyan gecesini gündüzünü Trabzonspor’a veren bir başkandır. Önemli olan bu süreci aşmaktır. Hakikaten Trabzonspor iyi yoldadır. Bu borcu çok daha aşağı çekeceğiz. İnşallah önümüzdeki kongrede Trabzonspor’un çok daha rahatladığını konuşacağız. Trabzonspor burada konuşuldu. Herkesin konuşmasından bir ders aldık. Yaptığımız transferlerin parası doğrudan kulüpten çıkmadı."Konuşmaların ardından divan genel kurulu sona erdi.