Özkan Sümer: “Trabzonspor’da hesaplaşma değil, hesap yapma dönemi başlamalı”

Trabzonspor eski başkanı Özkan Sümer, bordo-mavili kulüp üzerinden hesaplaşma değil, hesap yapma döneminin başlaması gerektiğini belirterek, Trabzon’un özelliklerini bilen bir anlayışın görevde olması gerektiğini söyledi.Trabzonspor eski başkanı Özkan Sümer, yönetimin 7-8 Nisan tarihleri arasında aldığı kongre sürecini ve bordo-mavili kulübün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.

Trabzonspor eski başkanı Özkan Sümer, bordo-mavili kulüp üzerinden hesaplaşma değil, hesap yapma döneminin başlaması gerektiğini belirterek, Trabzon’un özelliklerini bilen bir anlayışın görevde olması gerektiğini söyledi.
Trabzonspor eski başkanı Özkan Sümer, yönetimin 7-8 Nisan tarihleri arasında aldığı kongre sürecini ve bordo-mavili kulübün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Trabzonspor sadece mali açıdan çok kritik problemler yaşamıyor ve sportif açıdan da çok kritik bir dönemde olduğunu belirten Sümer, “Kitlesel açıdan da kritik bir dönemdeyiz. Çünkü büyük bir tatminsizlik var. Büyük bir güvensizlik var. Bunları gidermek Trabzonspor’un performans doğrultusundaki birinci ihtiyaçtır. Birini hal etmek ve çözmek yetmiyor. Bunları bir arada düşünüp çözmek gerekiyor. Mevcut şartlarda bu işin hiç kolay olmayacağı bilinmeli. Trabzonspor çok aykırı olana ve yanıltıcı olan bu sorunlardan kurtulmalı. Çünkü verilen kararlar Trabzonspor’un bugün yaşadığı sorunların yansıması. Bunları düzeltmekte tabi yönetim kalitesi ve yönetim kararlarıyla olacak bir hadise. Trabzonspor istenilen seviyeye çekmek istiyorsak, yönetim kalitesini yükseltmemiz gerekir. Aksi takdirde sığ önerilerle bu işlerin çözülmesine imkan yok. Trabzonspor’u var eden ve büyük kılan en önemli etken kendi yerel imkanlarıyla ve kendi tarzıyla yöneltmiş olması ve bu yöndeki potansiyeli etkin kullanmış olmasıdır. Yeni doğuş Trabzon’a uygun olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

“Trabzonspor’da hesaplaşma değil hesap yapma dönemi başlaması gerekir”
Trabzonspor’da hesaplaşma değil, hesap yapma döneminin başlaması gerektiğini ifade eden Özkan Sümer, "Artık kendi kişisel kavgalarımızı ve hesaplaşmalarımızı bir kenara iteceğiz. Trabzonspor’a yararlılık doğrultusunda bütün enerjimizi birleştireceğiz. Trabzonspor’a bir olumluluk olarak aktarmaya ve yansıtmaya çalışacağız. Hesaplaşma devam ettiği sürece başka bir çözüm üretmeye veya başak bir şeye ihtiyaç yok. Trabzonspor felakete tam manasıyla devam ediyor demektir. Bu durulmalı bu giderilmeli, bu da her şeyden önce bir bilinçli farkındalıkla gerçek bir özveri ile çözülmesi gereken bir sorun" açıklamasını yaptı.

“Trabzon’a özgü bir yönetim
Trabzon’un özelliklerini bilen bir yönetimin anlayışının olması gerektiğine vurgu yapan Sümer, “Trabzon’un özelliklerini bilen, kurgulamasını o doğrultuda yapan bir yönetim olarak ifade edilebilir. Trabzon’a özel bir yönetim dediğiniz zaman o özgül uygulamada bunun içinde yer alacaktır. Gidip de İstanbul takımların nasıl yönetiliyor şeklindeki bir anlayışı da gelip Trabzon’da uygulamaya kalkar ise bu Trabzonspor’a özgü bir yönetim kurulu olması imkansızdır. Trabzonspor’un değerine ve potansiyeline uygun bir yönetim ortaya koyduğunuz zaman bu Trabzonspor’a özgün bir yönetim olarak nitelenebilir. Oyuncudan tutunda yönetime kadar kapsamlı manada yereli içeren genele de uzanan bir sürece muhtaç ”ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

“İlla Başkan Trabzon’da olsun düşüncem yok”
Başkan Trabzon’dan olması gerektiği yönünde bir düşüncesinin olmadığını belirten Sümer, “Başkanın güvenilir ve yönetimine hakim olması lazım. Çağımızda heyecanla veya ekonomik katkılarla bir işler olmuyor. Bir sürecin yönetilmesi gerekiyor. Profesyonellerle ve yönetimini yönetebilecek bir anlayışta başkanın olması lazım ”dedi.

“Trabzonspor her halde yarışır olmak zorunda”
Sümer, Trabzonspor’un her halde yarışır olmak zorunda olduğunu belirterek, “Ekonomisini düzeltecekse ve kitlesini fonksiyonel hale getirecekse kesinlikle Trabzonspor yarışmak zorunda. Bu yarışmanın niteliği konusunda farklılıklar var. Trabzonspor, bir Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi yarışmayacak. Kendine özgü bir tarzda yarışacaktır. Kendi kaynaklarından yararlanmayı bilecektir. Alacağı oyuncular kariyere dönük değil. Kendi ihtiyacına dönük olarak katılım sağlama becerisi göstermelidir. Bunlar yoksa yarışma zora girer ve Trabzonspor için de en büyük tehlike burada başlar. Bu sezon her şey sonlanmış değil. Avrupa kupalarına katılma umudu halen daha var. Umutsuzluk takımın performansındaki yetersizlikten geliyor. Puan tablosuna baktığında umut halen daha var ”dedi.

Reklam
Reklam

“Yabancı oyuncular Türkiye’deki oyuncu gelişimine olumsuz etkisi oldu”
Tarihten ders almadıkları için bugün sorunlar yaşadıklarını belirten Sümer sözlerini şöyle tamamladı, “Anlayan ve kendini adayan insanlardı yöneticiler. Daha sonra gelenler sahip olmak için geldiler. Yönetici anlamında bir düşüş var. Yabancı futbolcunun çok fazla gelmiş olması Türk futbolunda, sportif başarı olarak ortaya bir değer koymuş değil ama çok belirgin etkisi ise Türkiye’deki oyuncu gelişimine çok olumsuz etkisi oldu. Türkiye’de altyapılardan gelen oyuncu nispeti yüzde 2. Türkiye gibi genç çok fazla olan ve bu insanlar futbolla dolu. Sosyal yönden çok fazla farklı zevkleri olan insanlar değil. Futbola düşkünler ve futbolcu olmak yönünde büyük bir hevesleri olmasına rağmen bu dünyada yer alamıyorlar. Çünkü yabancılar tarafından yol kapalı. Onlara yol açmak için yabancı tercihlerini iyi düşünmek lazım ”şeklinde konuştu.

“Vereceğimiz bir şey var ise onu esirgemeyiz”
İhtiyaç duyulduğu zaman katkı yapmaya çalıştığını söyleyen Özkan Sümer, "Ben bu sürecin bir yerinde olup-olmayacağıma karar veremem çünkü benim irademde olacak bir şey değil. Sadece Trabzonspor değil, Türkiye’nin bir çok yerinde kurslar veriyorum. Seminerler katılıyorum. Verebileceğimiz bir şey var ise onu esirgemeyiz. Her alanda veririz. Bu bizim tercihimizle olacak şey değil, talep olacak. Ülkenin geneli için s son derece talihsiz bir dönem yaşıyoruz. Eğitimden bahsediyoruz. Oysa şu anda futbolu eğitim bile yeterli değil. Eğitim bur kurgudur. Gelişme dediğimiz yer özeldir. Bu özele ulaşmadığımız sürede büyük hamleler yapmamız imkansız. Önde olmak kesinlikle bir gelişimdir. Bu önde olma bir süreç talebidir ”dedi.
Sümer son olarak ise , “Bir olmaya ihtiyacımız var. Bir olmazsak, biz olamayız. Biz olmazsak, hiç oluruz. Bunun bilinmesini istiyorum” diyerek açıklamalarını tamamladı.

Reklam
Reklam