Özok’tan iktidara ‘HSYK’ uyarısı

Özok, “HSYK’da TBMM’nin seçeceği üyelerin varlığı yargının siyasallaşmasını doğurur” derken, ‘açılım’ konusunda ‘sığ suçlamalarda bulunduğu’ gerekçesiyle de muhalefeti eleştirdi

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, adli yılın açılış töreni konuşmasında “HSYK’da TBMM’nin seçeceği üyelerin varlığı yargının siyasallaşması sonucunu doğuracaktır” dedi. Özok, “Kürt açılımı” konusunu değerlendirirken de “altyapısı yeterince oluşturulmadan ortaya atılması” nedeniyle iktidarı, çözüm önerileri getirmediği ve “sığ suçlamalarda bulunduğu” gerekçesiyle de muhalefeti eleştirdi. Özok’un konuşması şöyle:

DİNLEMELER HUKUK DIŞI

- HSYK’da, Meclis’in seçeceği üyelerin varlığı yargının siyasallaşması sonucunu doğuracaktır. Yargı Reformu Stratejisi daha önce olduğu gibi bakanlığın kapalı kapıları ardında ve hiçbir kurumun haberi olmadan hazırlanarak öncelikle AB temsilcilerine sunulmadı, bizlere de haber verilerek ortak çalışmayla son şekli verildi. Özellikle, HSYK ile ilgili düzenlemelerde bizim yıllardır dilendirdiğimiz ve AB istişari ziyaret raporlarında vurgulanan, ’adalet bakanı ve müsteşarı’nın kuruldan ayrılması, yargıçlık ve savcılık sınavlarının HSYK tarafından yapılması’konularında bu pakette hiçbir düzenleme yoktur. Siyasal iktidar, ülke yönetiminden ve ülkenin kaderinden sadece kendisini sorumlu kabul ederek ve kendisi dışındaki güçleri, kurumları ve yurtseverleri yok saymıştır.

Reklam
Reklam

- Bu hukuk ve ahlak dışı dinlemelere dayanarak birçok kişi hakkında iddianameler düzenlenmiş, sayfa sayfa yazılar, öyküler ve romanlar yazılmıştır. Bu durumda yapılacak şey toplumun huzuru, barışı ve güvenliği için büyük sorumluluklar yüklenen yargıç ve savcılarımızın yargı erkini ve ’yargı bağımsızlığı’ile ’yargıç güvencesini’sahiplenerek cesur ve kararlı duruşlar sergilemeleridir. Siyasal iktidar sözcüleri iktidara gelinen yılların ilk günlerinde, tarafsızlık ve bağımsızlığına güvenmediklerini açık bir şekilde ifade ettikleri yargıyı, ’bağımlı’hale dönüştürmeyi tercih etmişlerdir.
YARGI REFORMU STRATEJİSİ

- İddianamelerle açılan kamu davaları, yüzde 50’nin üzerinde beraatla sonuçlanmaktadır. Numaralandırılan iddianamelerle hakkında dava açılanlar için günlerce süren yazılar, televizyon söyleşileri ve yorumlarla yargısız infaz yapılmakta ve Anayasa, Ceza Kanunu ve Basın Kanunu’nun 9. maddesi ihlal edildiği gibi hukukun evrensel kuralları ’masumiyet karinesi’, ’lekelenmeme hakkı’ve ’adil yargılanma hakkı’yok sayılmakta ve bunlarla ilgili ciddi hiçbir soruşturma yapıldığı kamuoyuna yansımamaktadır.

Reklam
Reklam

‘AÇILIM’A DESTEK

- Siyasal iktidar temsilcilerinin kronik sorunu, başlangıçta ’Kürt açılımı’, arkasından ’Demokrasi açılımı’adı altında ülke gündemine alma konusundaki, zamanlama tercihlerinin gerçek nedenini bazı iddialara karşın bilemiyoruz. Ancak, hangi nedenle olursa olsun, bu denli önemli sorunun gündeme alınmasını önemsiyor, soğukkanlı, önyargısız ve gerçekçi yaklaşımlarla çözüm aranmasını diliyoruz. Tek endişemiz önceki açılım ve girişimler gibi bu açılımın da sonuçsuz kalmasıdır. Altyapısı yeterince oluşturulmadan ortaya atılan Kürt açılımının diğer açılımlar gibi gerçekçi ve yapıcı bir çözüme ulaştırılmazsa olumsuz sonuçlarını düşünmek dahi istemiyorum.
MUHALEFETE ELEŞTİRİ

- Muhalefet partileri ile siyasal iktidar temsilcilerinin, “demokrasi”, “insan hakları” ve “hukuk devleti” ilkeleriyle asla bağdaşmayan “dağa çıkmak”, “idam sehpalarını yeniden kurmak” ve “vatana ihanet” gibi sığ suçlamaları, terör örgütünün hain saldırılarını sürdürmesi bu sorunların çözümünün daha çok uzaklarda olduğu acı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Sorunun çözümü için terör örgütünün silahlarının bırakmasının yanında ’insan haklarına dayalı’, ’hukukun üstünlüğüne bağlı’, temel hak ve özgürlükleri sınırlamayan, düşünce ve örgütlenmeden yana çok kültürlü, çoğulcu, katılımcı, devletin bir hizmet kurumu olarak algılandığı, çağdaş bir vatandaşlık anlayışının benimsendiği, toplumun tüm kesimlerinin üzerinde anlaşma sağladığı sivil bir anayasa’ya şiddetle ihtiyaç vardır. Kuşkusuz, bu anayasanın adresi milli iradenin ve demokrasinin temsil edildiği TBMM’dir.

Reklam
Reklam