"Palyatif Bakımın Evde Sunulması Sağlanmalı"

İZMİR (A.A) - Zeynep Hoşgörür - EÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ve Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, palyatif bakımın evde sunulması konusunda ortak çalışma yapılması gerektiğini belirterek, "İlgili mevzuatta geri ödemeyle ilgili düzenleme yapılmazsa insanlar iyi niyetle sürdürülen çabalardan yararlanamayacak" dedi.

Fehmi Akçiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tedavisi mümkün olmayan kanser hastalarının rahatsızlıklarını dindirme amacıyla ortaya çıkan palyatif bakım kapsamında, kanserin yanı sıra kronik hastalıklar ve yaşlılık nedeniyle tıbbi desteğe ihtiyaç duyan kişilere hizmet sunulduğunu bildirdi.

Palyatif bakımın hastane ortamının yanı sıra hastanın evinde sunulabildiğini ifade eden Akçiçek, "Birçok hastanede palyatif bakım ünitesi mevcut. EÜ Tıp Fakültesi bünyesinde de palyatif bakım merkezimiz var ancak Türkiye'de bakımın evde sunulması konusunda büyük eksiklikler var" dedi.

Türkiye'de palyatif bakıma ihtiyaç duyan çok sayıda terminal dönemde hasta bulunduğuna dikkati çeken Akçiçek, şöyle konuştu:

"Palyatif bakıma ihtiyaç duyan insan sayısı kesin olarak belirlenmiş değil. Çünkü çeşitli kurumlar kendi imkanları ile hizmet sunmaya çalışıyor. Hastaneler ve belediyeler evde bakım hizmetlerini sürdürüyor. Evde bakım dendiği zaman tamamen bir iyi niyet söz konusu. Palyatif bakımın evde sunulmasına yönelik geri ödeme sistemi olmadığı, masraflar devlet tarafından karşılanmadığı için belediyeler kendi çabalarını ortaya koyuyor, hastaneler bir yol bulmaya çalışıyor ama hizmet çoğu zaman tıkanıyor. Çünkü geri ödemesi yok. Herkes bir ucunu tutarak kutsal bir şey yapıyor ama bundan daha fazlası gerekir. 'Evde bakım' dendiği zaman hepimiz aynı şeyi ifade ediyor olmalıyız, bir dil birliği sağlamalıyız. Evde palyatif bakım sunulması konusunda tüm kurumların ortak bir dili konuşması gerekiyor. İlgili mevzuatta geri ödemeyle ilgili düzenleme yapılmazsa insanlar iyi niyetle sürdürülen çabalardan yararlanamayacak."

-"Evde yapılacak bakım hastanelerin yükünü azaltır"-

Akçiçek, palyatif bakım kapsamında, hastanın konforunu artırmaya yönelik, damardan ya da sonda yoluyla beslenmenin yanı sıra ağrıyı engelleyici destekler sağlandığını belirtti.

Hasta yoğunluğu nedeniyle hastanelerde sunulan hizmetlerde sıkıntı yaşandığını bildiren Akçiçek, şunları kaydetti:

"Palyatif bakımın sunulduğu terminal dönem hastalar, daha kolay enfeksiyonlara yakalanıyor. Tedavi evde gerçekleştiğinde enfeksiyon riskleri azalacaktır. Yaşlı insanların hastaneye gidip gelişleri problemli oluyor. Ev ortamında çok daha huzur içinde bakımları gerçekleştirilebilir. İnsanlar hastaneye gelmek zorundalar. Oysa hak ettikleri hizmeti evlerinde alıyor olsalar hastanelerin de yükü azalacak, polikliniklere gelen hastalara daha fazla zaman ayrılacak. Bu bakımın ideali, bir merkeze bağlı evde bakım ekibinin, insanlara evlerinde hizmet sunmaları, uygun gördükleri hastaları hastaneye yönlendirmeleri. Evde bakım hizmetleri düzene girmedikçe, hastanelerdeki palyatif bakım üniteleri kolaylıkla tıkanır. Yatak sayısını artırmak çözüm olmayacaktır çünkü hastalar uzun süre hastanede kalıyor."

Akçiçek, araştırmalara göre, hastanede yatan bir hastaya karşılık evde bakılan hastanın devlete maliyetinin 8 kat düşük olduğunu, Türkiye'de evde bakım hizmetinin yaygınlaşmasının sağlık hizmetlerini rahatlatacağını kaydetti.

-Çalıştay Türkiye'ye örnek olacak"-

Akçiçek, İzmir'de düzenlenen "Palyatif Bakım Çalıştayı: Hastanede ve Evde" ile konuyla ilgili tüm kurumların bir araya geldiğini, çalıştayın, evde bakım konusunda profesyonel bir bakış açısının oturtulmasının önemini ortaya koyduğunu anlattı.

Türkiye'de ilk kez düzenlenen çalıştay kapsamında palyatif bakıma ilişkin konuların işlendiğini ifade eden Akçiçek, "Evde bakım hizmetlerinin örgütlenmesi, hizmetten hangi hastaların yararlanması gerektiği ile hizmetin önemli parçasını oluşturan bakım grubunun eğitiminin nasıl olacağı konularında görüştük. Çalıştay sonuçları, evde bakımla ilgili temel yapıyı oluşturacak. Bu alanda çalışan insanlar olarak, emeklerimizi birleştirip, konuya profesyonel bir bakış açısıyla bakmamız gerektiğini gördük."