ŞANLIURFA (İHA) - Şanlıurfa Harran Üniversitesi tarafından GAP pamuğu masaya yatırıldı. Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Büyükburç, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki tarımsal potansiyelin yüzde 10'unun kullanıldığını söyledi.
Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Hüseyin Apan konferas salonunda 'Güneydoğu pamuk çiftçisinin sorunları' konulu konferansta konuşan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Büyükburç, "Harran Üniverisitesi özellikle Ziraat Fakültesi bu bölgenin tarım potansiyeli göz önüne alındığında üzerine çok büyük sorumluluk almış bir fakülte düzeyindedir. Türkiye'nin geleceği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yatmaktadır. Şu anda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki tarımsal potansiyelin daha yüzde 10'u gerçek anlamda kullanılmamaktadır. Eğer kullanılan kapasite planlandığı şekilde 10 kat daha arttığı zaman GAP bölgesinin ne hale geleceğini, nasıl üretken bir bölge olacağının herkesin takdirlerine sunuyorum. Gelişme çok çalışmayla mümkündür. Harran Üniversitesi Pamuk ve buğdayda çok yoğun ıslah çalışmalarını başlatmış ve devam ettirmekteydi. Özellikle iki yeni çok verimli buğday çeşidimizin tescil edilmek üzere Tarım Bakanlığına sunuldu. Bu bölgede en fazla ihmal edilen konulardan birisi de sebze ve meyvecilik. Bu konularda çok yoğun çalışmalarımız var. Osmanbey kampusumuzda Türkiye'nin en büyük meyve fidanlığını kuruluş aşamasındayız. Çiftçilerimize en sağlıklı meyve fidanlarını yetiştirerek vereceğiz. Şu anda yürütmekte olduğumuz bir projeye de ABD'den destek alarak seracılıkta güneş enerjisinden yararlanmak suretiyle ekonomik tarımsal ürün elde etmenin yollarını araştırmaktayız" dedi.
Konya Selçuk Üniversitesi'nden Ziraat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Oğlakçı pamukta hasat koşulları ve yabancı maddenin kaliteye etkisi, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Dr. Osman Çopur Pamuk standardizasyonu, Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Eyüpoğlu pamuk çiftçisinin sorunları, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Demirkol GAP'ta pamuk sektörünü geliştirme olanakları konularında bilgi verdi.
Konferansa panelist olarak katılan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Mehmet Rifat Akyüz da yaşanan krizin faturasının çitçiye çıkarıldığını belirterek, "Türkiye'de bir kriz dönemi oldu. Bundan en çok etkilenen çiftçiler oldu. Hem üretiyoruz hem istihdam ediyoruz. Bu krizin faturası yine çiftçiye kesildi. En çok mağdur olan pamuk üreticisi oldu. Türkiye ithal eden bir ülkeydi ihraç eden ülkeler arasına girdi. 1980-1981 yılında 653 bin hektar üretim, 488 bin ton tüketim, 222 bin ton ihracat yapmışız. Bir tek ton ithalat yapmamışız. Ancak 2000-2002'de yapılan ekim alanı 697 bin hektar, bu alanda üretim 927 bin ton, tüketim 1 milyon 250 bin ton oldu. İhracatımız 30 bin ton, ithalatımız 460 bin ton. İşte pamuktaki üretim, işte pamuğun sorunu bu. Bu gün Avrupa Birliği dediğimiz AB'de 8 milyon üretici var. 50 milyar dolar parayı paylaşıyorlar. 1998 yılından itibaren pamuk üretiminde büyük miktarda düşüş yaşanmaması için primle desteklemeye çalışıldı. Ancak açıklanan pamuk fiyatlarında görüldüğü gibi verilen prim miktarları eklendiğinde dahi üreticimiz üretim maliyetinin altında kütlü pamuğunu değerlendirebilmektedir" diye konuştu.