Şiddetli baş ağrısıyla yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren migren, artık gözlerde de önemli bir sorun haline geldi. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, halk arasında ‘göz migreni’ olarak adlandırılan hastalığın, pandemi sürecinde aylardır gözlerin yoğun şekilde aktif kullanılmasıyla giderek yaygınlaştığını belirterek “Gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda bilgisayar başında geçen sürenin artmasına bağlı olarak göz kırpma sayısında azalma, uyku sürelerinde kısalma, ekrandan yansıyan mavi ışık yoğunluğu ve klima gibi nedenlerle göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, acıma ve sulanma şikayetleri son zamanlarda yoğunlaştı. Ayrıca uyku düzensizliği ve stres ile tetiklenen ve göz çevresinde başlayan ağrılar, başa da yayılıyor. Göz migreni olarak tanımlayabileceğimiz bu durum aynı zamanda gözde ışıklanma, ışıklar etrafında çizgilerle kendini gösteriyor ve başa da yayılan keskin ağrılar yaşam kalitesini düşürüyor, konsantrasyonu engelliyor.” diyor.
Covid-19 pandemisi sürecinde evden çalışma, dijital toplantılar, uzaktan eğitim esnasında göz sağlığı için gerekli kuralların ihmal edilebildiğini, bu nedenle göz hastalıklarında artış görüldüğünü vurgulayan Dr. Emel Çolakoğlu, uzun süreli yakın odaklanmanın özellikle gelişim çağındaki çocuklarda uyum kuvvetini zorladığını ve miyopinin ilerlemesine yol açtığını söylüyor. Gün içerisinde mutlaka gözlerin kapatılarak dinlendirilmesi, ekran başında göz kırpmanın unutulmaması, ekran aydınlatmasının ortamdan daha düşük seviyede tutulması, gözlerimizle ekran arasında mesafenin 50-55 cm olmasına özen gösterilmesi ve monitör üzerinden 20 dakikada bir 20 saniye süre ile 5-6 metre uzağa odaklanılması gerektiğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, bu önlemlerin göz sağlığını korumak için kritik önem taşıdığını söylüyor.
Göz sağlığını korumak için; çevresel önlemlerin yanı sıra sigarasız ortam, kaliteli ve yeterli uyku ile sağlıklı beslenme de olmazlar olmazlar arasında önde geliyor. Dr. Emel Çolakoğlu, iyi havalandırılmış ve ışıksız bir odada ortalama 7-8 saat uyumanın tüm bedenimizi olduğu gibi gözlerimizi de dinlendireceğini belirtirken; sağlıklı ve dengeli beslenmenin, özellikle de havuç, portakal, lahana, ıspanak gibi besinlerin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini kaydediyor.
Gözlerde en sık rastlanan şikayetler arasında yer alan; kızarıklık, çapaklanma, sulanma ve batmaya neden olan konjoktivitin, Covid-19 hastalarının yüzde 1-3’ünde gelişebildiğini; genellikle konjoktivit ile eş zamanlı ateş ve halsizlik ile çocuklarda ishal de görülebildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu “Gözde benzer şikayetler oluştuğunda etken bakteriler, diğer virüsler ve alerji de olabileceğinden, bu nedenle hekim kontrolü çok önem taşımaktadır” diyor. Dr. Emel Çolakoğlu, Covid-19’un gözler yoluyla bulaşmaması için kontakt lens yerine gözlük kullanılması, gözlerin ovuşturulmaması, el hijyenine özen gösterilmesi ve kağıt havlu kullanılmasının önemli olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Bu virüsün gözümüze bulaşması iki yolla oluyor. Üstünde virüs bulunan bir eşyaya örneğin masaya ya da kapı koluna dokunulduktan sonra gözler ellendiğinde virüs bulaşıyor. Bazen de karşımızdaki kişinin öksürüğü, hapşırığı ya da yüksek sesle konuşması sırasında etrafa saçılan virüsler, gözümüze giriyor.
Maske takarken gözlük kullanmak kimi zaman rahatsız ediyor. Dr. Emel Çolakoğlu, maskeden dolayı gözlük camlarının buğulanmaması için şu önerilerde bulunuyor:
Maskenin telli kısmını üstte tutarak burnunuza göre sıkıştırabilir; çift taraflı bant ile yapıştırabilirsiniz.
Optiklerden gözlük camının buğusunu önleyici sprey veya bez temin edebilirsiniz. Ancak camın yansıma önleyici özelliğinin bozulmaması için sık kullanmayın.
Gözlük camınıza buğu önleyici kaplama yaptırabilirsiniz.
Gözlük camlarını günde iki kez sıvı sabun ile yıkayabilirsiniz. Yıkadıktan sonra kendiliğinden kurumaya bırakılmalıdır. Sabunlu su cam üzerinde ince bir film tabakası bırakacak ve yüzey gerilimini düşürerek su moleküllerinin buğu tabakası oluşturmasını engelleyecektir.