Papandreu beş sayfalık mektubunda Başbakan Erdoğan’ı Yunanistan’a davet ettiği çeşitli alanlarda işbirliği önerdi.
Papandreu, "Biz, Yunanlılar ve Türkler, birlikte çalışarak, istikrar ve işbirliği için bir güç haline gelebiliriz. Temennim, dünyanın diğer bölgeleri için örnek bir model dahi oluşturabilmemizdir" dedi.
Başbakanlık, Papandreu’nun beş sayfalık mektubunun bazı bölümlerini açıkladı. Buna göre Papandreu Başbakan Erdoğan’a “Sevgili Tayyip” şeklinde hitap ettiği mektubunda öncelikle yeni yıl dolayısıyla sağlık ve mutluluk dileklerini iletti. Papandreu, mektubunda, “30 Ekim 2009 tarihli mektubun için teşekkür ederim. Senin ve benim ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki ilişkileri iyileştirme yönünde aynı arzuyu paylaşmamız beni cesaretlendiriyor. Bu müşterek iradeyi yeni bir fırsat penceresi yaratmak için kullanalım. Ve ümidim bunu halklarımız için tarihi bir fırsata dönüştürmektir” dedi.
Bundan on yıl önce Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili ticaretin sadece 200 milyon dolar hacminde olduğunu, bugün ise ekonomik ilişkilerin 3.3 milyar doların üzerinde olduğunu kaydeden Papandreu, “Bundan on yıl önce pek çok alanda az veya hemen hiç temasınız bulunmaktaydı. Bugün ise on altıdan fazla ikili anlaşmaya sahibiz. Bu sayı 1960-2000 döneminde imzalanan anlaşma sayısından 15 fazladır…. Biz, Yunanlılar ve Türkler, birlikte çalışarak, istikrar ve işbirliği için bir güç haline gelebiliriz. Temennim, dünyanın diğer bölgeleri için örnek bir model dahi oluşturabilmemizdir….” İfadesini kullandı. Papandreu mektubunda şunları söyledi:
“Ege konusunda temel önceliğimiz emniyetli bir ortam yaratmak ve karşılıklı itimat iklimi tesis etmektir. Bu her ikimizin de toprak bütünlüğüne; uluslararası hukuka ve gerek ikili, gerek çok taraflı anlaşmalara saygı göstermemiz anlamına gelmektedir…
Bu sebeple senin telkininle güçlü bir şekilde mutabıkım. İstikşafi görüşmeleri yeniden canlandırmalı ve bu görüşmelere yeni bir ivme kazandırmalıyız…
Kıbrıs konusuna gelince, kalıcı bir çözümün anahtarı, dışarıdan müdahale veya baskı olmaksızın, iki toplumun müşterek gelecekleri konusunda serbestçe karar vermelerine imkan verilmesidir…
BM kararları çözüm için uygun çerçeveyi oluşturmaktadır…
Emin olunuz ki, sizin AB yönelimine desteğimiz kesin bir şekilde sürmektedir. Biz Türkiye’nin Avrupa yönelimini samimiyetle savunuyoruz, zira bunun hem Türkiye hem AB’ne karşılıklı yarar sağlayacağına inanıyoruz. Ve en önemlisi bu, iyi komşuluk ilişkilerini sağlamlaştırmakla, bölgesel barışa, güvenliğe ve istikrara katkı sağlayacaktır…
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi oluşturma önerinizi önemsiyorum. Bu konuda ilk adımı oluşturmak üzere önerim bizim düzeyimizde resmi bir ziyaret düzenlenmesidir. Sizi Yunanistan’da ağırlamaktan memnuniyet duyacağım.
İlgili Bakanları kendi sorumluluk sahalarında karşıtlarıyla çalışmak suretiyle bu toplantının hazırlıkları için talimatlandırmalıyız. Bu çerçevede bazı ilgi alanlarını önermek isterim: Enerji, Ticaret ve yatırım, Kültür, Yasadışı göç, Yeşil enerji, çevre, ağaçlandırma ve yeşil kalkınma projeleri, Altyapı ve ulaştırma, Organize suçlarla mücadele.”
Yorgo Papandreu ayrıca görüşmelerin, işbirliğinin şu genel alanları çerçevesinde yapılandırılmasını teklif etmek istediğini bildirdi: İkili işbirliği, Bölgesel işbirliği (Akdeniz, Karadeniz, Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkaslar), Küresel konular (Küresel ısınma ve iklim değişikliği, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, mali kriz ve kurumlar), AB-Türkiye ilişkilerinde gelişme, İstikşafi görüşmelerde ilerleme ve gerilimi düşürmek suretiyle Ege’de güvenliğin artırılması.
Papandreu mektubunu, “Sevgili Tayyip, Yunan-Türk ilişkilerinin rotasını birlikte değiştirmeyi samimiyetle arzu ediyor ve bu ilişkileri her iki halkın yararına olacak şekilde daha parlak bir geleceğe yönlendirmeyi istiyorum. Ekim ayında ülkenize yaptığım ziyaret sırasında kamuoyuna yönelik bu ümit mesajımı tekrarlamak istiyorum: Ülkelerimiz arasında öne çıkan sorunları çözmek amacıyla ortak çabalarımızı ileriye gitmek için cesaretle bir fırsata dönüştürmek ve aramızda yeni bir güven ve anlayış iklimini güçlendirmek” diye bitirdi.
ANKA